ABD büyükelçisinden olay YPG-Hamas açıklaması
Abone olABD Büyükelçisi John Bass, Washington'un YPG ile ilişkilerinden rahatsızlık duyan Türkiye'ye, HAMAS ile yanıt verdi.
ABD'nin Ankara Büyükelçisi John Bass, Washington’un YPG ile ilişkisinden Ankara’nın duyduğu rahatsızlığa ilişkin olarak, “Kendilerinin de Türkiye’nin HAMAS ile ilişkisinin hoşlarına giden bir durum olmadığını” söyledi.
YPG MESAJI NET DEĞİL
Menbiç ve Cerablus operasyonları sonrası YPG güçlerinin DAEŞ ile mücadele için başka alana kayacakları beklentisi içinde olduklarını açıkladı.
ABD Büyükelçisi John Bass, Habertürk yazarı Muharrem Sarıkaya'ya konuştu. Yazarın "Siz Ankara’ya PYD’nin bu operasyonlar sonrasında veya PYD’nin güçlerinin bu operasyon sonrasında tekrar Fırat’ın doğusuna geçeceği konusunda söz verdiniz mi?" sorusuna Bass şu yanıtı verdi:
"BEKLENTİM OPERASYON SONRASI YPG'NİN BAŞKA BİR YERE YÖNLENDİRİLMESİ"
"Daha önce belirttiğim gibi, DAEŞ’e karşı yürütülen askeri operasyonlar kapsamında Suriye’deki yerel güçlere destek veriyoruz. Menbic ve çevresinde savaşan grupları destekliyoruz ve Halep vilayetinin kuzeyindeki alanı korumak amacıyla DAEŞ’in doğuya püskürtülmesi için Mare-Hercele hattındaki Suriyeli Arap güçleri desteklemeyi sürdürme konusunda Türk hükümetiyle yakından çalışıyoruz. Bunu yapmaya devam edeceğiz. Bu nedenle, Suriye’de beraber çalışmak için tek bir ortak seçme gibi bir durum olmadığını hatırlamanın önemli olduğunu düşünüyorum. Suriye’de birden fazla farklı grupla çalışıyoruz. Beklentim, DAEŞ’e karşı Menbiç’te yürütülen operasyonların tamamlanmasının ardından, söz konusu operasyonları düzenleyen güçlerin DAEŞ’e karşı ilave operasyonlar düzenlemek üzere Suriye’nin başka bir yerine yönlendirilmesi. Az önce de belirttiğim gibi, Rakka üzerinde ilave baskı oluşturulması konusuna son derece yoğunlaşmış durumdayız. Bu nedenle Menbiç’de geriye büyük bir gücün kaldığını göreceğinizi düşünmüyorum; çünkü bu güçlere başka yerlerde ihtiyaç duyulacak.
"HAMAS İLE YAKIN İLİŞKİ HOŞUMUZA GİDEN BİR DURUM DEĞİL"
Bahsettiğimiz bu sürtüşmenin büyük bölümünün, ülkelerimizin terörle mücadeleye ilişkin politikalarında iki hükümet arasında tam anlamıyla uyuşmayan alanı yansıttığını da belirtmek isterim. Türkiye’nin Suriye’de söz konusu unsur ile birlikte çalışmamızdan duyduğu hoşnutsuzluktan kaynaklanan büyük bir gerilim olduğunu görüyoruz; çünkü [bu unsur] Türk hükümeti tarafından resmen bir terör örgütü olarak tanımlanıyor; ancak ABD hükümeti açısından durum böyle değil. Öte yandan, bunun, ilişkilerimizde bu zorluğu yaşadığımız yegane konu olmadığını hatırlamanın da eşit derecede önemli olduğunu düşünüyorum. Konuya başka bir perspektiften bakacak olursanız, Türkiye’nin, ABD’nin terör örgütü olarak tanımladığı Hamas ile çok yakın bir ilişkisi var. Hamas’ın terör örgütü olarak tanımlanmasının nedeni de, (örgütün) tarihi boyunca birden çok Amerikan vatandaşını terör saldırılarıyla öldürmüş olmasıdır. Türkiye’nin bu yakın ilişkiye sahip olması bizim bilhassa hoşumuza giden bir durum değil. Görüşlerimizin hükümet nezdinde bilinmesini sağlıyoruz. Ancak bu, terörle mücadeleye ilişkin politikalarımızda uyum içinde bulunduğumuz geniş alanda çalışmayı sürdürme konusunda bizi durdurmuyor."