ABD, Haziran'da Irak'tan çekiliyor
Abone olABD'nin Irak'tan Haziran'da çekileceğini belirten Işık, Washington'un Türkiye'ye teklif ettiği taşeronluğu değerlendiriyor.
ABD, Irak'a taşeron arıyor
ABD'nin Ankara Büyükelçisi Eric Edelman, Nisan sonunda işadamları ile İstanbul'da bir toplantı yaptı. ABD ordusunun, 30 Haziran'da, Irak'tan 'tamamen çekileceğini' söyledi. 30 Haziran'dan sonra Pasifik Asya Güçleri'ne mensup, 'deneyimli ve profesyonel' birliklerini, 'petrol kuyuları ve stratejik noktaları' korumak üzere Irak'a sevk edecekleri açıkladı.
ABD Hazinesi'nden 18.4 milyar dolar, Dünya Bankası fonundan 64 milyar dolar olmak üzere, toplam 82.4 milyar dolar Irak'ın 'yeniden inşası için' kullanılacak.
Edelman işadamlarımıza, 'kapının sonuna kadar açık olduğunu' iletti ama bir kaç ufak noktanın altını çizerek:
1- Libya, Küba ve Yemen şirketlerinin haricinde ortaklıklar kurabilirsiniz. (Libya'nın yasağı yakında kaldırılacak)
2- Kendi güvenliğinizi kendiniz sağlayacaksınız; bunu yaparken de meşru yolları kullanacaksınız. Güvenlikte ve eleman temininde mahalli yönetimlerle işbirliği yapmanız gerekecek. ABD'nin Rüşvetle Mücadele Yasası'na uyacaksınız. Sağlık problemlerinizi de siz çözeceksiniz.
3- Petrol ve stratejik alanlara girmeyeceksiniz. Petrol üretimi ve boru hatları ile ilgili iş beklemeyin.
4- İhaleler ile ilgili biri ABD, diğeri İngiliz iki mühendislik şirketi tam yetkili kılındı. Taşeron olmak isteyen şirketler, İnternet sitelerinden başvurabilir. İşyeri ve adı sormayın. İşi belirleme ve parayı kullanmaya yetkili bu iki şirket sizi yönlendirecektir.
5- Üç Beyaz Saray danışmanı da, Irak'ın yeni hükümet modeli ve bürokratik yapısı ile ilgili çalışmaları yürütüyor. Danışmanlar, Irak'taki devlet yönetimi ve bürokratik sistem ile ilgili işadamlarımıza bilgi verdi.
Bu toplantı ile de ABD'nin, Irak'taki politikasını 'revize etme' çalışmaları, resmi bir ağızdan bir daha ifade edilmiş oldu. ABD bu politikayı revize noktasına nasıl geldi?
1- ABD'nin 'işgalci güçleri' 30 Haziran'dan sonra yok. Fakat, dağılmış bir Irak var. Belki de ABD'nin amacı zaten dağıtmaktı. İngilizler dahil, emperyal imparatorluklar, tarih boyunca dünyanın bu bölgesini 'kabileler halinde dağınık tutmayı' tercih etti. Ancak ABD bunu, 'kör gözüne parmağım' üslubuyla; yani amiyane deyimle 'hart' diye yaptı.
2- ABD 'işportaya düşen' işkence resimleri ile 'acımasız ve korkulan' oldu. İşgalin bizatihi kendisinin, 'işkence' olduğunu unutan zeminler bile bu fotoğraflara tepki koydu. Amaç da zaten korkulan olmaktı, başarıldı.
3- 30 Haziran'a kadar 250 milyar dolar harcayacak olan ABD, bunu yılda 50-60 milyar dolarla sınırlandırmak istiyor. Irak'ın güneyi ile pek ilgili değil, kuzeyiyle ilgili. Bunda da başarılı oldu ama kuzeyin güvenlik sorunu var. ABD güçleri Şii ve Arap milislere karşı kalkan görevi yapıyordu. 30 Haziran'dan sonra kalkan ortadan kalkacak.
4- Irak'ta Saddam rejimi devrilmeliydi, bu doğru. Ama ABD yanlışı Irak'a girmekle yaptı. Irak halkını yanına alan Türk Ordusu Irak'a kendi inisiyatifi ile girmeliydi. ABD sadece engel olmamalıydı. Buna hazır olan Türkiye'nin tarihi ve coğrafi gerekçeleri de vardı. Irak devletini yıkmadan, işgalci olmadan, halkın iktidarını kurup çekilmeliydi. Türkiye'nin çekilmeyeceğini varsayan, Bush yanıldı ve hırslı davrandı. İşgalci ve işkenceci Bush'un bu hata yüzünden de Kasım ayındaki seçimlerde, 'şansı gün geçtikçe zayıflıyor.' ABD, Bush gidince iç kamuoyunda da, dışarıda da 'imaj yenilemiş' olacak.
Yarınki yazımızda, Türkiye'nin Ortadoğu coğrafyasındaki 'siyasi puzzle'daki yerini ve misyonunu irdeleyeceğiz.
ABD'nin Ankara Büyükelçisi Eric Edelman, Nisan sonunda işadamları ile İstanbul'da bir toplantı yaptı. ABD ordusunun, 30 Haziran'da, Irak'tan 'tamamen çekileceğini' söyledi. 30 Haziran'dan sonra Pasifik Asya Güçleri'ne mensup, 'deneyimli ve profesyonel' birliklerini, 'petrol kuyuları ve stratejik noktaları' korumak üzere Irak'a sevk edecekleri açıkladı.
ABD Hazinesi'nden 18.4 milyar dolar, Dünya Bankası fonundan 64 milyar dolar olmak üzere, toplam 82.4 milyar dolar Irak'ın 'yeniden inşası için' kullanılacak.
Edelman işadamlarımıza, 'kapının sonuna kadar açık olduğunu' iletti ama bir kaç ufak noktanın altını çizerek:
1- Libya, Küba ve Yemen şirketlerinin haricinde ortaklıklar kurabilirsiniz. (Libya'nın yasağı yakında kaldırılacak)
2- Kendi güvenliğinizi kendiniz sağlayacaksınız; bunu yaparken de meşru yolları kullanacaksınız. Güvenlikte ve eleman temininde mahalli yönetimlerle işbirliği yapmanız gerekecek. ABD'nin Rüşvetle Mücadele Yasası'na uyacaksınız. Sağlık problemlerinizi de siz çözeceksiniz.
3- Petrol ve stratejik alanlara girmeyeceksiniz. Petrol üretimi ve boru hatları ile ilgili iş beklemeyin.
4- İhaleler ile ilgili biri ABD, diğeri İngiliz iki mühendislik şirketi tam yetkili kılındı. Taşeron olmak isteyen şirketler, İnternet sitelerinden başvurabilir. İşyeri ve adı sormayın. İşi belirleme ve parayı kullanmaya yetkili bu iki şirket sizi yönlendirecektir.
5- Üç Beyaz Saray danışmanı da, Irak'ın yeni hükümet modeli ve bürokratik yapısı ile ilgili çalışmaları yürütüyor. Danışmanlar, Irak'taki devlet yönetimi ve bürokratik sistem ile ilgili işadamlarımıza bilgi verdi.
Bu toplantı ile de ABD'nin, Irak'taki politikasını 'revize etme' çalışmaları, resmi bir ağızdan bir daha ifade edilmiş oldu. ABD bu politikayı revize noktasına nasıl geldi?
1- ABD'nin 'işgalci güçleri' 30 Haziran'dan sonra yok. Fakat, dağılmış bir Irak var. Belki de ABD'nin amacı zaten dağıtmaktı. İngilizler dahil, emperyal imparatorluklar, tarih boyunca dünyanın bu bölgesini 'kabileler halinde dağınık tutmayı' tercih etti. Ancak ABD bunu, 'kör gözüne parmağım' üslubuyla; yani amiyane deyimle 'hart' diye yaptı.
2- ABD 'işportaya düşen' işkence resimleri ile 'acımasız ve korkulan' oldu. İşgalin bizatihi kendisinin, 'işkence' olduğunu unutan zeminler bile bu fotoğraflara tepki koydu. Amaç da zaten korkulan olmaktı, başarıldı.
3- 30 Haziran'a kadar 250 milyar dolar harcayacak olan ABD, bunu yılda 50-60 milyar dolarla sınırlandırmak istiyor. Irak'ın güneyi ile pek ilgili değil, kuzeyiyle ilgili. Bunda da başarılı oldu ama kuzeyin güvenlik sorunu var. ABD güçleri Şii ve Arap milislere karşı kalkan görevi yapıyordu. 30 Haziran'dan sonra kalkan ortadan kalkacak.
4- Irak'ta Saddam rejimi devrilmeliydi, bu doğru. Ama ABD yanlışı Irak'a girmekle yaptı. Irak halkını yanına alan Türk Ordusu Irak'a kendi inisiyatifi ile girmeliydi. ABD sadece engel olmamalıydı. Buna hazır olan Türkiye'nin tarihi ve coğrafi gerekçeleri de vardı. Irak devletini yıkmadan, işgalci olmadan, halkın iktidarını kurup çekilmeliydi. Türkiye'nin çekilmeyeceğini varsayan, Bush yanıldı ve hırslı davrandı. İşgalci ve işkenceci Bush'un bu hata yüzünden de Kasım ayındaki seçimlerde, 'şansı gün geçtikçe zayıflıyor.' ABD, Bush gidince iç kamuoyunda da, dışarıda da 'imaj yenilemiş' olacak.
Yarınki yazımızda, Türkiye'nin Ortadoğu coğrafyasındaki 'siyasi puzzle'daki yerini ve misyonunu irdeleyeceğiz.