ABD Basını:Bush haklı!
Abone olTürkiye'yi şu sıralar açık hedef haline getiren ABD basını, Başkan Bush'un Irak politikalarına katılmaya başladı. Erdal Şafak, bu konuyu şöyle analiz etti:
Irak'a girdiğinden beri sürekli Bush'u eleştiren ABD basını bu
geleneği bozdu. Ve yavaş yavaş Bush yanlısı tutum sergilemeye
başladı. Erdal Şafak, bu durumu başlıklı yazıda değerlendirdi.
Birkaç gün önce Fransız gazetesi "Le Monde"un manşetini görünce
gülmekten kendimizi alamadık: "Başkan Bush'a teşekkür mü
etmeliyiz?"
Siz olsanız gülmez misiniz; "Le Monde" iki yıldır Irak savaşına
karşı çıkan Avrupalılar'ın ABD'ye öfkelerini kustukları serbest
kürsüydü.
Şimdi Ortadoğu'da demokratikleşme sürecine girildiğini müjdeliyor
ve liste veriyordu: Irak, Filistin, Lübnan, Suudi Arabistan, Katar,
Umman, Bahreyn, Mısır, Libya, Tunus, Cezayir, Fas... Hepsinde "Bir
hareket" görülüyordu.
O kadarla yetinmemişti "Le Monde" bir de bu yazımızın başlığındaki
sözcüklerle başyazı döşenmişti. Tam bir "Mea Culpa", yani
"Suçluyum" itirafı. Buyurun iki paragraf:
"Ortadoğu'daki son haftalardaki gelişmeler çifte yalanlamanın
tohumlarını taşıyor:
İlki 'Uygarlık çatışması' destekçilerine. Arap ülkelerinin tarihi,
kültürel ve dinsel nedenlerle demokrasi ilkelerine kapalı
olduklarına inananlara.
İkincisi yine aynı gerekçelerle Ortadoğu'nun otoriter rejimlerine
bugüne kadar hoşgörüyle bakmış olan gelişmiş dünyanın sözüm ona
gerçekçi siyasetçilerine." Ve yazı, Ortadoğu'nun
demokratikleştirilmesini Bush ile Neo-Con dostlarına bırakan
Avrupalılar'a zehir zemberek eleştirilerle bitiyordu.
Dikkat; virüs var
Bir-iki gün geçti; bu kez "Le Figaro" da bir manşet: "Galiba Bush
haklıymış!" Ardından, savaş ve ABD karşıtlarının gönüllerinde
seçkin yeri olan "La Liberation" da yine başyazıyla desteklenmiş
bir araştırma: "Ortadoğu'da demokrasi filizleri boy vermeye
başladı."
Peş peşe esen bu ters rüzgarlar bizi kuşkulandırdı: "Herhalde" diye
düşündük, "Cumhurbaşkanı Chirac ve Fransız hükümeti, Avrupa
gezileri sırasında, Bush ve Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice'tan,
Amerikan aleyhtarlığını artıran yayınları önlemedikleri için
zılgıtı yediler." Ancak Bush'a övgü virüsünün başka ülkelerin
Amerikan aleyhtarlığını pompalama yarışı yapan gazetelerine de
sıçradığını görünce, kuşkumuzun yersiz olduğunu anladık.
Örneğin savaş boyunca Bush ve onun destekçisi Blair'e demediğini
bırakmayan "The Independent", geçen hafta içinde birinci sayfasını
tümüyle Ortadoğu'daki demokratik kıpırdanmalara ayırdı, bölge
haritasından oklar çıkarıp her ülkedeki gelişmeleri anlattı.
Saydık; 11 ülke şu sıralar cıvıl cıvıl. Ve de başlığı 9 sütuna
yaydı: "Bush haklı mıydı acaba?" Sonra da alt başlık: "Irak
savaşına karşı çıkanlar şimdi bu güç soruyla yüzleşmek
zorundalar."
Ahlak ve vicdan sınavı
Bir baktık, virüs Atlantik'in öte tarafına ulaşmış. Örneğin geçen
yıl Irak savaşına başta destek verdiği için okurlarından özür
dileyen ve bizim "aydınlarımız"dan epey takdir alan "New York
Times", Beyaz Saray'a övgüler yağdırıyor: "Bush'un, Batı'da
kimsenin şans vermediği ve inanmadığı Ortadoğu'yu demokratikleşme
davasının doğruluğu anlaşıldı." Ve Neo-Con'ların sıkı kalemlerinden
David Brooks'un makalesiyle tamamlıyor 180 derecelik dönüşünü:
"Amerika yeni dünyalar hayal etme gücünü bir kez daha
kanıtladı."
Ardından Magrip'ten Maşrık'a kadar Arap basınında yığınla Bush'a
hak veren makale Bu özeleştiri dalgası, gazetecilik etiğinin
kubbesi olan "Demokratik ahlak"ın ve "Vicdan"ın, yurt dışındaki
meslektaşlarımızda çökmemiş olduğunu göstermesi açısından
sevindirici.
"Arap ilkbaharı"nın rüzgârları herhalde bir gün "Ezberini
bozmamakta" direnen buralara da uğrar...
YAZI:Erdal ŞAFAK
SABAH