Abant gölünü kaybediyoruz!
Abone olDoğal güzellikleri ile ünlü Abant Tabiat Parkı'ndaki gölün 4'te 1'inin nilüferlerle kaplanması yörede endişe yaratıyor.
Doğal güzellikleri ile ünlü Abant Tabiat Parkı'ndaki gölün
4'te 1'inin nilüferlerle kaplanması yörede endişe yaratıyor. Bu
arada İzzet Baysal Üniversitenin 125 hektarlık gölün çevresinde 5
yıldır sürdürdüğü araştırmalarda bölgede bin 220 çeşit canlının
yaşadığı tespit edildi.
İzzet Baysal Üniversitesi (AİBÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Okan Külköylüoğlu, hızla artan nilüferlerin yapraklarının güneş ışığının gölün sığ kısımlara girmesini engelleyerek buradaki canlıların yaşamını tehdit ettiğini ifade etti.
Üniversitenin 125 hektarlık gölün çevresinde 5 yıldır sürdürdüğü araştırmalar sonucunda, bölgede bin 220 çeşit canlının yaşadığı tespit edildi. Bunlardan 70-80'i dünyada sadece Abant'ta bulunan endemik türler. 'Abant Alası' olarak bilinen balık türü de sadece burada yaşıyor. Gölün yüzeyinde kimyasal, fiziksel değişimler saptandığını belirten Doç. Dr. Külköylüoğlu, yakın zamanda göldeki mavi rengin kaybolacağını iddia etti.
Külköylüoğlu, ''Otel ve çay bahçelerinin yoğunlaştığı bölgede kıyı şeridinde kirlilik artıyor. Buna bağlı olarak nilüferler çoğalıyor. Böyle devam ederse yakın zamanda Abant Gölü'nden çevreye kötü, kokular yayılmaya başlayacak ve gölde kötü görüntüler oluşacak'' dedi.
Çözüm yolunun ilk etapta göle boşalan kirli su atıklarının engellenmesi gerektiğini kaydeden Külköylüoğlu, ''Gölün doğal dengesinin korunması için kirletilmemesi gerek. Bunun için göle akan kirli suların bir an önce göle kesilmesi gerek. Aksi takdirde nilüferler hızlı bir şekilde çoğalmaya devam edecek ve gölü tehdit eder duruma gelecek'' diye konuştu.
İzzet Baysal Üniversitesi (AİBÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Okan Külköylüoğlu, hızla artan nilüferlerin yapraklarının güneş ışığının gölün sığ kısımlara girmesini engelleyerek buradaki canlıların yaşamını tehdit ettiğini ifade etti.
Üniversitenin 125 hektarlık gölün çevresinde 5 yıldır sürdürdüğü araştırmalar sonucunda, bölgede bin 220 çeşit canlının yaşadığı tespit edildi. Bunlardan 70-80'i dünyada sadece Abant'ta bulunan endemik türler. 'Abant Alası' olarak bilinen balık türü de sadece burada yaşıyor. Gölün yüzeyinde kimyasal, fiziksel değişimler saptandığını belirten Doç. Dr. Külköylüoğlu, yakın zamanda göldeki mavi rengin kaybolacağını iddia etti.
Külköylüoğlu, ''Otel ve çay bahçelerinin yoğunlaştığı bölgede kıyı şeridinde kirlilik artıyor. Buna bağlı olarak nilüferler çoğalıyor. Böyle devam ederse yakın zamanda Abant Gölü'nden çevreye kötü, kokular yayılmaya başlayacak ve gölde kötü görüntüler oluşacak'' dedi.
Çözüm yolunun ilk etapta göle boşalan kirli su atıklarının engellenmesi gerektiğini kaydeden Külköylüoğlu, ''Gölün doğal dengesinin korunması için kirletilmemesi gerek. Bunun için göle akan kirli suların bir an önce göle kesilmesi gerek. Aksi takdirde nilüferler hızlı bir şekilde çoğalmaya devam edecek ve gölü tehdit eder duruma gelecek'' diye konuştu.