ABD Kongresi baskınında Çin ve Rusya'nın ne rolü vardı?
Abone olCNN International'da yer alan habere göre; ABD'de 6 Ocak'ta meydana gelen kongre binası baskınında Rusya ve Çin, önemli bir yer oynadı. Söz konusu iddiada; yabancı aktörlerin sosyal medyada örgütlenen aşırı sağcı QAnon hareketinin komple teorilerini geniş kitlelere yayarak ABD halkı arasındaki fikir anlaşmazlıkları güçlendirmeye çalıştığı öne sürüldü.
6 Ocak’ta eski ABD Başkanı Donald Trump’ın destekçileri, 2020
başkanlık seçimlerinin sonuçlarını protesto etmek ve Trump’ın
Başkan Yardımcısı Mike Pence ve kongrenin başkan seçilen Joe
Biden’in zaferini reddetme talebini desteklemek için ABD Kongre
Binası’nı basmıştı. Olaylarda bir polis memuru ile birlikte 5 kişi
hayatını kaybetmişti. Ardından saldırıyla ilişkili 300’den fazla
kişi hakkında hukuki işlem başlatılmıştı.
Baskını gerçekleştiren kişilerin ise aşırı sağcı QAnon hareketi ile ilişkisi olduğu ortaya çıkmıştı. 2017’de Donald Trump’un başkanlığı sırasında ortaya çıkan komplo teorilere inanan insanların oluşturduğu QAnon’a göre; Trump, uluslararası şeytani bir pedofil ağı olan 'Derin Devlet'e karşı savaşıyor. Birçok QAnon destekçisi, bu ağın yalnızca çocukları istismar etmediğini, aynı zamanda ömürlerini uzatmak için onları kullandıklarını iddia ediyor.
CNN’in New York Merkezli Soufan Center tarafından hazırlanan bir raporuna dayandırdığı habere göre; sosyal medyada yayılan QAnon teorilerinin geniş kitlelere yayılmasında yabancı ülkelerin önemli bir payı oldu. ABD yetkililer; Rusya, Çin, İran ve Suudi Arabistan gibi ülkelerden devlet destekli aktörlerin QAnon mesajlarını güçlendirdiğini ve federal kurumların 6 Ocak’ın ardından yerli aşırılık yanlılarının oluşturduğu tehdidi ele almak için yabancı bağlantı noktalarını araştırdıklarını açıkladı.
CNN’e konuşan FBI Direktörü Christopher Wray, ajansın yabancı aktörlerin sosyal medyada nasıl hareket ettiğini ve Qanon hareketini incelediklerini söyledi.
Bununla birlikte; Rusya’nın ABD’yi hedef alan ve uzun süredir
devam eden dezenformasyon kampanyasının bir parçası olarak QAnon’u
sosyal medyada desteklediğinin bilindiği ancak yeni raporun Çin,
İran ve Suudi Arabistan’ın da benzer faaliyetlerde bulunduklarına
dair yeni kanıtlar ortaya koyduğu ifade edildi.
Raporu hazırlamak için Soufan Center ile ortaklık kuran Zach Schwitzky, "Veri toplama ve analizimiz QAnon’un Amerika’nın düşmanları tarafından silah haline getirildiğini gösterdi. Rusya, Çin, İran ve Suudi Arabistan’dan çeşitli aktörleri Amerikan nüfusu arasında daha fazla anlaşmazlık ve bölünme sağlamanın bir yolu olarak QAnon mesajlarını güçlendiren çatışmaya girdiler" dedi.
Diğer taraftan; QAnon hareketinin yaygın olarak ABD’de ortaya çıktığına inanırken; raporda adı geçen yabancı ülkelerin özellikle 2020’nin sonlarında ve bu yılın ilk iki ayında komplo teorisini zorlamakta inanılmaz derecede aktif oldukları belirtildi:
"Hem 2020’de hem de 2021’in ilk iki ayında Facebook’taki tüm QAnon gönderilerinin neredeyse beşte biri denizaşırı ülkelerde yaşayan yöneticilerden geliyordu. Geçen yıl bu faaliyetin çoğunun arkasında Rus aktörlerin bulunduğunu ortaya çıkarılırken; Çin de 2021’de QAnon anlatılarını çevrimiçi olarak yayan birincil yabancı ülke olarak öne çıkıyor."
Radikalleşme endişesi
FBI da dahil olmak üzere çeşitli federal kurumlardan yetkililer tarafından dile getirilen endişeleri yansıtan değerlendirme raporuna göre; QAnon’un 'öngörülebilir gelecekte daha fazla şiddet eylemini teşvik etme potansiyeline sahip olması' bu sorunu daha da karmaşık hale getiriyor. Raporda; bu korkular, QAnon komplo teorisinin 'DAEŞ de dahil olmak üzere diğer şiddet yanlısı hareketleri besleyenlere benzer bir radikalleşme ve şiddet süreci oluşturmasıyla' doğrudan bağlantılı olduğunu belirtiliyor.