ABD, Sadam'ın blöfünü yedi
Abone olOrtaya atılan yeni bir iddia göre Saddam Hüseyin, kendisinde silah olduğuna dair Amerika'yı kandırmış.
Amerika ve İngiltere'nin Irak'a askeri müdahale gerekçesi bu
ülkenin elinde kitle imha silahları bulunmasıydı. Ancak sadece
Birleşmiş Milletler silah denetçileri değil, savaştan sonra Irak'ı
didik didik arayan Amerikalılar da bir şey bulamadı. Bazı
istihbarat uzmanlarına göre söz konusu silahların bir türlü
bulunamamasının gerçek nedeni, Irak'ın blöf yapmış olması ihtimali.
Bağdat hükümeti olmayan kitle imha silahlarını varmış gibi
göstererek Amerika'yla birlikte tüm Dünyayı kandırmış olabilir mi?
Amerikan Kongresi'nin araştırma kurumunda çalışan bir istihbarat
uzmanı bu soruya "evet" diyor. Todd Masse adlı uzmana göre,
ülkesinin elinde nükleer, kimyasal ve biyolojik silahlar olduğunun
sanılması, Saddam Hüseyin'in hem işine gelir hem de hoşuna giderdi.
"Hüseyin'in büyük bir aldatmaca kampanyası yürüttüğü anlaşılıyor.
Bölgedeki nüfuz ve itibarını korumak için bu tür silahlara sahip
olduğu izlenimi vermek işine geliyordu. Muhtemelen, ajanları
vasıtasıyla batılı diplomatlara bu tür haberler sızdırdılar."
Amerika Savunma Bakanlığı, savaştan önce, Irakla ilgili
istihbaratın çoğunu batıya kaçan veya Batı ülkelerine siyasi
sığınma başvurusunda bulunan Iraklılardan sağladı. Kanada'daki
Carleton Üniversitesi'nin İstihbarat ve Güvenlik Araştırmaları
Merkezi'nden Martin Rudner, bu kişilerin kendilerini sorguya çeken
batılı uzmanlara, işitmek istediklerini anlattığını ya da sahte
bilgi vermiş olabileceklerini söylüyor. Amerika'nın, savaştan önce,
istihbarat için, Irak'ta görevli İngiliz diplomatlara bağımlı
olduğunu belirten Kanadalı uzman, İngilizlerin bile bu konuda fazla
başarılı olamadığını vurguluyor ve birkaç yıl önce meydana gelmiş
bir olayı anlatıyor: "İngiltere'nin Bağdat büyükelçiliğinde,
diplomat kisvesi atında çalışan bir İngiliz ajan, bir gün sokakta
birkaç Iraklı serseri tarafından kaçırılmış. Kendini eski bir
binaya götürmüşler. İçeri girdiğinde istihbarat toplamak için
gizlice temas kurduğu tüm Iraklıların, mezbahalardaki gibi, sıra
sıra çengellere asılı olduğunu görmüş. İngiliz ajanı, oradan,
Bağdat havaalanına götürmüşler ve İngiltere'ye giden bir uçağa
bindirip memleketine göndermişler." Uzmanlar, istihbaratın yanlış
olabileceği gibi doğru istihbaratın yanlış değerlendirilmiş
olabileceğini de söylüyor. Değerlendirme işleminin bilim değil
sanat olduğunu belirten uzmanlara göre, istihbarattan çıkarılan
sonuçların siyasi amaçlara alet edilmesi de mümkün. Irak'ta kitle
imha silahları arayan BİN 400 kişilik Amerikan uzman ekibinin, bu
ülkede en az 6 ay daha kalması planlanıyor. Ekip, geçen hafta
yayınladığı ara raporunda, Bağdat hükümetinin bu tür silahları elde
etmeye çalıştığını gösteren kanıtlara rastlandığı belirtiliyordu.
Ancak "elde etti mi?" sorusunun cevabı hala kesin olarak belli
değil. Voice of America