ABD Tunus ve Sudan'daki bazı diplomatlarını geri çekiyor

ABD, Tunus ve Sudan'daki diplomatik temsilciliklerinde üst düzey görevlerde olmayan görevlilerin, aileleriyle birlikte bu ülkelerden ayrılmalarını istedi.

Amerikan Dışişleri Bakanlığı, Tunus'taki Amerikan vatandaşlarının da ülkeden ayrılmasını tavsiye etti.

Tunus'daki ABD Büyükelçiliği ve bitişik Amerikan okuluna yönelik saldırılarda 2 kişinin can vermesi ardından, Amerikalıların Tunus'a seyahat etmemeleri uyarısında da bulunuldu; "Tunus'ta kalan Amerikan vatandaşları azami düzeyde tedbir almalı ve gösterilerden uzak durmalı" tavsiyesi dile getirildi.

Tunus ve Sudan'daki ABD Büyükelçilikleri, İslamiyeti aşağılayan Amerikan yapımı bir filmden alıntıların internette yayınlanmasıyla başlayıp yayılan protestolar sırasında, saldırılara hedef olmuştu.

Sudan, ABD'nin, büyükelçiliğini korumak için deniz piyadeleri gönderme girişimine izin vermedi. Cuma günü Hartum'daki Amerikan büyükelçiliğine yönelik saldırıda 3 kişi ölmüştü. Kentteki Alman ve İngiliz büyükelçilikleri de protestolara hedef olmuştu.

ABD Dışişleri Bakanlığı Sudan hükümetinin "terörist grupların faaliyetlerini sınırlamak için bazı önlemler aldığını" kaydetti, ancak, "bu unsurların varlık göstermeye ve Batılı temsilciliklere saldırı tehdidinde bulunmaya devam ettiğini" belirtti.

Kanada hükümeti de, önlem olarak, Sudan, Libya ve Mısır'daki büyükelçiliklerini bir günlüğüne kapalı tutacağını duyurdu.

Arap Yarımadasındaki el Kaide örgütü ise, "Batılı büyükelçiliklere yeni saldırılar düzenlenmesi" çağrısında bulundu.

Associated Press ajansının aktardığına göre, örgüt, yayımladığı bildiride "Olup bitenler müthiş bir olay. Bütün bu çabalar, tek bir hedefe odaklanmalı, o da Amerikan büyükelçiliklerini Müslüman topraklarından atmak." dedi.

Bu arada Mısır Başbakanı Hişam Kandil, BBC Arapça'ya verdiği mülakatta, ABD ve diğer ülkelerde, insanların İslamiyet'e hakaret etmesini durdurmak için elden gelen tüm çabanın gösterilmesini ve bunu yapanlara, yaptıklarının ödetilmesini istedi.

Kandil, Muhammed Peygamber'e hakaret edilmesinin kabul edilemez birşey olduğunu söyledi; bununla birlikte barışçı gösterilerin şiddet eylemlerine dönüşmesinin de doğru olmadığını belirtti.