ABD iç savaşa sanıldığından çok daha yakın! CIA'ye çalışan uzman açıkladı
Abone olDiğer ülkelerdeki çatışma ihtimallerini hesaplayan uzmanlar, aynı formülü ABD için uygulayınca şoke eden bir sonuca ulaştı. Buna göre ABD bir iç savaşa sanıldığından çok daha yakın!
ABD'de gerçekleştirilen yeni bir çalışma, iyice kutuplaşan
ülkenin aslında bir iç savaşa ne kadar yakın olduğunu gözler önüne
serdi.
San Diego Üniversitesi'nde siyaset profesörü olarak görev yapan ve CIA'ye de danışmanlık hizmeti veren Barabara F.Walter isimli araştırmacı, ilginç bir çalışmaya imza attı.
Dünya genelinde ülkelerin kargaşaya düşme ihtimallerini hesaplayan devlet destekli “Siyasi İstikrar Birimi” için çalışan Walter, aynı hesaplamaları kendi ülkesi olan ABD için de yaptı. Akademisyen, çalışmasının sonunda ülkenin bir iç savaşa herkesin tahmin ettiğinden çok daha yakın olduğu sonucuna vardı.
Dünya çapında ülkelerde siyasi kargaşa, iç savaş, çatışma çıkma olasılığını hesaplayan ve bunu bilimsel yöntemler ve yoğun bir veri çalışmasıyla gerçekleştirlen birimin yöntemlerini kullanan Walter, ABD’nin son yıllarda büyük bir hızla iç kargaşaya sürüklendiğini analiz etti.
Üçüncü aşama
Konuyla ilgili önümüzdeki ay “İç savaşlar nasıl başlar?” adlı bir
kitap çıkaracak olan Walters'ın çalışmalarının bir kısmı,
“Washington Post” gazetesi tarafından yayımlandı. Çalışmada,
özellikle eski ABD başkanı Donald Trump döneminde yaygınlaşan
kutuplaşmanın, Trump'ın seçim sonuçlarını kabul etmemesi ve Kongre
baskınına kadar uzanan sürecin de bu durumda büyük etkisi olduğu
ifade ediliyor.
Walters, "Dış ülkelerdeki olayları analiz ettiğimizde, Ukrayna veya Fildişi Sahili'ne nasıl bakıyorsak, tüm şartları bir liste dahilinde incelediğimizde, ve aynı formatı ABD'de kullandığımızda, ülkemizin ne kadar tehlikeli bir yola girdiğini görebiliriz" diyor. ABD’nin çok köklü bir demokrasiye sahip olduğunu ve bununla övündüklerini hatırlatan Walters, “Ne yazık ki bu ünvanı kaybettik. Bu ünvan şu an İsviçre’de” ifadelerini kullandı.
Haberde, CIA'in ayaklanmanın fasılları olarak ifade ettiği ilk iki evrenin ABD için çoktan başladığını öne sürülürken, üçüncü ve son aşama olan 'açık ayaklanma' faslının 6 Ocak'taki Kongre baskınıyla başlayıp başlamadığını ancak zamanın göstereceği ifade ediliyor.