ABD, Türkiye için baskı yaptı
Abone olBelçika'nın AB işlerinden sorumlu Devlet Bakanı Jacques Simonet, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne adaylığı ile ilgili birbirinden ilginç açıklamalarda bulunudu.
Belçika'nın AB işlerinden sorumlu Devlet Bakanı Jacques Simonet,
Türkiye'nin AB adaylığının ABD baskısıyla kabul edildiğini ileri
sürdü. Hükümet koalisyonundaki Valon Liberal Parti üyesi olan
Simonet, yüksek tirajlı muhafazakar ''La Libre Belgique''
gazetesine, AB'nin genişlemesini konu alan özel demeç verdi.
Gazete, Simonet'nin Türkiye'ye ilişkin sorulara çok uzun düşünerek
ve dikkatli şekilde yanıt verdiğini, Başbakan Guy Verhofstadt'ın
Ankara'da resmi temaslarda bulunduğu sırada görüş ayrılığı ifade
etmekten kaçındığını, bu nedenle düşüncelerini çok açık ifade
edemediğini yazdı. Verhofstadt'ın Türkiye'ye, ''Sizi AB'ye
istemiyoruz'' demek için gitmediğini söyleyen Simonet, ''Türkiye'ye
1999'da kapıları gerçek anlamda açtığımız zaman bunu çok kötü bir
nedenle yaptık. Avrupa inşası sürecinin sağlamlaştırılması gibi bir
hedefi şüphesiz olmayan ABD'nin baskısıyla Türkiye'nin adaylığını
kabul ettik'' dedi. ''Siyasi bir sinyal vermek iyi ama AB'ye girmek
için bazı standartlara uymak gerekir'' diyen Simonet, şunları
söyledi: ''Türkiye dosyası masanın üzerinde duruyor ve bu dosyayı
kapatmak kötü bir sinyal olur. Bu yol güllerle donatılmış bir yol
olmayacak. Şüphesiz, 1 Mayıs 2004'te 10 yeni üyenin katılımından
sonra Türkiye'nin AB'ye girmesine karşı olanların sayısı artacak.
Türklerin nüfusu 80 ila 100 milyon olduğu zaman, AB'nin karar
mekanizmasına veya yardımlarına ilişkin bazı sorular da gündeme
gelecek.'' Simonet, demecinde, AB'ye gelecek 1 Mayıs'ta katılacak
ülkelere ilişkin ilerleme raporlarının 5 Kasım'da açıklanacağını
ancak bu adayların tam üye olacaklarının zaten kesinleştiğini,
dolayısıyla söz konusu raporların ve raporlardaki eleştirilerin
fazla bir anlam taşımadığını herkesin bildiğini ifade etti. Jacques
Simonet, ''AB'nin kendi kurallarını kendi bünyesinde
uygulatamadığını, Fransa ve Almanya gibi büyük ülkelerin bu
kuralları umursamadıklarını, üye ülkeler arasında hiçbir zaman
eşitlik olmadığını'' da söyledi.