ABD DHKP-C'li Biber'i böyle yakalattı
Abone olMİT, DHKP-C ile ilgili delilleri ABD'ye iletti. FBI ve CIA'nın baskısıyla Yunanistan örgütü köşeye sıkıştırdı.
Sakız Adası’nda ele geçen silah yüklü botta yakalanan ve
Adalet Bakanlığı’na yönelik eylemin faili olarak aranan DHKP-C’li
Hasan Biber’in yakalanmasında ABD’nin devreye girmesi etkili
oldu
Milliyet'ten Tolga Şardan'ın haberine göre ABD’nin Ankara
Büyükelçiliği’ne yönelik canlı bomba eylemi gerçekleştiren yasadışı
DHKP-C örgütüne Yunanistan tarafından önemli bir darbe vuruldu.
ABD’nin devreye girmesi ve baskıları sonucu Yunanistan’da yapılan
baskınlarla bu ülkedeki faaliyetlerini sonlandıran örgüte yönelik
operasyonda, Ankara’da Adalet Bakanlığı’na yönelik eylemin faili
olarak aranan Hasan Biber yakalandı. Sakız Adası’nda ele geçen
silah yüklü botta yakalanan Biber’le birlikte üç kişi Atina’ya
götürülürken, Türkiye, Biber’in iadesiyle ilgili “iade”
hazırlıklarına başladı.
Özellikle 1990’lı yıllarda arka arkaya bir çok silahlı ve bombalı
terör eylemi gerçekleştirdikten sonra lideri Dursun Karataş’ın
Hollanda’da ölümüyle birlikte sessizlik sürecine giren DHKP-C,
PKK’nın silahlı kadrolarını sınırdışına çıkarmasıyla başlayan
süreçte eylemlere yeniden başladı.
Sorguları sürüyor Yunanistan’ın Sakız Adası açıklarında dün sabah saatlerinde seyreden şişme botta ağır silah ve patlayıcı ile yakalanan 4 kişinin ifade için akşam Sakız Mahkemesi’ne götürüldü. Başkent Atina’dan Sakız Adası’na giden savcıların 4 kişiyi sorguladığı öğrenildi. Savcıların bu gece ve yarın ifadeleri aldıktan sonra 4 kişinin Atina’ya nakledilecekleri belirtiliyor. |
ABD BÜYÜKELÇİĞİNE BOMBALI SALDIRI DÖNÜM NOKTASI
OLDU
DHKP-C’nin ABD’nin Ankara Büyükelçiliği’ne yönelik 1 Şubat’taki
canlı bomba eylemi örgüt açısından dönem noktası oldu. Barış
sürecinde İstanbul’da eylemlere yeniden başlayan DHKP-C, Ankara’da
önce ABD Büyükelçiliği’ne canlı bomba, ardından da eş zamanlı
olarak AKP Genel Merkezi’ne roketli, Adalet Bakanlığı’na el bombalı
saldırıda bulundu.
Büyükelçilik eylemini yapan canlı bomba Ecevit Şanlı’nın
Almanya’dan geçtiği Yunanistan’da örgüt kadrolarıyla eylem üzerinde
çalıştığının anlaşılması, diğer iki eylemin talimatın bu ülkedeki
örgüt yöneticilerinden gelmesi ve yine eylemlerden sonra örgüt
üyelerinin bu ülkeye kaçmaları tüm dikkatleri Yunanistan’a çevirdi.
Kısa zaman aralığıyla yaşanan üç eylemin ardından polis ve MİT,
DHKP-C’nin yurtiçi ve yurtdışı faaliyetleri üzerinde çalışırken ABD
yönetimi de devreye girdi. Büyükelçilik saldırısından sonra CIA ve
FBI üzerinden Türk makamlarıyla temas kuran ABD yönetimi, DHKP-C’ye
yönelik federal adli soruşturma başlattı. Türkiye’den gelen
deliller ışığında ABD Federal Başsavcılığı, DHKP-C hakkında terör
soruşturması yürütürken, Atina üzerinde de yoğun baskı kurdu.
LAVRİON KAMPI KAPATILDI
Bu baskıların sonuç vermesiyle birlikte DHKP-C’nin Lavrion
semtindeki kampları örgüt yönetiminin kararıyla kapatılarak
Atina’da farklı yerlere dağıtıldı. Ayrıca, Yunan Gizli Servisi ile
yerel polis teşkilatı arka arkaya yaptığı operasyonlarla DHKP-C
hücrelerini rahatsız etmeye başladı. Son olarak canlı bomba olarak
Türkiye gelmesi planlanan Bulut Yayla, yakalanarak Türkiye’ye sınır
dışı edildi. Yayla’nın anlatımından DHKP-C’nin yine büyük kentlerde
bombalı saldırılar yapacağı anlaşılırken, eylemcilerin deniz
yoluyla Türkiye’ye geleceği ortaya çıktı.
Bu çerçevede 1996’daki Sabancı Center suikastının faili kırmızı
bültenle aranan İsmail Akkol’un Yunanistan’ı terk ederek Suriye’ye
geçtiği tespit edilirken, Adalet Bakanlığı’na yönelik eylemi
gerçekleştiren Hasan Biber de Yunanistan’ı terk etmek zorunda
kaldı. İstihbarat birimlerinin yeniden Türkiye’ye geleceğini tespit
ettiği Biber, önceki gün Sakız Adası’nda durdurulan şüpheli botta
yakalandı. Alınan bilgilere göre, DHKP-C’ye yönelik planlı
istihbarat operasyonu yürüten Yunan güvenlik makamları Atina ve
çevresinde 12 şüpheliyi gözaltına alırken, Biber ve
beraberindekilerin botla ayrıldığını tespit etti. Yunan istihbarat
servisi, bunun üzerine Sakız Adası çevresinde operasyon yapmak
zorunda kaldı.