ABD için en tehlikeli politika
Abone olRefahyol Hükümeti'nin ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Ufuk Söylemez, AK Parti hükümetine çattı.
Refahyol Hükümeti'nin ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Ufuk
Söylemez, sıcak paraya geçit vermeyen milli bir ekonomik politika
uyguladıklarını belirterek, ''ABD ve emperyal güçler bunu
istemediler. ABD için Milli Görüş gömleğini çıkarırsan sorun yok,
ABD için en tehlikeli politika milliliktir'' dedi.
Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu, AK Parti İstanbul
Milletvekili Nimet Baş'ın başkanlığında toplandı. Komisyon bugün
ilk olarak, Refahyol Hükümeti'nde Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı
olarak görev yapan Ufuk Söylemez'i dinledi.
Söylemez, Refahyol Hükümeti döneminde, yaşanan siyasi çalkantılara,
antidemokratik girişimlere ve koalisyon sorunlarına rağmen
ekonominin bir yılda yüzde 7.5 büyüdüğüne dikkati çekerek,
''Reel faizler yüzde 12'ydi. Refahyol dönemi, son 20 yılda
Hazine borçlarının geriye gittiği tek seneydi. Sıcak paraya geçit
vermeyen milli bir ekonomik politika uyguladık. Borçlanmayı azaltan
bir Hükümet'tik. IMF, Amerika ve dış güçleri rahatsız etti bu
durum. ABD ve emperyal güçler bunu istemediler. ABD açısından Milli
Görüş gömleğini çıkarırsan sorun yok, ABD için en tehlikeli
politika milliliktir'' diye konuştu.
AK Parti'nin de bu durumu bildiği için hükümeti kurarken ''Milli
Görüş gömleğini çıkardık'' demek zorunda kaldığını öne süren
Söylemez, AK Parti'nin ''Milli Görüş gömleğini yeniden giydim''
demesi durumunda ülkenin yeniden 28 Şubat benzeri bir süreci, daha
da kötü bir biçimde yaşayabileceğini iddia etti.
Söylemez'in bu sözleri üzerine Komisyon Başkanı Nimet Baş, AK Parti
Hükümetleri'nin zaten milli hükümetler olduğunu ve ülkenin milli
çıkarlarını gözettiğini ifade etti.
Refahyol Hükümeti'ni ilk olarak ekonomik yönden yıpratmayı
denediklerini, bunun için IMF yöneticileri ile Türkiye'deki belirli
medya kuruluşlarının işbirliği halinde olduğunu belirten Söylemez,
''Kriz uyarısı'' şeklinde başlıklarla ve Yasemin Çongar imzasıyla
yayımlanan bazı haberleri anımsatarak, bunların maksatlı olduğunu
söyledi.
Dış güçler ve ülke içindeki belirli odaklar tarafından Refahyol
Hükümeti ve koalisyon ortağı DYP'nin hedef alındığını dile getiren
Söylemez, bunlar olurken Refah Partisi içinde bazı isimlerin de
süreci tırmandıran ve iyice gerilimi artıran tutum ve davranışlar
içinde olduğunu savundu. Söylemez, ''Rahmetli Erbakan
antiemperyalist bir insandı ama partisi içindeki bu hadiselere
engel olamıyordu'' şeklinde konuştu.
Söylemez, Kıbrıs politikasında dik durduklarını, teröre karşı sınır
ötesi operasyonlar düzenlediklerini, milli ekonomi uyguladıklarını
vurgulayarak, ''IMF'den borç almayan tek ekonomi
bakanıyım'' dedi.
DYP'DEN İSTİFALAR
Refahyol Hükümeti'ni ''içeriden çökertme operasyonu'' olarak
nitelendirilen, koalisyon ortağı DYP'de yaşanan milletvekili
istifalarının sorulması üzerine Söylemez, ''O dönemde
DYP'lilerin baskı, şantaj ve çıkar karşılığında istifa ettiklerinin
doğru olmadığını düşünüyorum'' diye konuştu.
DYP'nin merkez sağ partisi olduğunu ve Refah Partisi içindeki
radikal hareketlere açık olmadığını ifade eden Söylemez,
istifalarda hem bu hareketlerin hem de yaşanan sürecin DYP'yi
eritiyor olmasının etkili olduğunu ve istifacıların bu gelişmelere
tepkili olduğunu söyledi.
TÜSİAD BİZE YAPMADIĞINI BIRAKMADI
''O dönemde TÜSİAD'ın bazı üyeleri bize yapmadıklarını
bırakmadılar'' diyen Söylemez, bu kişilerin kontrollerindeki medya
organları ve bazı kurumlarla Hükümet aleyhine pek çok girişimin
içinde olduklarını ve tam bir yıpratma politikası uyguladıklarını
ifade etti.
28 Şubat'ta Demirel'in rolünün sorulması üzerine Söylemez,
''Demirel'in basiretli durduğu kanaatindeyim. Demirel'in darbeyle
anılması sağlıklı değil. O dönem ne devedir ne de kuş. 28 Şubat
açık bir darbe değildi, ama yaşanan sürecin de demokratik olduğu
söylenemez'' şeklinde konuştu.
Bugün ''Arap Baharı'' gibi planlı hadiselerin yaşandığını öne süren
Söylemez, ''İlk renkli devrim 28 Şubat'tır. Ukrayna,
Gürcistan gibi ülkelerde daha sonra yapıldı'' dedi.
28 Şubat sürecinin tek sorumlusunun ordu olarak görülmesinin yanlış
olduğunu dile getiren Söylemez, ''Asker de durumdan vazife çıkardı
diyebiliriz'' dedi.
Söylemez, komisyon toplantısının sonunda, ''Vicdanlı Kapitalizm
Yoktur'' adlı kitabını imzalayıp, Komisyon Başkanı Nimet Baş'a
hediye etti.