Kartepe GreenPark Otel'de Abant Platformu'nda iki gün boyunca
"Yeni Anayasa" tartışıldı.
Kartepe'de iki şey çok hoşuma gitti.
Bunlardan birincisi İnternethaber'le ilgili.. Karşılaştığım
herkesten duyduğum sözler, yıllardır verilen emekleri boşuna
çıkarmamış. Sevgili arkadaşım, dostum Hacer Alkan'ın getirdiği
habercilik anlayışı, çok önemli kişiler tarafından takip edildiği
gibi, sıkça konuşulur olmuş.
Çocuğunuz olur, büyür, gelişir adam olur ve siz onu izlerken içiniz
içinize sığmaz ya.. Aynen öyle bir şey. İnternethaber'le ilgili
konuşulanlardan sonra duyduğum hazzı kelimelerle anlatmam mümkün
değil.
Teşekkürler Hacer!
Teşekkürler Hacer'in "çetesi."
Elinize, yüreğinize sağlık...
Hepinizin alnından öpüyorum. Hadi iyisiniz bir pasta daha
hakketiniz!
Ha bu arada, sitesine çok beğeniliyor. İki sitede hedefi on ikiden
vurmuşuz yani...
İkinci hoşuma giden olay ise, Abant Platformu'ndaki hoşgörü.. Zafer
Üskül kürsüde ise, Nazlı Ilıcak tarafından acımasızca
eleştirilebiliyor. Nazlı Ilıcak, Zafer Hoca'yı korkaklıkla suçladı
hatırlarsanız..
Toplantı bitti baktım ki, Ilıcak ile Zafer Hoca kafa kafaya
vermişler sohbet ediyorlar.
Ne güzel değil mi?
Ilıcak-Üskül ikilisi bir örnek.
Yıllardır bu böyle.. Ayrı görüşteki insanlar bu toplantılara
katılıyor, yeri geliyor sesini yükseltiyor ve bir noktaya varmak
istiyorlar. Kavgalar, atışmalar, sert tartışmalar yaşanıyor. Tüm
bunlar içeride toplantı esnasında oluyor. Toplantı bittikten sonra,
hiçbir şey olmamış gibi, insanlar elele, kolkola dolaşabiliyor.
Sanırım Abant Platformları'nı bu kadar kıymetli hale getiren budur.
Öyle olmasaydı, bugüne kadar kimbilir kaç kişi alır başını giderdi.
Öyle olmamış, hoşgörü gösteremeyenler elenmiş, birlik ve beraberlik
içinde yaşamaktan zevk alanlar, yıllardır bu çatının altında.
Şaşırtıcı ama gerçek bu!
Ali Bulaç ile Mehmet Altan toplantılarda birbirini yiyor ama
dışarıda bambaşka kimlikle karşımıza çıkıyorlar. "Hoşgörü"
kimliği.
Gelelim yazının başlığına...
Evet, Abant Platformu bir iki ay içerisinde Diyarbakır'da
yapılacak. Konusu ise "Kürt sorunu."
Kulağıma gelen bilgiye göre, Diyarbakır seferin hayli ses getirecek
etkili isimlerle gidilecek. Bu sefer basın ayağı geniş
tutulacak. Ve iki yetmezse üç gün, Diyarbakır'da Kürt sorunu
tartışılacak.
Ali Bulaç kızacak ama, ne yapayım haber haberdir...