ABD Gülen’i iade edecek mi? sorusunu yanıtladı
Abone olBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan, “ABD Fethullah Gülen’i iade edecek midir?” sorusuna, “Ümit ediyorum. En azından sınır dışı etmeliler” yanıtın...
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “ABD Fethullah Gülen’i iade
edecek midir?” sorusuna, “Ümit ediyorum. En azından sınır dışı
etmeliler” yanıtını verdi.
Amerikan PBS kanalının deneyimli programcısı Charlie Rose’a konuşan
Başbakan Erdoğan, Charlie Rose’nin 17 Aralık operasyonu hakkındaki
sorusunu yanıtladı. Erdoğan cevaben, “Yolsuzlukların iktidarı bir
ülkeyi 230 milyar dolardan alıp da 12 senede 820 milyar dolara
çıkarabilir mi? Biz göreve geldiğimizde 79 senede bu ülkede 6 bin
yüz kilometre bölünmüş yol yapılmıştı. Biz 12 senede Türkiye’de 17
bin kilometre bölünmüş yol yaptık. Yolsuzluğun olduğu bir ülkede
bunları yapabilir misiniz? Bakın bir taraftan boğazda köprü
yapıyoruz, bir taraftan denizin altından Marmaray’ı yaptık, denizin
altından tüp geçit yapıyoruz. Yolsuzlukların olduğu bir ülkede
bunları yapabilir misiniz? Yüksek hızlı trenlerle Türkiye’yi
dolaşıyoruz. Yolsuzlukların olduğu bir ülkede bunları yapabilir
misiniz? Göreve geldiğimde ülkemde 26 tane havalimanı vardı, şu
anda ülkemde 52 tane havalimanı var. Türkiye’de uçakla gidilemeyen
yer nerdeyse kalmadı. Yolsuzlukların olduğu bir ülke bunları
başarabilir mi? Göreve geldiğimizde Türkiye’nin kamu net borç
stokumuz yüzde 73’tü, milli gelire oran, şimdi bu oran yüzde 35.
Devletin borçlanma faizi yüzde 63’tü, şimdi biz tek haneli rakamla
borçlanıyoruz. Avrupa’da en iyi ülke Almanya’nın büyüme hızı yüzde
0,8 bizim 4. Yolsuzlukların olduğu bir ülkede bunları yapabilir
misiniz? Millet bunları gördüğü için 45 buçuğu verdi. Yoksa millet
yolsuzlukların olduğu bir iktidarı iş başında tutar mı?” diye
konuştu.
TWITTER KONUSU
Twitter’ın vergi ödemediğini ve mahkeme kararlarına uymadığını
kaydeden Erdoğan, “Ülkemde ofis kurmak zorunda. Eğer bunları
yapmıyorsa. Amerika’da vergi ödüyor mu Twitter? Soruyorum ödüyor
mu? Ödüyor. Bende de ödeyecek. Bende ödemediği gibi yapılan
hakaretler, mahkeme kararları bunlara uymak zorunda. Mahkeme
kararına da uymuyor. O zaman mahkeme kararına uymazsa bizim de
yapmamız gereken bir şey var. Biz kalkarız kapatırız, gelirsin
ofisini açarsın, vergini ödersin o zaman biz de size buyurun
çalışın deriz. Sadece vergi değil, aynı zamanda mahkemelerin
verdiği kararlara uymaları lazım. Mesela benimle ilgili şahsıma
hakaret var. Dava açtım. Mahkeme kapama kararı verdi ama Twitter
buna uymadı. Bakan arkadaşlarımla ilgili hakaret var. Dava açtılar,
davaları kazandılar hesabın kapatılması lazım kapatmadılar. Bunun
üzerine bunu yaptık. Yani yerel mahkemenin vermiş olduğu karara
uyması gerekir. Uymadılar. Ve bunlar kendilerine söylenince onlar
da kabul ettiler. Ve mesela diyelim ki müstehcen kadın, sanal seks,
bu tür şeyler, bunlar kesinlikle yasaktır. Olamaz. Verdiği karara
uymak başka bir şey saygı duymak başka bir şey. Bunu birbirinden
ayırmak lazım” dedi.
“YAPILANLAR SİVİL DARBE GİRİŞİMİYDİ”
Charlie Rose’un Fethullah Gülen ile aralarında yaşananları sorması
üzerine Erdoğan, “Tabii ben başbakan olduktan sonra kendisiyle
hemen hemen telefon görüşmeleri dışında hiçbir görüşmem olmadı.
İstanbul’da belediye başkanıyken görüşmelerim oluyordu. Ve tabi bu
süreç içerisinde yani başbakanlık döneminde bizim diyebilirim ki 2
dönem o grupla ilişkilerimiz gayet iyiydi. Herhangi bir sıkıntı söz
konusu değildi. Ama bütün sıkıntı aslında 2010 anayasa değişikliği
olayında yani referandum olayından sonra başladı. Orada bir güç
devşirme olayı vardı. Ve bu güç devşirme olayı aslında yani
emniyetle güvenlikle öbür tarafta yargı arasındaki o desteği, o
dayanışmayı sağlamaya yönelik bir adımdı. Bu sonradan bir
tespitimdir. Tabi bu gerçekleşince artık bu adım atılmaya başlandı.
Ve ilk adım da maalesef istihbarat teşkilatımızın müsteşarına
yönelik bir adımdı. Bu Oslo görüşmeleriyle ilgili bir adımdı. Ve
gerek müsteşarıma yönelik atılan adım, ondan önceki müsteşar ve
müsteşar yardımcısına yönelik atılan adımlar tabi benim kabul
edebileceğim adımlar değildi. Çünkü bu Oslo görüşmeleri bizim iyi
niyet görüşmelerimizdi. Takdir edersiniz ki bir ülkenin istihbarat
örgütü bu tür olaylarda barışı tesis için her türlü adımı atar.
Onlar bu tesis için zaten bu görüşmeleri yaptılar. Ve o süreçte
atılan o olumsuz adımlar, yalanlar, iftiralar ne yazık ki bizim bu
sürece müdahalemizi gerektirdi. Ve bu müdahaleyle şu gelinen nokta
ne yazık ki başlamış oldu” dedi.
Charlie Rose’un paralel yapı hakkındaki sorusu üzerineyse Erdoğan
bu yapının sivil darbe girişiminde bulunduğunu belirterek, “Zaman
geçtikçe bunun bir art niyet olduğunu o zaman hissettim.
Hissettikten sonra tabi bizde tedbirlerimizi almaya başladık. Bu
milli istihbarat müsteşarıma karşı yapılan hareket bunun somut ilk
adımı ve delili oldu. Çünkü onun arkasından çok farklı bir süreç
gelecekti. 17 Aralık, 22 Aralık onlar bu işin son bir darbe
girişimine dönüştüğü dönemdir. Gezi Olayları’nın içerisinde de
bunlar vardı. Evet. Bir darbe girişimiydi bu. Sivil bir darbe
girişimiydi. Bunu yaptılar. Eğer ben yurtdışından gelişimde tüm bu
olanlara karşı sessiz kalmış olsaydım belki olay çok farklı yerlere
gidebilirdi. Ama tabi ki biz sessiz kalmadık” dedi.
“PUTİN’E KIRIM’DA YAPILANIN DOĞRU OLMADIĞINI SÖYLEDİM”
Başbakan Erdoğan Ukrayna Rusya krizi ve Mavi Marmara olayıyla
ilgili de açıklamalarda bulundu. Erdoğan Mavi Marmara olayı sonrası
Obama’nın da girişimleriyle Netanyahu’nun özür dilemesi meselesinde
ise Obama’nın çok fazla gayretinin olduğunu belirtti. Erdoğan
ayrıca, “Önce ben tabi bu soru nedeniyle teşekkür ediyorum. Yani
başkan Obama’ya değerli dostuma o süreçteki gayretleri nedeniyle
çok teşekkür ediyorum. Çünkü o, sayın Obama’nın gayretiyle olmuş
bir adımdı. Telefondaki Netenyahu’nun özür dileme olayı yine onun
girişimleriyle olmuş bir adımdı. Bundan dolayı kendisine teşekkür
ediyorum. Tabi burada bir tazminat konusu var. Tazminatta da belli
bir noktaya artık gelindi. Yani buna anlaşma noktası diyebilirim.
Birde tabi Türkiye üzerinden veya Türkiye’nin Filistin’deki mağdur
insanlara insani yardım götürmesi noktasındaki görüşmeler var”
dedi.
Başbakan, Rose’un Rusya ile ilişkilerinin nasıl olduğu ve Putin’e
saygı duyup duymadığı yönündeki soru üzerineyse, “Birbirimize karşı
sevgimiz saygımız var. Tabi Kırımla ilgili yaptığımız görüşmede bu
yapılanın doğru olmadığı düşüncemi kendilerine ilettim. Tabi
kendilerinin yaklaşımı Kırım halkı bizi istediği için biz oradayız.
Yaklaşımı bu. Dedi ki yani bu şekilde dünyada birçok ülkeyi isteyen
bazı darda kalmış ülkeler olabilir. Bunlar bunun gerekçesi olmasa
gerek. Bunu doğru bulmak mümkün değil. Bırakalım o halk kendi
ayakları üzerinde dursun” dedi.
Ukrayna halkının kendi ayakları üzerinde durmasının sağlanması
gerektiğini de kaydeden Erdoğan, “Yapabileceğimiz bir şey varsa
onlara hep birlikte yardımcı olalım ve kendilerinin ayağa
kalkmasını da sağlamış olalım. Bir diğer konu Ukrayna meselesi.
Ukrayna’da şimdi önümüzdeki ay sonunda seçim olacak. E şimdi bu
seçim için orada gerekli desteğin verilmesi lazım. Tabi Ukrayna
anayasasında seçimin yapılmaması için de bu yolları tahrik
edebilirler. Bunlara engel olmakta fayda var. Rusya halkı bu
noktada bence kendi dostları olan Ukrayna halkına karşı ben
inanıyorum ki olumlu bir yaklaşım içerisindedir. Rusya’nın yönetimi
de bunu ortaya koyacak olursa Ukrayna halkının demokratik
yaklaşımını görelim ona göre de bence yeni süreç Ukrayna halkı için
Ukrayna için hayırlı olsun diyelim” dedi.
(İHA)