ABD ile ipler kopuyor mu?

Amerikan Washington Post gazetesinde yer alan bir yorum haberde, Türkiye ile ABD arasındaki ilişkilerin son dönemde hiç olmadığı kadar kritik bir sürece girdiği yazıldı. Irak işgaliyle başlayan ve Kuzey Irak'taki gelişmelerle doruğa çıkan krizin iki ülke arasındaki 50 yıllık ittifakın sonunu hazırladığı belirtiliyor.

Hudson Enstitüsü'nden Rajon Menon ve Lehihg Üniversitesi Öğretim Görevlisi Monroe Rathbone'un kaleme aldığı yazıda, son dönem Washington-Ankara ilişkileri ele alındı.

Yazıda, 1947 yılında "Truman doktrini" ile kurulan ittifakın 2003 yılındaki Irak işgaliyle yeni bir sürece girdiği belirtiliyor. Yazarlara göre, bu süreç iki ülke arasındaki ilişkileri hiç olmadığı kadar kötü bir noktaya getirdi.

Tezkere ihanetinin yansıması 
TBMM'nin 1 Mart 2003 tarihinde tezkereyi reddetmesinin Washington tarafından "ihanet" olarak algılandığının belirtildiği yazıda, "sonraki süreçte iki tarafta bu durumu düzeltmek için önemli stratejiler geliştirmedi" ifadesi kullanıldı.

Kürt sorunu ilişkileri zedeledi
Yazıda, işgalle birlikte Kürt sorunun da farklı bir boyut kazandığı belirtilirken, bunun Türk siyasetinde de yeni bir sayfa açtığı ve ABD ile ilişkileri zedelediği vurgulandı.

"Kuzey Irak'taki Kürtler ABD karşıtlığını körükledi"

Buna göre, Kuzey Irak'ta kurulmak üzere olan bağımsız bir Kürt devleti ve bunun Türkiye'ye olası yansımaları Türkiye'deki Amerikan karşıtlığını körüklüyen başlıca unsur.

Türkiye'nin Ortadoğu ve Batı Asya'daki stratejik öneminin hiç olmadığı kadar arttığının belirtildiği yazıda, tarafların yine de birbirine ihtiyacı olduğu vurgulanıyor. Bu ihtiyacın temelinde ise Türkiye'nin Avrupa Birliği tarafından "büyük ihtimalle reddedileceği"nin yattığı iddia ediliyor.

Yazıda, tehlikede olan ilişkilerin düzeltilmesi için ABD'ye görev düştüğü de vurgulanıyor. Yazarlara göre Washington, Kuzey Irak'taki Kürt politikacılarla ve Ankara ile beraber çalışarak Kerkük sorunu çözmeli ve taraflar arasında kalıcı ilişkiyi kurmalı.

Yazıda son olarak, ABD'nin Türkiye'yi, Türkiye'nin de ABD'yi kaybetme gibi bir lüksünün olmadığı vurgulanıyor. //