ABD elçiliği neden hedef oldu?
Abone olBaşbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Ankara'daki canlı bomba eylemine ilişkin açıklamalarda bulundu.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç , ABD 'nin Ankara
Büyükelçiliği girişinde meydana gelen patlama ya ilişkin,
''Özellikle bu tür eylemlerin bir ülkenin büyükelçiliğine karşı
yapılmış olması, aynı zamanda, siyasi bir içerik taşıdığını da
göstermektedir'' dedi.
Arınç, partisinin Bursa il başkanlığı tarafından düzenlenen, ''Siyaset Akademisi''nde yaptığı konuşmada, ABD'nin, Ankara'da Atatürk Bulvarı'ndaki büyükelçilik binasında üzücü bir olayın meydana geldiğini anımsatarak, binanın daha çok ziyaretçi girişi yapılan arka kısımdaki noktadan, üzerinde bomba taşıyan bir kişinin girmek istediğini, kontrol sırasında ya fark edildiği ya da telaşlandığı için bu kişinin üzerindeki bombayı patlattığını söyledi.
Son günlerde özellikle ismi çok duyulan DHKP-C militanlarından olduğu belirlenen bu kişinin üzerinden sahte isimle kendi fotoğrafını taşıyan bir kimlik çıktığının tespit edildiğine değinen Arınç, şöyle konuştu:
''Kendisi bombayla birlikte ölmekle kalmadı, ayrıca büyükelçilik içinde özel güvenlik görevlisi olarak çalışan Mustafa isimli bir kardeşimiz bu bombanın tesiriyle hayatını kaybetti. O sırada büyükelçiyle görüşmek için veya bir ifadeyle vize alabilmek için büyükelçiliğe gelen NTV muhabirlerinden bir değerli gazeteci bayan arkadaşımız da ağır şekilde yaralandı. Kendisi Numune Hastanesi'nde tedavi altında. Doktorların ifadesine göre, inşallah merak edecek veya hayati tehlike ifade edecek bir durumu yok. Bu, üzüntü verici bir olaydır. Özellikle bu tür eylemlerin bir ülkenin büyükelçiliğine karşı yapılmış olması, aynı zamanda siyasi bir içerik taşıdığını da göstermektedir. Dışarıda, sokakta, caddede veya herhangi bir yerde yapılmayıp, büyükelçilik kampüsü içine girme arzusuyla ve o sırada patlatıldığına ve bunun çevresindeki insanlara da zarar verdiğine göre gerçek anlamda hangi mesajı vermek istediklerini elbette güvenlik güçlerimiz, istihbarat örgütlerimiz ortaya çıkaracaktır.''
ALFABEDE HARF KALMADI
Arınç, herkesin terör örgütü denildiği zaman PKK'yı hatırladığı Türkiye'de bu olay vesilesiyle DHKP-C örgütünün de bilinmesinde fayda olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:
''Maalesef Türkiye'de sadece bu örgütler de yok. Alfabede harf kalmamıştır ki üçünü beşini bir araya getirmek suretiyle tedhiş, terör amacıyla kurulmuş, bir kısmı dışarıdan sevk ve idare edilen bir kısmının da uzantıları Türkiye içinde olan maalesef sayısı biraz da fazla terör örgütü var. Terör örgütü farklıdır, çıkar amaçlı suç örgütleri farklıdır. Birbirinden amaç itibarıyla ayrılırlar. Ama DHKP-C denildiği zaman özellikle son yıllarda polislere, mülki amirlere karşı işlenmiş pek çok suçu hatırlayabiliriz.''
DHKP-C terör örgütünün işlediği suçlara ilişkin bilgiler veren Arınç, ''Örgütün asıl amacı, mevcut anayasal düzeni silahlı halk ayaklanmasıyla yıkmaktır. Yerine de Marksist Leninist bir ülke, düzen kurmaktır, bir komünist rejimi meydana getirmektir'' dedi.
SABANCI SUİKASTINDAN DA SORUMLULAR
Arınç, Sabancı suikastinden de aynı örgütün sorumlu olduğunu hatırlatarak, ''Türkiye'nin büyümesini, güçlenmesini, büyük devlet olmasını hazmedemeyen, kendi batıl ideolojileri için bunu gerçekleştirmeye çalışanlarla bazı ülkelerin de Türkiye üzerindeki hesaplarını maalesef gerçekleştirmek için Türkiye'yi güçsüzleştirmek, itibarsızlaştırmak için halkta panik, korku, tedhiş, terör meydana getirerek, maalesef en çok PKK 'da gördüğümüz gibi ülke içinde bir bölücü düşüncenin hakim olmasını temin etmeye çalışmak, maksatları gelmiş ve devam etmektedir...
Şüphesiz bu örgüt de çökertilecektir, eylemlerine son verilecektir. Sıkı bir takiple eylem yapmaları önlenecek, muvaffak olurlarsa da arkasından ciddi bir takiple adalet önüne çıkartılacaklardır. Ancak son zamanlarda özellikle polis merkezlerine karşı belli bir amaçla yürütülen bu terör faaliyetlerinden dolayı gerçekten ülke olarak büyük bir üzüntü çektiğimizi ifade etmek istiyorum.''