ABD Ortadoğu'yu şekillendirecek
Abone olAmerika Ortadoğu'yu yeniden şekillendirmede kararlı. ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Scott Carpenter, kararlığını İstanbul'da bir konferansta gösterdi.
ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Scott Carpenter, Ortadoğu'daki
mevcut statükoyu değiştirmede ciddi ve kararlı olduklarını
bildirdi. Arı Hareketi'nce Hyatt Regency Oteli'nde düzenlenen “7.
Uluslararası Güvenlik Konferansı”nda “Dış Aktörlerin Etkisi” konulu
oturumda konuşan Carpenter, ABD'nin 60 yıldır Ortadoğu'da
demokrasiden feragat ederek istikrara ulaşmaya çalıştığını söyledi.
Carpenter, buna rağmen bölgede ne demokrasiye, ne de istikrara
ulaşıldığını kaydederek, ülkesinin artık bölgede farklı bir
yaklaşımı benimsediğini, her türlü demokratik girişimi
destekleyeceklerini belirtti. “Bu bölgedeki statükoyu değiştirme
konusunda ciddiyiz ve kararlıyız” diyen Carpenter, bölgedeki
toplumların aşması gereken ciddi engeller bulunduğunu anlattı. "G-8
VE TÜRKİYE İLE ORTAK ÇALIŞMALIYIZ" Carpenter, bu engellerin
aşılması için ABD ve AB'nin bir yerden başlaması gerektiğini ifade
ederek, “G-8 ülkeleri ve Türkiye gibi diğer demokratik ortaklarla
çalışmamız gerekiyor” dedi. Ortadoğu'da değişimin sağlanması için
bölge ülkelerindeki hükümetlerle görüştüklerini, insan hakları,
demokratikleşme gibi konularda telkinlerde bulunduklarını söyleyen
Carpenter, ekonomik reformların bu ülkelerin siyasi yapılarının
temelini oluşturduğunu belirtti. Carpenter, askeri harcamaların
dışında ABD'li vergi mükelleflerinin bu bölgeye 11 milyar dolarlık
yardım yaptığını ifade ederek, şöyle dedi: “'Karşılığında ne
alıyorsunuz?' sorusu sorulmaya başlandı. Biz bölgede bir şey empoze
etme peşinde değiliz. Amacımız herkesin kendi yöntemleriyle
özgürlüğe ulaşmasını sağlamak, bütün vatandaşların temel haklarını
koruyan hükümetler oluşturmaktır. İfade, toplantı, ibadet,
çocuklarına eğitim verme özgürlüğü gibi... Bunlar evrensel
değerlerdir. ABD, bunları destekleyen hükümetleri
destekleyecektir.” “İSLAM'DA MÜTHİŞ BİR DEĞİŞİM YAŞANIYOR” Scott
Carpenter, ABD'nin “bir şekilde İslam'ın değiştirilebileceği”
kanısına kapılması durumunda başının büyük bir belaya gireceğini de
vurgulayarak, bu yüzden kendilerinin proseslere (süreçlere)
odaklandıklarını bildirdi. Bu konuda toplumun kendisinin çözüm
bulacağına dikkati çeken Carpenter, “İslam'da müthiş bir değişim
yaşanıyor. Bu konuda bizim görüşümüzün ne olduğu hiç önemli değil.
Bizce din ve ibadet özgürlüğü en temel haktır” diye konuştu.
"TAKLİT DEMOKRASİLER SORGULANACAK" Salonda bulunanların sorularını
da yanıtlayan Carpenter, Azerbaycan Müsavat Partisi Genel Başkanı
İsa Kamber'in, “ülkesinde de demokrasinin bulunduğunu, ancak bunun
göstermelik olduğunu, bu tür demokrasilere ilişkin ABD'nin
tutumunun ne olduğunu” sorması üzerine, ”imitasyon (taklit)
demokrasileri sorgulayacaklarını” söyledi. SURİYE'YE CİDDİ YAPTIRIM
Suriye'de olduğu gibi, bundan sonra bu tür demokrasilere daha ciddi
yaptırımlar uygulayacaklarını belirten Carpenter, AB'nin de bu
konuda kendileriyle ortak hareket etmesi gerektiğini kaydetti. “İki
gündür burada anladığıma göre kimse Irak'ın işgalinden memnun
değil” diyen Carpenter, Lübnan'da yaşananları örnek olarak verdi.
"SURİYE LÜBNAN'DA KAÇ BAŞABAKANI ÖLDÜRDÜ?" Carpenter, “Suriye
hükümeti Lübnan'da kaç kişiyi öldürdü, kaç cumhurbaşkanı ve
başbakanı öldürdü... Her defasında hiçbir şey olmadan paçalarını
sıyırdılar. Ancak şimdi Lübnan'da yeni bir ortam var” dedi. Artık
bu ülkede insanların görüşlerini rahatlıkla ifade ettiğini, bunun
nedeninin de Lübnanlıların uluslararası camianın kendilerini
desteklediğini bilmesinden kaynaklandığını belirten Carpenter,
“İşte bizim politikamız da bu. Eğer bir ülke özgürlüğü
destekliyorsa, biz de onu destekleriz” diye konuştu. CAMERON: AB
İNSAN HAKLARINA DEĞER VERİYOR Avrupa Politikalar Merkezi Direktörü
Fraser Cameron da, AB'nin bugünkü konumuna silahla değil, insan
haklarına, özgürlüklere ve demokrasiye verdiği değerle geldiğini
vurguladı. “AB'de başardıklarımızı bu bölgeye taşımak istiyoruz”
diyen Cameron, Ortadoğu'da siyasi, ekonomik ve eğitim reformlarına
yardım etmek gerektiğini söyledi. Cameron, AB'nin Ortadoğu'ya
bakışının karşılıklı güvene dayandığını anlatarak, Türkiye'ye AB
adayı olduğu için zorla reform yaptırabileceklerini, ancak Fas'a,
Cezayir'e bunu yaptırmalarının imkansız olduğunu kaydetti. ABD'nin
İsrail-Filistin sorununa yaklaşımını eleştiren Cameron, ”ABD'nin
konunun üzerinde fazla durmadığını ve İsrail yanlısı bir politika
yürüttüğünü, bunun da bölge ülkelerinde tepkiye neden olduğunu”
sözlerine ekledi.