ABD: Gevşemeyin reformları yapın

Türkiye'nin 2001 yılındaki ekonomik krizden bu yana önemli kazanımları olmasına karşın, hala ekonominin zayıflıklara açık olduğunu söyleyen 'nin ekonomik işlerden sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Alan Larson, Larson, IMF programı çerçevesinde reformların sıkı sıkıya uygulanmasının önemine dikkat çekti. ABD Dışişleri Bakanlığı, Larson'ın bir düşünce kuruluşunda, Türk ekonomisi üzerine yaptığı konuşma metnini yayınladı. Bu metne göre Larson, kamu borcunun tehlikeli bir şekilde GSMH'nin yüzde 82'sine ulaştığını belirterek, şu görüşleri savundu: ‘‘Bu zafiyet, bir de bu borcun büyük çoğunluğunun kısa vadeli olması ve dalgalanan faiz oranlarıyla döndürülmesi gerektiği gerçeğinden dolayı artıyor. Çözüm için, bu borcun boyutunun, yüksek oranda faiz dışı bütçe fazlaları sağlayarak düşürülmesi ve rekabet gücünü vurgulayan agresif yapısal reformlar yoluyla, ekonominin büyütülerek borcun yol açtığı yükün azaltılması gerekiyor. Zaman gevşeme değil, reform sürecini hızlandırma zamanı.’’ ABD Yardıma hazır Amacın, sırf kağıt üzerinde IMF'nin verdiği ‘‘ödevleri’’ yapmak değil, sürdürülebilir uzun dönemli büyüme için ‘‘gerekli koşulları yaratmak’’ olduğunu belirten Larson, ABD'nin de yardıma hazır olduğunu kaydetti. Larson, bu konuda şunları söyledi: ‘‘ABD yardıma hazır. Buna, daha yüksek oranda faizlerle borçlanma yerine kullanılacak 1 milyar dolarlık hibe yardımı da dahil. Ekonomik büyümenin ve kamu harcamaları disiplininin sürmesi, toplumun bütün kesimleri için eğitim fırsatları sağlayacak, bütçe kaynaklarının sağlanmasına yardım edecek. Böylece insanlar 21. yüzyılda Türk ekonomisine katkıda bulunabilecek.’’ Devlet Bakanı Ali Babacan ve Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Uğur Ziyal ile yararlı görüşmeler yaptığını belirten Larson, ilişkilerde zor bir yıl geçirilmesine karşın, ekonomik ilişkilerin her zaman olduğundan daha güçlü olması için temellerin atıldığı yönünde ‘‘ihtiyatlı bir iyimserlik’’ içinde olduğunu kaydetti. Türk mühendisler ve inşaat sektörünün, Irak'ın yeniden yapılandırılmasında rol oynayabileceğini belirten Larson, Irak ile Türkiye arasında ticaretin önündeki engellerin kalkmasıyla yeni bir kapının açıldığını ve bu durumdan özellikle Güneydoğu Anadolu'nun yararlanacağını kaydetti. Alan Larson, ileriye dönük bir adım olarak ABD ve Türkiye'nin, Dünya Ticaret Örgütü müzakerelerinin başarıyla sonuçlanması için birlikte çalışabileceğini söyledi. Bolivya düzeyindesiniz yabancı sermaye çekin ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Alan Larson, 2003 sonundan itibaren Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) Türkiye'ye verdiği kredinin 22 milyar doları bulacağını belirtirken, ‘‘Türkiye, ABD'den veya çoklu kuruluşlardan gelen büyük hükümet kredileriyle gelecekte büyümesini finanse etmeyi bekleyemez. Bunun yerine özel sermayeyi çekmeye önem atfetmeli’’ dedi. Larson, geçen yıl Türkiye'nin sadece 600 milyon dolarlık dış yatırım çektiğini ve bu yatırım seviyesinin Bolivya ile eşdeğer olduğunu söyledi. ‘Nitelikli Bölge’ gerçekçi olmayan taleplere takıldı Nitelikli Sanayii Bölgeleri'ne (NSB) değinen ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Alan Larson, bu konuda hiçbir ilerleme sağlanamadığını belirtti. Larson bunun nedenini ise, ‘‘Kısmen, NSB'lerin tekstili de kapsamasına yönelik gerçekçi olmayan Türk talepleri yüzünden’’ diye açıkladı. Larson, barış sürecinin daha güçlü bir destekçisi olarak Türkiye'nin NSB'leri ileriye götürüp götüremeyeceğinin görüleceğini kaydetti. Kaynak : Hürriyet