ABD gizli uzay aracında ne saklıyor?
Abone olABD'nin geçtiğimiz ay uzaya fırlattığı gizli proje ürünü X-37B uzay aracı hakkında ilginç bir iddia ortaya atıldı.
ABD'nin geçtiğimiz ay uzaya fırlattığı gizli proje ürünü
X-37B uzay aracı hakkında ilginç bir iddia ortaya atıldı. İsrail ve
Güney Afrika arasında 1975 yılında yapılan çok gizli bir görüşmeye
ait belgelerin ortaya çıkarılması, nükleer silah sahibi olup
olmadığını açıklamayan Tel Aviv’i çok zor duruma düşürdü. Güney
Kore, savaş gemilerinden birini batırmakla suçladığı Kuzey Kore ile
ticareti keserken, İran nükleer yakıt anlaşmasına dair mektubunu
UAEK’ye iletti.
İşte dünyada günün öne çıkan manşetleri:
TIMES: ABD’nin gizli uzay aracı çok daha gizli bir
silahı saklıyor
Pentagon, ABD Hava Kuvvetleri’nin geçtiğimiz ay Cape Canaveral
üssünden fırlattığı esrarengiz uzay aracı X-37B’nin ne maliyeti, ne
de görevi hakkında bir açıklama yapıyor.
Atlas V roketiyle fırlatılan küçük uzay aracı görünümlü
X-37B’nin, bir yörünge test aracı olarak belirtilmesine rağmen, çok
farklı bir özelliğe sahip olduğu iddia ediliyor.
İddiaya göre, X-37B taşıdığı casus uydularını uluslararası
gerilimin yaşandığı bölgelerde devreye sokuyor ve ABD hükümetinin
kriz bölgelerini çok yakından takip etmesini sağlıyor.
Mevcut uzay araçları uzayda en fazla 16 gün
kalabilirken, X-37B tam 270 gün yörüngede bulunabiliyor. Bu
özelliği, ABD’ye son teknoloji lazer silah sistemleri dahil birçok
alanda test uygulama fırsatı veriyor. NASA (ABD Ulusal Havacılık ve
Uzay Dairesi) tarafından 1999 yılında başlatılan, 2004’te ise Hava
Kuvvetleri’ne geçen proje için ABD’li yetkililer, “mevcut
uzay araçlarının biraz geliştirilmiş modeli”
diyor.
GUARDIAN: İsrail'in nükleer silah sahibi olduğu
kanıtlandı
İsrail’in Güney Afrika’ya nükleer savaş başlıkları satma teklifinde
bulunduğunu ortaya çıkaran belgeler, Tel Aviv’in nükleer silah
sahibi olduğunun da ilk resmi kanıtı oldu.
“Çok gizli” belgelere göre, 1975 yılında yapılan
görüşmede dönemin Güney Afrika Savunma Bakanı Pieter Willem Botha
ile İsrailli meslektaşı Şimon Peres bir araya geldi. Botha, bugün
İsrail Devlet Başkanı olan Peres’ten nükleer savaş başlığı
talebinde bulundu. Peres ise “üç ayrı boyutta” nükleer savaş
başlığı önerdi.
Belgelere göre, iki savunma bakanı geniş çaplı askeri anlaşmalar
yaptıkları görüşmenin “yaşanmış olduğunun gizli
tutulması” konusunda da uzlaştı. Çok gizli belgeler,
ABD’li akademisyen Polakow-Suransky tarafından ortaya
çıkarıldı. Suransky, belgelerden Güney Afrika ve İsrail
arasındaki yakın ilişkileri ele aldığı araştırma kitabında yer
verdi. Belgeler, nükleer silahlanma konusunda
“belirsizlik” politikası benimseyen İsrail’in
nükleer silahlara sahip olduğunun kanıtı olarak gösteriliyor.
İran’ı nükleer tehdit olarak gösteren ve benimsediği nükleer
politika ile uluslararası anlaşmaların getirdiği sorumluluklardan
kaçınan İsrail, ortaya çıkan belgelerle çok zor duruma düştü.
İsrail, yaklaşık 40 yıldır Ortadoğu’da nükleer güce sahip tek ülke
ancak resmi politika olarak bunu ne doğruluyor ne de
yalanlıyor.
NEW YORK TIMES: Güney Kore Kuzey Kore ile ticareti
kesti
Güney Kore Devlet Başkanı Lee Myung-Bak, Pazartesi günü Kuzey Kore
ile ticaretlerini tamamen sonlandırma noktasına geleceklerini
belirtti. Ayrıca, Kuzey Kore ticaret gemilerinin deniz yollarını
kullanmasına izin vermeyeceklerini belirten Lee, Birleşmiş
Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’ne Kuzey Kore’nin iki ay önce
batırdığı Güney Kore savaş gemisi nedeniyle cezalandırılması
çağrısı yaptı.
Kuzey Kore’nin acımasızlıklarına defalarca tolerans gösterdiklerini
belirten Lee, bu sefer her şeyin farklı olduğunu ve Kuzey Kore’nin
tahrik edici eylemlerinin bedelini ödeyeceğini belirtti. Lee bu
kapsamda Kuzey Kore ile tüm ticari işlemlerin askıya alınacağını
söyledi.
Bu karar, Güney Kore’nin Kuzey Kore’ye karşı alabileceği en ağır
tek taraflı uygulama olarak görülüyor. Güney Kore, Kuzey Kore’den
her yıl 230 milyon dolar değerinde deniz ürünü ve diğer ticari
mallar ithalat ediyor. Kuzey Kore ayrıca, giysi üretimi ve Güney
Kore şirketleriyle yürüttüğü diğer iş anlaşmalarından yılda 50
milyon dolar kazanç sağlıyor.
INDEPENDENT: Obama’nın BP’ye olan sabrı
tükeniyor
ABD hükümeti, İngiliz petrol devi British Petroleum (BP) şirketini
Meksika Körfezi’ndeki sızıntının temizlenmesi işlemlerinden
alıkoyup, facianın faturasını başka bir zaman kesmekle tehdit etti.
Yaşanan bu gelişmeyle, petrol sanayisinin en büyük çevre felaketi
haline gelen petrol sızıntısı, İngiliz şirketini içinden
çıkılamayan bir krizin içine düşürdü.
ABD Başkanı Barack Obama’nın İçişleri Bakanı Ken Salazar, basına
Obama’nın beş hafta önce başlayan felaketi bir türlü kontrol altına
alamayan BP yüzünden öfkeli ve çileden çıkmak üzere olduğunu
belirtti.
Facianın 33’üncü gününe girdiklerini ancak temizleme çalışmaları
için verilen son tarihlerin sürekli aşıldığını vurgulayan Salazar,
“Eğer sorumluluklarını yerine getiremiyorlarsa, onları bu
işin dışına çıkarmalıyız” dedi.
REUTERS: Avustralya Dubai suikastı nedeniyle
İsrailli diplomatı sınır dışı etti . Avustralya hükümeti, Dubai’de
kaldığı otelde öldürülen Hamas yetkilisi Mahmud Abdurrauf el
Mabhuh’un suikastında sahte pasaport kullanılmasında rolü olduğu
gerekçesiyle Pazartesi günü bir İsrailli diplomatın sınır dışı
edildiğini açıkladı.
Dışişleri Bakanı Stephen Smith, polis soruşturması kapsamında
suikastta kullanılan sahte pasaportların arkasında İsrail
istihbarat ajanslarının bulunduğundan şüphe olmadığını belirtti.
Smith, “Araştırmalara sahte pasaportların arkasında
İsrail’in bulunduğunu açıkça ortaya koydu. Bunlar bir dost bir
ülkeden beklenen davranışlar değil” dedi.
XINHUA: İran UAEK’ye nükleer takas anlaşması
mektubunu gönderdi
İran, Türkiye ve Brezilya ile yapılan ortak bildiriye dayanan
nükleer yakıt takası anlaşmasına dair mektubu Uluslararası Atom
Enerjisi Kurumu (UAEK) başkanı Yukiya Amona’ya resmi olarak teslim
etti.
Amono, mektubu Pazar günü teslim aldı. Mektupta, İran anlaşmanın
ortak bildiriye dayanan şartlarını belirtti.
İran’ın Türkiye ve Brezilya ile geçtiğimiz hafta başında imzaladığı
nükleer yakıt takası anlaşması gereğince, Tahran yüzde 3.5
seviyesinde zenginleştirilmiş 1,200 kilogram uranyumunu Türkiye’ye
göndermeyi kabul etti. İran, karşılık olarak tıp araştırma
reaktöründe kullanmak üzere yüzde 20 seviyesinde zenginleştirilmiş
120 kilogram uranyum alacak.
BLOOMBERG: Avrupa’da gelirler yüzde 17 düşerken,
bankacılar anlaşmaları geri çekiyor
Avrupa’daki yatırım bankalarının gelirleri, Yunanistan’ın içine
düştüğü borç krizinden darbe yedi. Londra’dan Düsseldorf’a kadar
çok sayıda şirket hisse ve bono tekliflerini geri alırken, devir
alımlar donduruluyor.
2010’un ilk dört ayı içinde, şirket birleşmeleri ve hisse ile bono
satışlarından elde edilen gelirler Avrupa genelinde geçtiğimiz yıla
kıyasla yüzde 17 azalarak 5.9 milyar dolara geriledi. New York
merkezli Freeman&Co şirketi verilerine göre Avrupa bu
rakamlarla son 6 yılın en büyük düşüşünü yaşadı.
Freeman rakamlarına göre, Avrupa’daki olumsuz tabloya karşılık
gelirler ABD’de yüzde 53, Asya’da ise yüzde 68 yükseldi. Bu
gelişmeler, yaklaşık 1 trilyon dolarlık bir yardım paketi
oluşturulmasına neden olan milli borç krizinin, Avrupa’da etkisini
sürdürdüğünü ve şirketlerin büyük güven kaybına uğradığını
gösterdi.
WALL STREET JOURNAL: Almanlar Merkel’e olan
inancını yitiriyor
Almanya Başbakanı Angela Merkel, euro bölgesinin bütünleşmesinin
önüne geçen Avrupa’daki borç kriziyle baş edememesi eleştirileri
yüzünden gittikçe nüfuzunu kaybediyor.
Yakın dönemde yapılan anketler, Merkel’in sağ merkez koalisyonuna
verilen destek düşerken, Almanların başbakanlarının liderliğine
olan inancını yitirdiğini ortaya koydu. Araştırma kurumu Emid’in
düzenlediği ankete göre, Almanların yüzde 60’ından fazlası
Merkel’in Avrupa borç krizi süresince kötü bir liderlik
gösterdiğine inanıyor.
Anket sonuçları, Merkel’in Alman parlamentosu üst kanadındaki
üstünlüğünü bölgesel seçimlerdeki hezimet ardından kaybeden Merkel
için ikinci bir darbe oldu.