ABD, Baykal'ı kaygılandırıyor
Abone olCHP lideri Baykal, ABD'nin Irak konusundaki bölgeye yaklaşımı kadar kendilerini kaygılandırdığını belirtti.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, ABD'nin Irak konusundaki bölgeye
yaklaşımı kadar kendilerini kaygılandırdığını belirterek, "ABD'nin
1 milyar dolarlık hibeyi şarta bağlamasından daha onur kırıcısı,
hükümetin, 'Biz zaten oraya girmeyi düşünmüyorduk' diyerek, söz
konusu şartı söylenmemiş kabul etmesidir" dedi. Baykal, Ankara
Kalesi'ndeki Zerger Paşa Konağı içinde oluşturulan 'Mumyalarla Cem
Töreni ve 12 Hizmet Müzesi'nin açılışını yaptı. İçinde, 1775
yılında Osmanlılar tarafından yapılarak, Kerbela Necef Dergahı'na
verilen ve oradan da Türkiye'ye getirilen Hazreti Ali'nin kılıcı
Zülfikar'ın birebir kopyasının da sergileneceği müzenin açılışında
konuşan Baykal, Irak savaşının bütün insanları üzen çok yönlerinin
olduğunu belirterek, "Irak savaşının yaşattığı dramların en
önemlilerinden birisi de Irak'taki tarih ve kültür zenginliğinin,
varlığının, savaş sırasında kaybolması, daha sonrada
yağmalanmasıdır. Irak'taki zenginlikler sadece bir milletin
zenginliği olarak kabul edilemez. Bunlar insanlığın ortak
varlığının zenginliğidir" diye konuştu. Açılış törenin ardından
Zerger Paşa Konağı bahçesinde basın mensuplarının sorularını
cevaplayan Baykal, bir gazetecinin, Vergi Barışı Yasa Tasarısı'nın
altında CHP'nin imzası bulunduğu halde veto edilmesinin
eleştirilere neden olduğunu belirterek, görüşlerini sorması üzerine
şu açıklamada bulundu: "Parlamento akışı içinde zaman zaman
yanlışlıklar maalesef oluyor. Bunların olmaması gerekir. Bir büyük
yasa konuşulurken, grup yöneticileri, birbirlerinden ricalarda
bulunuyorsa ve o ricayı yaparken, içeriği hakkında tam bir bilgi
vermeden yanıltıcı değerlendirmelerle sonuca ulaşmaya
çalışıyorlarsa bu tür durumlar ortaya çıkabiliyor. Üzüntü verici
bir olay ama maalesef yaşandı. Yasal mekanizma bir büyük süreçtir,
yanıltarak bir aşama ileriye geçebilirsiniz ama sonucu
tamamlayamazsınız. Yanlışlık şimdi düzeltilmiştir. Gerçekler ortaya
çıkmıştır. Toplumumuzun bir kaybı olmamıştır. CHP grup yöneticileri
gerekli özeleştiriyi yapmıştır, gerekli önlemler alınmıştır. Bu
olay, AK Parti yöneticilerinin bizim yöneticilerimiz nezdindeki
güvenirilliğili çok ciddi bir biçimde sarsmıştır. Umarım böyle bir
olay bir daha olmayacaktır". Baykal bir başka soru üzerine de
ABD'nin, Türkiye'ye vermeyi planladığı 1 milyar dolarlık hibeyi
şarta bağlamasını çok üzüntüyle karşıladığını belirterek, "Bunun
Türkiye'nin inanırlılığına, güvenilirliğine, saygınlığına karşı bir
tavır olarak görüyorum. Çünkü bu konuda Powell ile Türkiye geldiği
sırada bir anlaşma yapılmıştı. Bir mutabakat sağlanmıştı.
Türkiye'nin anlamsız bir zbiçimde Kuzey Irak'a girme niyetinde
olmadığı, hangi şartlarda girmeyi düşündüğü ifade edilmişti, onlar
da bunu kabul etmişti. Biz bu konuyu, hükümet yetkililerinin
açıklamalarına bakarak, çözülmüş diye kabul ediyorduk. Söz konusu
hibenin şarta bağlanması, ABD'nin daha önce yapılan anlaşma
konusunda şüphe içersinde olduğunu ortaya koymaktadır. ABD'nin,
Türkiye'nin sözüne güvenme konusunda bir tereddüt içersinde
olduğunu göstermektedir" şeklinde konuştu. Baykal sözlerini,
"Burada onur kırıcı olan, Türkiye ile anlaşmaya gerek yok, Türkiye
1 milyar dolardan anlar. Anlaşmayı bir kenara bırakın, girerseniz
vermeyiz, almak istiyorsanız girmezsiniz açmazına sürüklenmesidir.
Bundan daha da onur kırıcı olan, hükümetin, 'Biz zaten oraya
girmeyi düşünmüyorduk' diyerek bu şartı söylenmemiş kabul etmiş
olmasıdır" şeklinde sürdürdü. Baykal, hükümetin Irak konusundaki
politikalarını da eleştirdiği konuşmasında şunları kaydetti: "Kuzey
Irak'taki askeri harekatın sonucunda ulaşılmak istenen bir hedef
vardır, bu hedef, Türkiye bakımından mutluluk verici değildir.
Irak'ın parçalanmasına yönelik bir süreci hızlandıracak, Irak'taki
etnik ağırlıkları daha da güçlendirecek, ekonomik olanaklara
kavuşturacak bir modeli uygulamakta oldukları izlenimini alıyoruz.
Hükümetimiz bu tablo karşısında özlediğimiz, istediğimiz, etkin
tutarlı bir tavrı uygulayamıyor. Yanlış unsurlara bel bağlıyor. Bir
yerde söylediğini, bir başka yerde yok sayıyor. Bazen kırmızı
çizgilerden bahsediyor. Sonra kırmızı çizgi sözünü unutuveriyor.
Türk dış politikası maalesef çok büyük tutarsızlıkların içersine
sürükleniyor. ABD'nin bölgeye yaklaşımı bizi kaygılandırıyor, Türk
Hükümeti'nin yönetim tarzı bizleri ayrıca kaygılandırıyor".