Abbas Güçlü'ye bir darbe de Başbakan'dan

İNTERNETHABER-ÖZEL İÇERİK- Dün akşam programı basılan Abbas Güçlü'ye bir darbe de Başbakan Erdoğan'dan geldi. Dershanelerle ilgili açıklamalarda bulunan Erdoğan, zamanında bu konuyla ilgili yapılmış haberleri ve yazılmış yazıları gösterirken Abbas Güçlü'nün yazısını örnek verdi.

Başbakan Erdoğan'ın "bazı yazarların dün dershanaler aleyhine yazarken şimdilerde yapacakları uygulamanın karşısında "orta yolu" bulmaya çalışıyorlar" derken gösterdiği yazı Abbas Güçlü'nün 2007'de yazdığı Dersaneler 'Şampiyonuz' diye halkı yanıltıyor" başlıklı yazısıydı. 

Abbas Güçlü yazısında " Türkiye'nin küçük bir ilinin, küçük köylerinden birinden, Türkiye şampiyonunun çıkması her yıl yaşanacak bir olay değildir. Bu başarının Türkiye'nin önemli bir lisesinin, sayısal alanda derece yapan bir öğrencisinin başarısı ve imkânlarıyla karşılaştırılmaması gerektiğine inanıyoruz. Üstelik bu başarının yüzlerce Sedef Nur'a umut ışığı ve itici güç olacağını biliyoruz. Sedef Nur'un başarısı rastlantısal değildir. " diyor. 

BAŞBAKAN ERDOĞAN NE DEMİŞTİ?


" Pek çok kurum gibi ÖSYM de iyice işin suyunu çıkardı. Ortalıkta yüzlerce ÖSS şampiyonu dolaşıyor. En tepede bu kadar yığılma olursa, aşağıları siz düşünün. Gazetelerde onlarca gazete ilanı var. Her biri ilk 10'a, ilk 100'e ne kadar öğrenci soktuğunu duyuruyor. Kimi 50, kimi 70 öğrenci yerleştirmiş. Okullar da aynı manipülasyon içinde. Bilgiler yanlış mı? Hayır. Ama eksik ve yanıltıcı. Öyle bir sunum yapılıyor ki bir tane ilk 100 var ve o okulun ya da dershanenin öğrencilerinden 80'i bu listeye girmiş. Oysa ortada 9 ayrı puan türü ve her puan türünün her sırasını paylaşan onlarca kişi var. 27 birincinin çıktığı bir sınavda, kaç tane 50'nci, 60'ıncı olduğunu artık siz tahmin edin. Dahası ilan edilenler sadece ÖSS'de dereceye girenler. Oysa asıl önemli olan yerleştirme puanı. Yani ortaöğretim başarı puanının da eklendiği Y-ÖSS puanları.

Anlayacağınız bir o kadar da Y-ÖSS şampiyonları var. Kimilerine göre asıl şampiyon onlar.
Ama pek çoğunun ismini bile duymadık. Örneğin ÖSYM'nin ilan ettiği şampiyonlardan birçoğu Y-ÖSS'de ilk 10'a bile giremedi. Bu yüzden şampiyon olmalarına rağmen, çok kısıtlı kontenjanı olan fakültelere giremeyecekler. Nitekim böylesi bir durum daha önce yaşandı. Yani karmakarışık bir ortam var. Bundan rant sağlayan okul ve dershaneler ise kıyasıya yarışıyor. Puan türleri Bilindiği gibi, ÖSS iki aşamadan oluşuyor. İlk aşamada ÖSS SÖZ 1, EA 1 ve SAY 1 puanları bulunuyor. İkinci bölümde ise SÖZ 2, EA 2 ve SAY 2 puanları var. Ayrıca İngilizce, Almanca ve Fransızca ham puanları hesaplanıyor. Bu puanlara, ortaöğretim başarı puanı eklenmiyor. Sınavda aldıkları puan ne ise o. Açıklanan şampiyonlar, bu kategoride dereceye girenler. Ama asıl önemli olan puanlar ise yerleştirmeye yönelik olanlar. Onlarda Y-ÖSS-Söz 1, Y-ÖSS-SAY 1, Y-ÖSS-EA 1, Y-ÖSS-SÖZ 2, Y-ÖSS-SAY 2, Y-ÖSS-EA 2, Y-ÖSS-Dil/Almanca, Y-ÖSS-Dil/Fransızca, Y-ÖSS-Dil/İngilizce diye sıralanıp gidiyor. Bu puan dilimlerinin de ayrı şampiyonları ve ilk 100'e girenleri var.

Ama dershane ya da okullar, şampiyon açıklarken, hangi puan türünde, kaç öğrencilerinin ilk 100'e girdiklerini ilan etme yerine, tüm puan türlerinde ilk 100'e giren öğrencilerini ilan ediyorlar ve algılama da sanki ilk 100'den 70-80'nin, o dershanenin ya da okulun öğrencisi şeklinde oluyor. Oysa ilk 100'e girdi denilen öğrencilerin toplamı, 1500 civarında. İlanlara, bu çerçevede bir çekidüzen getirilmesi pek çok yanılgıyı önleyecektir... O da şampiyon ama! İşte size bu konuda sitem dolu bir mektup: "Sedef Nur Yaman, Tekirdağ Anadolu Öğretmen Lisesi'nin ve Tekirdağ Ferhadanlı köyünün bir öğrencisi. Y- ÖSS Dil Puanı'nda, dil öğrencileri arasında Türkiye birincisi oldu. Bizler Sedef Nur Yaman'ın adını televizyonda duyamadık; çünkü Robert Kolej'den sayısal alanda birinci olan bir başka öğrenci aynı zamanda YDS-İngilizce sınavına da katıldığı için, -sayısal puan ağırlığıyla- Sedef Nur Yaman'ın önüne geçti.

Alan dışı bölümden birincinin açıklanması ve böylece alandaki öğrencinin başarısının gölgelenmesi kadar bunun tüm Türkiye ile paylaşamamasından da üzüntü duyuyoruz. Türkiye'nin küçük bir ilinin, küçük köylerinden birinden, Türkiye şampiyonunun çıkması her yıl yaşanacak bir olay değildir. Bu başarının Türkiye'nin önemli bir lisesinin, sayısal alanda derece yapan bir öğrencisinin başarısı ve imkânlarıyla karşılaştırılmaması gerektiğine inanıyoruz. Üstelik bu başarının yüzlerce Sedef Nur'a umut ışığı ve itici güç olacağını biliyoruz. Sedef Nur'un başarısı rastlantısal değildir. Geçen yıl aynı okuldan Burcu Halaç Türkiye 2'ncisi oldu. Bu sonuç, arkadaşlarının umutlarını kamçıladığı gibi, aynı zamanda onun başarısı da büyük illerin önemsenen liselerinden öğrencilerinin başarıları altında kaybolup gitti. Taşralı olmanın kenara itilmek anlamına gelmeyeceğine ve bu öğrencilerin de kendi birikimlerinin de değer göreceğine inanmak istiyoruz. Umarız ÖSYM bu yanlışını gelecek yıllarda yinelemeyecektir." Özetin özeti: ÖSS konusunda yazılacak o kadar çok şey var ki!..