ABD dünya desteğini kaybetti

Kanal 7'de Ahmet Hakan'ın sunduğu İskele Sancak programına katılan eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel gündemdeki ABD Türkiye ilişkileri ve Irak olayını değerlendirdi. Program'da öncelikle Irak olayının geçmişini anlatan Süleyman Demirel özellikle 11 Eylül olayları ile ABD'nin çok büyük yara aldığını ve kendi kamu oyu ve dünya kamuoyu önünde büyük bir prestij kaybına uğradığnı söyleyen Demirel, bugün hala bunun ezikliği içinde olduğunu söyledi. ABD'nin Kuveyt'e giderken dünya kamuoyunu yanında aldığını ve oraya özgürlük için gittiğini ancak bugün Irak'la ilgili tavrının dünya tarafından tasvip edilmediğini söyledi. Demirel " Olayın öncesinde İran Irak savaşı döneminde Irak'a verilen silahların ne olduğuna kadar dayandığını belirterek "Dünya bunu biliyor. Silahları verenler de belli. Şimdi Şimdi ABD Irak'ta kimyasal silah olduğu gerekçesiyle bu ülkeyi düşman ilan etti. Gerekirse savaş yada başka yolla Saddam'ın ortadan kaldırılacağını dünyaya ilan etti. Ama dünya şimdi ABD'ye bir ülkede yönetimi o ülkenin halkı karar vermeli demekte ve BM'yi silah varsa bunu bulma ve denetimi görevini üstlenmesini istedi. BM bunu ya yapacak ya da dağılacaktı. Akabinde oraya denetçi olarak iki bilim adamanı gönderdi. Onlardan gelecek cevabı dünya kamuoyu adeta dört gözle bekledi. 60 gün sonra denetçiler yaptıkları açıklamada orada nükleer silah bulamadıklarını ama bunun olmadığı anlamına gelmediğini söylediler. Bunun üzerine ABD ille Irak'a gireceğini söyleyince dünya üzerinde anti amerikancı bir oluşumun doğmasına sebep oldu." dedi. Hüketin ABD ilişkilerine de değinen Demirel, Türkiye'nin tavrının net olması gerektiğini belirterek "Ayrıca hükümet her konuda kamuoyunu bilgilendirmesi gerekir. Halkının bilgisi olmadan yapılak işler o ülkeye fayda getirmez. Türkiye bir taraftan Irak'a ticari heyet gönderiyor orada iş bağlantıları yapıyor, diğer taraftan da ABD ile müzakerelere gidiyor. Bu durum kamuoyunun kafasını karıştırıyor." dedi. Demirel programda ABD ile para pazarlığı yapılması konusunda ise herşeyin aynı tartı ile tartılamayacağını belirterek " Bir tarafta savaş diğer tarafta para olmaz. Elbette ülke uğradığı veya uğrayacağı zararın hesabını yapmalıdır. Ancak bana para verirsen savaşa girerim dememesi gerekir. Bunun yolu yordamı farklıdır. Türkiye savaşa giriyorsa bunu halka izah etmesi ve sebebini de açıkça söylemelidir. Öncelikle de BM kararı çerçevesinde de durumunu netleştirmelidir. Saddam'ı bir tehlike olarak görüyorsa da onu ortaya koymalıdır." dedi. Programda ayrıca DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit'in önceki iktidarları dönemine ilişkin afyon nedeniyle ABD'ye karşı çıkması ve akabinde aldığı tehtitlere ilişkin açıklamalalarına değinen Demirel, bu tür olayı ilk defa duyduğunu belirterek " Ecevit'in de gerekli dayanağı vardır umarım" dedi. Demirel, " ABD'ye afyon konuusnda ilk resti ben 1960 lı yıllarda çektim. Onlar afyon ekimini yasaklamamı kendi gençliğini zehirlendiğini söylemişlerdi. Ben onlara bizdeki afyonun ABD gençliğine yetmeyeceğini söyledim ve onları gelin bu işin kaynağını birlikte araştıralım dedim. Bugün Türkiye'ye hür iradesi dışında hiçbir ülke zorla birşey yaptıramaz. Ama devlet de menfaatleri neyi gerektiriyorsa onu da yapmalı gerektiğinde geç de kalmamalıdır. Geç kalırsa itibarını kaybetmiş olur." dedi.