'ABD İran'a gizlice sızdı' iddiası
Abone olThe New Yorker, ABD'nin İran'da örtülü bir operasyonla, potansiyel nükleer, kimyasal ve füze hedeflerini tespit etmek üzere gizli keşif çalışmaları yaptığını öne sürdü.
Ödüllü gazeteci Seymour Hersh'in imzasını taşıyan haberde,
İran'da bu tür faaliyetlerin yürütüldüğünden şüphelenilen en az üç
düzine bölgenin tespiti amacıyla gerçekleştirilen istihbarat ve
gizli keşif görevinin, geçtiğimiz yazdan bu yana devam ettiği ifade
edildi. Haberde, ABD Savunma Bakanlığı Pentagon ile yakın bağları
olan bir hükümet danışmanının ''Pentagon'daki siviller İran'a
girmeyi ve bu ülkede mümkün olduğunca fazla sayıdaki askeri
altyapıyı imha etmeyi istiyor'' dediği aktarıldı. Dergi haberinde,
yüksek düzeyli eski bir istihbarat görevlisinin de ''Bu teröre
karşı bir savaş ve Irak bu savaşın sadece bir cephesi. Bush
yönetimi, buna büyük bir savaş alanı olarak bakmaktadır. Bir
sonraki adımda, İran saldırısını göreceğiz'' dediğini kaydetti.
Daha önce, Bağdat yakınlarındaki Ebu Garip cezaevinde Iraklı
tutuklulara yapılan işkence ve kötü muamelelerin boyutunu ortaya
çıkaran gazeteci Hersh, Beyaz Saray'ın İran'ın ciddiye alınması
gereken bir tehdit olduğu konusundaki endişelerine de karşı
çıkarak, Bush yönetiminin İran konusundaki endişelerinin gerçeklere
dayanmadığını ileri sürmüştü. Hersh'e bilgi veren eski bir
istihbarat yetkilisi, Güney Asya'daki bir Amerikan komando gücünün,
İranlı meslektaşları ile çalışan Pakistanlı bir grup bilim adamı
ile bu konuda yakın çalışma içinde bulunduğunu ifade etti. Haberde,
bu görev gücünün Pakistan'dan edinilen bilgilerin de yardımıyla,
gizli nükleer silah tesislerini bulmak amacıyla İran'ın doğusuna
sızdığı belirtildi. Derginin haberinde ayrıca, ABD Başkanı Bush'un
halihazırda bir dizi çok gizli bulguyu imzaladığı ve gizli komando
grupları ile diğer özel güç birimlerinin Ortadoğu ve Güney
Asya'daki 10 ülkede varlığından şüphelenilen terör hedeflerine
yönelik gizli operasyonlar yürütmesi yönünde bir emir verdiği de
kaydedildi. Bush yönetiminin bu operasyonları ''istihbarat'' yerine
''askeri'' operasyonlar şeklinde tanımlayarak, CIA'in denizaşırı
ülkelerde örtülü faaliyetlerine sınırlama getiren yasal
kısıtlamalardan da kurtulduğu belirtildi.