ABD bastırıyor Kandil vurulmuyor neler oluyor?
Abone olTSK Kandil operasyonlarına ara mı verdi? Perde arkasında ABD mi var? Hürriyet'in Washington'daki ismi Ruşen Çakır'a bilinmeyenleri anlattı.
Hürriyet Gazetesi Washington Temsilcisi
Tolga Tanış, Ruşen Çakır’ın Periscope yayınına konuk oldu, İncirlik
üssünün kullanıma açılması, Suriye'de yaşananlar ve Türk-Amerikan
ilişkileri üzerine çarpıcı açıklamalar yaptı.
Tanış, ABD'nin Türkiye'nin Kandil'e ve PKK'ye
yönelik bombardımanını resmi kanallardan onayladığını, terörle
mücadele olarak değerlendirdiğini, ancak perde arkasından
Ankara'yı çözüm sürecini yeniden başlatması için
zorladığını bunun ispatının da Türkiye'nin son bir
haftadır Kandil'e yönelik bombardıman yapmaması olduğunu
söyledi.
İşte Tolga Tanış ile Ruşen Çakır'ın Periscope röportajından dikkat
çeken bölümler:
TÜRKİYE'Yİ İNCİRLİK ANLAŞMASINA
ZORLADI
Ruşen Çakır: Tolga yakın zamanda çok konuşulan bir kitap
yazdın. Yazıların da çok konuşuluyor. Sen genellikle Washington ile
Ankara arasında bir gerginlikten söz ediyordun, ama birden bir bir
anlaşma çıktı: İncirlik anlaşması diye özetlenen. Bu sorunlar bitti
anlamına mı geliyor, yeni bir çözüme mi gidiliyor. Nasıl gidiyor
ilişkiler?
Tolga Tanış: Bir takım farklılıklar eskiden beri
vardı. Anlaşmaya rağmen bazıları devam ediyor. Bir gerginlik var.
YPG ile ilişkiler, güvenli bölge hala ayrı bir tartışma konusu. Ama
bir anlaşma, Amerikalıların Türkiye’yi zorladığı bir konuydu. Uzun
süredir devam eden farklılıklar, Amerikalıların Ekim ayında
Suriye’deki YPG kuvvetlerine Türkiye’nin itirazına rağmen yaptığı
silah yardımı, zaten o ilişkinin ve YGP’nin orada zemin kazanması
Türkiye’yi bu anlaşmaya zorladı.
Ruşen Çakır: Hafıza tazeleyelim. Kobanî’de bir
direniş vardı. ABD’nin dahil olması sayesinde Kobanî düşmedi.
Düşmesi beklenirken direnişe destek verildi. Önce Türkiye karşı
çıkıyordu, sonra Türkiye de kapıyı açtı peşmergeye. Devamında
Telabyad, sonra Haseki… Burada da özellikle Amerikan basınından
okuduğumuz kadarıyla PYD ve YPG ile uluslararası koalisyon arasında
mükemmele yakın bir işbirliği var. En son New York Times’da vardı.
Koordinat veriyorlar bina bombalanıyor vs. filan… Sanki kırk yıllık
stratejik partner gibi çalışıyorlar.
OBAMA BİLE SÖYLEDİ
Tolga Tanış: Aynen öyle. Bunu resmi olarak kabul
etmiyorlar fakat, YGP’nin Erbil’deki koalisyon merkezinde iletişim
halinde oldukları bir temsilcisi var.
Ruşen Çakır: Polat Can…
Tolga Tanış: Evet Polat Can. Hatta Necmettin
Kerim, bir enstitü kurdu. Burada ilk Newsletter’ında Polat Can ile
yapılan bir röportaj var. O da uzun uzun anlatıyor sürecin nasıl
işlediğini, YPG’nin nasıl koordinasyon halinde olduğunu. Bunu
bırakmayacaklar. Bu işbirliğinden memnun olduklarını Amerikan
yönetimi Başkan seviyesinde açıkladı. Bu koordinasyon devam edecek.
Türkiye’nin zaten bu anlaşmaya yanaşması da bu işbirliğinden
tedirgin olmasından kaynaklanıyor.
TÜRKİYE OYUNUN DIŞINDA KALAMAMAK
İÇİN...
Ruşen Çakır: Burada Washington’un Kürtler ile kurduğu
ilişkiyi dengelemek için mi Türkiye anlaşmayı yaptı?
Tolga Tanış: Oyunun dışında kalmamak için. Çünkü
bir NATO müttefikinden söz ediyoruz. Tamam, YPG çok etkili. Kuzey
Suriye’de IŞİD ile savaşan kuvvetler arasında tek varlık
gösterebilen, tek toprak kazanan yapı. Fakat Türkiye’nin katma
değeri de çok fazla. Koalisyon ile birlikte savaşa destek sunmak
isterse katabileceği çok şey var. Hem sembolik olarak… Amerikan
kamuoyuna ABD Başkanı Türkiye’yi de ikna ettik diyebilmesi için
önemli. İkincisi somut olarak, İncirlik Üssünden, yabancı
savaşçıların geçişinin engellenmesine kadar çok açıdan önemli.
ABD ÇÖZÜM SÜRECİ İÇİN PERDE
ARKASINDAN BASTIYOR
Ruşen Çakır: Peki Türkiye’de çatışmalar tekrar
başladı. Özellikle Suruç katliamının ardından. Karşılığında da TSK
Kandil’i bombalıyor. Bir kaç gündür duyulmuyor ama çok ciddi bir
bombardıman var. Ve şunu da biliyoruz ki Kandil, Suriye’de IŞİD’e
karşı mücadele için önemli bir yer. Orada bombalananlar Suriye ve
hatta Irak’taki uluslararası koalisyonun müttefikleri. YPG ile PKK
arasındaki ilişkiyi ABD görmek istemese de bunu hepimiz biliyoruz.
Bu sorun nasıl aşılacak? Bunlar biter diye mi düşünülüyor? Çünkü
devam ederse Suriye ve Irak’taki Kandil denetimindeki Kürt
güçlerinin zayıflaması anlamına geliyor.
Tolga Tanış: İki yolla çözmeye çalışıyor ABD bunu.
Birincisi ‘Resmi’ olarak Türkiye’nin kendini savunma hakkıdır, PKK
saldırdı, Türkiye’de kendini savundu diyor ve asla eleştirmiyorlar
o bombardımanı. Fakat, son bir haftadır Türkiye Amerikan
kaynaklarına göre Kandil’i vurmadı. 7’sinden beri vurulmadığını
söylüyorlar. Türkiye’de yürütülen müzakerelerde perde arkasından
Barış Süreci’ne dönülmesi için Türkiye’ye yönelik çok ciddi bir
baskı olduğunu biliyorum. IŞİD ile mücadeleyi bunun engellememesi
için, PKK ile Türkiye arasındaki savaşın sona ermesi için baskı
yapıyorlar, çünkü tercih etmiyorlar böyle bir durumu. Aynen senin
söylediğin gibi PKK ve YPG kağıt üzerinde iki farklı örgüt olsa
bile, 1997’den beri PKK ABD’nin terör listesinde olmasına ve
YPG o listeye alınmamış olmasına rağmen ikisi arasında organik bir
bağ olduğu ortada. Washington da YPG’nin PKK’nın bir türevi
olduğunu biliyor. Kandil’deki militanların otobüsler ile IŞİD’e
karşı savaştığını Amerika da biliyor. Bu bir oyun. Görmezlikten
gelme oyunu. Bunu da resmi olarak müttefiki Türkiye’yi rencide
etmeden, ama perde arkasında süreci yeniden başlatması için baskı
yaparak yürütüyor.
KANDİL İLE DİPLOMATİK KANALLARDAN İLİŞKİ
KURAMAZ AMA...
Ruşen Çakır: Peki Kandil’e doğrudan baskı
yapamazlar mı? Siz ne yapıyorsunuz Suriye’deki durumu zora
sokuyorsunuz diye Amerika baskı yapmaz mı? Yapmıyorlar mı?
Tolga Tanış: Sonuçta PKK 1997 yılından beri
Amerika için terör örgütleri listesinde. Bunu bir diplomat yapamaz.
Başka arka kanallardan ayarlama var mıdır, bunu biz gazeteci olarak
bilemeyiz. Amerikan yönetimi çeşitli yollarla yapar ama yapıyorlar
mı bilmiyorum. Şu an çatışma halini sonlandırmak için elinden gelen
tüm unsurları kullanıyordur.
Ruşen Çakır: Güvenli bölge meselesi, Türkiye’nin
orada bir bölgeyi hem IŞİD hem de PYD denetiminden azade kılmak
istediği çok net. Washington, Türkiye’nin bu arayışını, destekliyor
mu, nötr mü duruyor, yoksa karşı mı?
GÜVENLİ BÖLGE'Yİ ABD HİÇ BİR ŞEKİLDE KABUL
ETMİYOR
Tolga Tanış: Elimizdeki şu, Türkiye’nin koalisyona vermeye
hazırlandığı bir destek var. Bu ABD için artı. Bunu kaybetmemek
için çaba harcayacaktır. Ama PYD meselesinde bir farklılık var.
Ankara kendince bir güvenli bölge tanımı yapıyor ama bunun
Washington da bir tanımı yok. Böyle bir ifade kullanılmadığı gibi
tanımın yaratacağı uluslararası hukuk tartışması açısından da
Washington isteksiz. Bunu defalarca her kademede dile getirdiler.
Böyle bir planın olmadığını, uçuşa yasak bölge olmayacağını
Washington her kademede söyledi. Bu konuda nasıl ortak hareket
edecekler onu zamanla göreceğiz. Fakat şu var, Amerikalılar
İncirlik’e konuşlanan 6 uçağın yapacağı operasyonlara hiç bir
kısıtlama olmadığını çok net söylüyorlar. Bu şu demek, şimdiye
kadar YPG ile koordine olarak yürütülen saldırılar, İncirlik’ten de
devam edecek.
Ruşen Çakır: Basitleştirelim… Türkiye’de
İncirlik’ten kalkan uçaklar, Suriye’deki YPG’nin koordine ettiği
saldırılarla YPG’nin önünü açacak.
Tolga Tanış: Önünü açacak, Kobanî’de olduğu gibi
IŞİD ile süren sıcak çatışma bölgelerine destek olacak.
KÜRTLER RAKKA'YI ALMAK İSTİYOR AMA ABD'NİN
GÜNDEMİ BU DEĞİL
Ruşen Çakır: Peki Rakka’ya filan kadar inme konuşuluyor
mu? IŞİD’i Suriye’de elemine etmeye dönük büyük operasyonlar?
Tolga Tanış: Musul’a gelene kadar Ramadi var,
başka operasyonlar var Amerika’nın gündeminde… Rakka meselesi
Kürtlerin konuştuğu bir konu. Telabyad çok büyük bir darbe vurdu
IŞİD’e. Sınır bölgesinin Kürtler tarafından kontrol edilmesi,
Türkiye sınırından uzun süredir devam eden o yabancı savaşçı
geçişinin Türkiye tarafından sağlanamıyor olmasının sonucunda
Kürtlerin Telabyad’ı alması ile fiili olarak yaşanan kontrol hali
Rakka’yı çok sıkıştırdı diyebiliriz. Şimdi Kürtlerin Telabyad’ı
aldıktan, Haseki’deki durumu kontrol altına aldıktan sonraki
stratejileri, Rakka üstündeki alanların teker teker kontrol
edilmesi. Önce lojistik olarak Rakka’da kuşatma halini
sağlayabilirlerse, daha sonra Rakka’ya yönelik bir operasyon
gelebilir. Ama Washington’da önceliğin bu olmadığını, en azından
bana bilgi verenlerin gündemininin bu olmadığını söyleyeyim.
(Kaynak : )