ABD dolarına yeni rakip geliyor
Abone olDoların karşısına alternatif bir para birimi ile çıkmak isteyen iki ülke, altın dinarı piyasaya sürüyor..
Aksiyon Dergisi'nin haberine göre, Altın dinar projesi, Malezya
Başbakanı Mahatir Muhammed’in mevcut uluslararası finans sisteminin
milli ekonomiler aleyhine gelişen yapısal pozisyonunu sorgulamak ve
bu sistemin ortaya çıkardığı mahzurların önüne geçmek için bir süre
önce başlattığı girişimin parçası aslında. Zengin ülkelerin ve
spekülatörlerin işine yaradığı gerekçesiyle uluslararası sistemi
uzun zamandır eleştiren Mahatir Muhammed, altın dinar projesini ilk
kez geçtiğimiz mart ayında gündeme getirmişti. Amaç ise, 1997-1998
yıllarında Güneydoğu Asya’da meydana gelen ve bölge ülkelerinin
milli birikimlerini darmadağın eden ekonomik kriz gibi benzer
bunalımların tekerrür etmesini önlemekti. İlk proje İran’la
başlıyor Geçen hafta salı günü Malezya’da yapılan bir uluslararası
konferansta Mahatir Muhammed, altın dinar projesini uluslararası
piyasalarda işlem gören para birimlerine, özellikle de dolara
alternatif olarak sundu bir kez daha. Mahatir Muhammed’e göre,
İran’la başlamayı düşündükleri altın dinar girişimi başarılı olduğu
takdirde proje, Malezya ile iki taraflı ödeme anlaşmaları olan 32
ülkeyi içine alacak şekilde genişletilebilecek. İran’la Malezya
arasında başlayacak pilot uygulamaya göre, para birimi olarak altın
dinarın değeri uluslararası piyasalarda işlem gören altının
değerine eşit olacak. Altının fiziki transferi yapılmayacağı için
ülkeler arasındaki ödemeler dengesinin sağlanması, bu ülkelerin
kendi merkez bankaları aracılığıyla her üç ayda bir
gerçekleştirilecek. Proje çerçevesinde, Malezyalı ihracatçılara
Merkez Bankası (Bank Negara) tarafından yerel para birimi (ringgit)
ile ihracat tarihinde ödeme yapılacak. Elbette bu ödeme, ihracat
tarihinde geçerli olan altın dinar paritesi hesaplanarak
gerçekleştirilecek. Benzer şekilde, ithalatçılar da merkez
bankalarına kendi para birimleriyle, yaptıkları ithalatın karşılığı
kadar ödeme yapacaklar. Aynı işlemler, İran tarafında da benzer
prosedürler izlenerek gerçekleştirilecek. Malezya’nın girişimleri
sadece İran’la sınırlı değil. Halihazırda, altın dinarın
uluslararası ticarette kullanımı ile ilgili olarak Suudi Arabistan
merkezli İslam Kalkınma Bankası ve bazı ülkelerle temaslara
başlanmış durumda. Malezya, projenin uygulanmasında bir güven
ortamı sağlanır sağlanmaz, ikili ticari ödeme anlaşması yaptığı
Küba, Brezilya, Macaristan ve Myanmar gibi ülkelere bu projeyi
sunmayı planlıyor. Nitekim bu konudaki hedef çok sarih: Projeyi
sadece Müslüman ülkelerle sınırlı olmaktan çıkarmak. Malezya’nın
Bağlantısızlar Hareketi’ne başkanlık etmesi de projenin yaygın
olarak kullanılabilmesine imkan sağlıyor. Malezya Başbakanı, şu ana
kadar ne Uluslararası Para Fonu IMF’den ne de Amerikan yönetiminden
altın dinar projesine yönelik bir itiraz gelmediğine dikkat
çekiyor. Halbuki, bu ikili daha önce finans sıkıntısı olan ülkelere
yardım amacıyla Asya Para Fonu kurulmasına yönelik benzer bir
girişime şiddetle karşı çıkmışlardı. Mahatir Muhammed, ticaretin
altın dinarla yapılmasının dünya ticaretine ve milli ekonomilere
istikrar getireceğine inanıyor. Para tüccarlarının, ulusal para
birimlerini mal ve eşyaya dönüştürdüğüne ve bunları kamuoyunun
dikkatinden kaçırdığına inanıyor Malezya Başbakanı. Henüz proje
aşamasındaki teklifin önünde birtakım zorluklar da yok değil.
Malezya Merkez Bankası’nda görev yapan Latife Merican Cheong’un
uyarıları bu noktada büyük önem kazanıyor. Cheong’a göre, bu
projenin önündeki en büyük engellerin başında, tüccarların altın
dinarı kullanmaya hevesli olup olmayacakları geliyor mesela. Altın
dinarın ticaret erbabının gözünde itimat edilen bir para birimi
haline nasıl dönüştürüleceği de çözülmesi gereken diğer bir
problem. Amaç spekülasyonların önünü kesmek Konuyu yakından takip
eden uzmanlardan bazıları, zamanlama konusuna dikkat çekiyor.
Onlara göre, uluslararası finans sistemine alternatif geliştirmek
için en uygun zaman, 1997 yılında bölgede patlak veren krizin hemen
ertesiydi. Bugün ortaya atılmasını gecikmiş bir hamle olarak
görüyorlar. Kimileri ise projenin siyasi bir yönü olduğu görüşünde.
Onlar için proje, Malezya’nın gelişmekte olan devletler, özellikle
de Müslüman ülkeler için başlatmış olduğu kampanyanın bir parçası.
Altının her zaman kağıt paranın sahip olmadığı kendine özgü bir
değeri olduğu gerçeğinden hareket eden Mahatir Muhammed, altın
dinarla uluslararası piyasalardaki spekülasyonların ve
manipülasyonların önüne geçilebileceğine inanıyor. Öyle ya da
böyle, Malezya’nın ortaya attığı altın dinar projesinin temelinde,
Amerikan dolarından farklı bir para birimi kullanmanın fakir
ülkelerin daha küçük yabancı para rezervleri ile özgürce ticaret
yapabilmelerine imkan sağlayacağına olan inanç yatıyor. Altın
dinar, İslam âleminde Hz. Ömer zamanında kullanılmaya başlanmış ve
hilafetin ilga edildiği 1924 yılına kadar varlığını sürdürmüştü.
İslam hukukuna göre bir dinar, 4,22 gram (0,135 ons) saf altına
eşit sayılıyor. 1970’li yıllarda Bretton Woods sistemi çökünceye
kadar altına dayalı sistem uluslararası piyasalarda varlığını
sürdürdü. Halihazırda dinar İslam Kalkınma Bankası tarafından da
kullanılıyor. Ekonomik faydalarının yanısıra altın dinar
kullanımının siyasi ve kültürel boyutu da bulunuyor. Malezya
Başbakanı Mahatir Muhammed’in ekonomi danışmanlarından Nur Muhammed
Yakup, ‘Nitekim bu proje, kendi içinde istikrarsız ve nihayetinde
adaletsiz bir küresel para sistemine bir tepki aslında’ diye
konuşuyor. İslam ülkeleri arasındaki ilişkilerin, benzeri ticaret
sistemleri ile güçlendirilebileceği ümidini taşıyan Nur Muhammed
Yakup’a göre İslam toplumları bu sistemle kaynaklarını
birbirlerinin ihtiyaçlarını karşılamada kullanabilir. Benzer bir
vurguyu Malezya Ticaret Odası’nda başkan yardımcılığı görevini
yürüten Raja Muhammed de yapıyor. ‘Para birimlerinin suni olarak
manipüle edilmesine bir dur dememiz gerekiyordu’ diyen Raja
Muhammed, ‘Altın dinar ile ticaret yapmayı bir başka bakış açısı
olarak görüyoruz ve bunun Müslüman milletler arasında birliğin
sağlanmasına yardımcı olacağına inanıyoruz’ diye konuşuyor. Raja
Muhammed’e göre, Müslüman ülkeler ABD’ye bağımlı oldukları için
komşu olmalarına rağmen Irak’taki savaşı bile durdurmaktan acizler.
İşadamlarından Rosali Che Pin ise Müslüman ülkeler arasında altın
dinar kullanılmaya başlarsa, kendilerinin bundan gurur duyacağını
dile getiriyor. Uluslararası sistemin tahammül etmesi zor Altın
dinar projesinin başarılı olup olmayacağı şimdilik meçhul. Euro’nun
ortaya çıkmasından sonra uluslararası sistemin yeni bir para
birimini kabullenmesi de hayli zor görünüyor. Üstelik, 1990’ların
ikinci yarısından itibaren alternatif bir ticari bölge olma yolunda
hızla ilerleyen Güneydoğu Asya bölgesinin kalkınma hızını ve
büyüklüğünü tahammül edemeyen uluslararası sistemik güçlerin altın
dinar projesine sıcak bakmaları da ihtimal dahilinde bulunmuyor.
Benzer endişeleri Raja Muhammed de taşıyor olmalı ki, ABD’nin
gücünü etkileyeceği için Washington’ın altın dinar projesini
baltalayabileceğini söylemekten kendini alamıyor.