ABD, Irak'ta ne kadar kalacak?
Abone olDünya, Irak savaşını ve savaş sonrası ABD'nin Irak'ta ne kadar kalacağını tartışıyor. Anketlere göre ABD Irak'ta 5 yıl kalacak.
Irak lideri Saddam Hüseyin rejiminin bölge istikrarı ve barış
açısından tehdit oluşturduğunu düşünen ve Irak'a yönelik askeri
harekata hazırlanan ABD'nin olası savaş sonrası bölgeye getirmek
istediği yenilikler, Washington yönetimine destek verip vermeme
konusunda kararsız ülkeler için cevap aranan soruların başında
bulunuyor. Irak petrolünün peşinde olduğunu iddia edenleri, ''Amaç,
kitle imha silahlarıyla büyük bir tehdit oluşturan Irak'ı
dizginlemek'' diyerek ikna etmeye çalışan Washington yönetimini,
Saddam sonrası senaryolarında meşgul eden temel düşünceyi, Irak
halkının ve bölgedeki grupların kabul edebileceği yeni ve
istikrarlı bir hükümetin nasıl kurulacağı oluşturuyor. CNN
televizyonunun internet sitesinde yapılan ankete katılan yaklaşık
46 bin kişinin yüzde 43'ü, ABD'nin Irak'ta 5 yıldan fazla kalacağı
yönünde fikir belirtirken, yüzde 21'lik kesim, ABD'nin bölgeyi 2
yıldan az bir süre içinde terk edeceğini düşünüyor. Amerikan
askerleri ile müttefiklerinin 1995'ten bu yana Bosna'da, 1999'dan
bu yana Kosova'da ve 2001'den bu yana Afganistan'da bulunması,
Irak'ta kontrolün nasıl sağlanacağına ve Bağdat yönetiminin
gelecekte hangi şartlar altında şekilleneceğine dair işaret
veriyor. ABD askerlerinin bölgede ne kadar kalacağı sorusunun,
Washington yönetiminin Irak'ta ne yapacağına karar vermesine,
ABD'nin, Irak halkı ve Batı ülkeleri tarafından kabul edilebilir
bir hükümeti kurma süresine bağlı olarak cevap bulacağı
belirtiliyor. ''Cevabın açık olduğunu'' söyleyen ABD Ulusal
Güvenlik Danışmanı Yardımcısı Stephen Hadley, ''bölgede gerektiği
kadar kalacaklarını ve bunun bir gün bile uzamayacağını'' belirtti.
Demokrat Senatör Joseph Biden ise, bunun cevapsız bir soru olduğunu
ve askerlerin ne kadar kalacağının, Bush yönetiminde de bölünmelere
yol açtığını düşünüyor. ABD ile müttefiklerinin, savaş sonrası
istikrar kazanmasının ardından Irak'ta yönetime, Irak vatandaşı
olmayan bir kişi getirebilecekleri de iddialar arasında yer alıyor.
''Irak dönüşümü'' hakkında konuşan ABD Dışişleri Bakanlığı
yetkilileri, ülkeye yeni anayasa, yeni suç yasaları ve gerçek
demokrasi getirilmesine çalışılacağını söylüyorlar. Dışişleri Bakan
Yardımcısı Büyükelçi Marc Grossman, savaş sonrası amaçlarının açık
olduğunu belirterek, ''Demokratik, bütün haline gelmiş, kitle imha
silahı olmayan, teröristlerle bağlantısını kesmiş, komşularıyla
barış içinde yaşayan bir Irak düşünüyoruz'' dedi. Yetkililer,
sorunun temelinde, savaş sonrasında Kürtler, Türkmenler ve diğer
gruplar tarafından kabul edilebilecek, komşular ve bölge
ülkeleriyle birlikte Batı tarafından onay görecek yeni bir lider
bulunması ve yeni bir hükümetin oluşturulmasının yattığını
belirtiyorlar. Dışişleri Bakanı Colin Powell'ın, ''Zarar, Irak
petrolünden karşılanmayacak'' şeklindeki açıklamasına rağmen bazı
yetkililer, petrolün, Irak'ın tekrar yapılanmasında
kullanılabileceğini söylüyorlar. Öte yandan, olası savaşın ABD'ye
maliyeti konusunda da birbiriyle çelişen rakamlar ortaya atılıyor.
Beyaz Saray yetkilileri, savaşın 50 ila 60 milyar dolar arasında
bir maliyet getireceğini söylerken, Demokrat senatörler, Irak'a
saldırının 93 milyar dolayında bir harcama gerektirdiğini
belirtiyorlar.