AB’nin yeni patronu eski Maocu
Abone olAB Komisyonu'nun yeni dönem başkanı olacak olan Barroso eski maocu çıktı. Portekiz Başbakanı ABD Başkanı Bush ile kurduğu yakın dostlukla da tanınıyor.
AB liderleri, AB Komisyonu Başkanı Romano Prodi’nin halefi
konusunda anlaştı. Portekiz Başbakanı Jose Manuel Durao Barroso,
AB’nin yeni patronu olacak. Siyaset hayatına Maocu bir partiden
atılan Barroso, bugün ABD Başkanı George W.Bush’a yakın bir isim
olarak tanınıyor. AB Komisyonluğu Başkanlığı’na aday gösterilen
Portekiz Başbakanı Jose Manuel Durao Barroso teklifi kabul ettiğini
açıkladı. Kasım ayından itibaren AB’nin başına geçecek olan
Barroso, siyaset sahnesine Maocu bir partiden atılmış, şimdilerde
ise merkez sağ hükümetin başı ve ABD’ye yakın bir isim olarak
biliniyor. Barroso, 1974’de kansız bir darbeyle sona eren Antonio
Salazar’ın dikta rejimi sırasında siyasetle haşır neşir olmaya
başladı. Çok sevdiği öğretmenlerinden birinin Salazar’ın polisleri
tarafından dövülmesine tanık olduktan sonra Maocu radikal bir
öğrenci hareketine katıldı. Hukuk okuyan Barroso, Lizbon
Üniversitesi’nde tanıştığı edebiyat öğrencisi Margarida Sousa Uva
ile evlendi. Şimdi üç erkek çocuk babası. MÜTHİŞ MÜZAKERECİ
1980’lerde merkez sağdaki Sosyal Demokratik Parti’ye katılan ve bir
ara dışişleri bakanlığı da yapan Barroso’nun özellikle müzakere
yeteneğiyle AB liderlerinin tercihi olduğu sanılıyor. Angola barış
anlaşmasının hazırlanmasına yardım etti, Doğu Timor’daki
bağımsızlık hareketine engel oldu, Portekiz’i zorluklarla AB para
birliğine dahil etmeyi başardı. Barroso’nun kemer sıkma
politikaları yüzünden ülkesinde giderek popülaritesi düştüğü ve bir
sonraki seçimlerde koltuğu Sosyalistlere kaptırma olasılığı arttığı
için Brüksel’deki görevi kabul etmiş olabileceği belirtiliyor. 48
yaşındaki avukat Durao Barroso, ABD Başkanı George W.Bush ile iyi
ilişkiler içinde ve Irak’a müdahaleyi de destekledi. Hatta Barroso,
savaş öncesi İngiltere Başbakanı Blair ile Bush’un Azor Adaları’nda
yaptığı zirveye de evsahipliği yaptı. Güçlü bir NATO taraftarı olan
Barroso, ‘Avrupa ekonomik bir fil olup, askeri pigme olamaz’ diyor.
Fransızca, İspanyolca ve İngilizce bilen Barroso, Avrupa vizyonu
sorulduğunda, ‘Ben devrimci değil reformcuyum, serbest piyasa
çılgını değil merkezciyim’ yanıtını veriyor. TÜRKİYE İLE
MÜZAKERELERİ O YÜRÜTECEK AB Komisyonu’nun ‘müstakbel’ Başkanı, Jose
Manuel Durao Barroso, bu yıl sonunda Türkiye ile AB arasında tam
üyelik müzakerelerinin başlatılması kararı alınması halinde, bu
müzakereleri sürdürecek olan kişi konumunda bulunuyor. Ancak bu
müzakerelerin başlaması konusunda ‘hayati’ önem taşıyan ilerleme
raporunu, Romano Prodi başkanlığındaki komisyon hazırlayacak.
Barroso, Türkiye’nin AB üyeliğinin geri dönülmez bir hedef olduğu
görüşünü taşıyor. Barroso, bir süre önce kendisini ziyaret eden
TÜSİAD heyetine, Portekiz Başbakanı sıfatıyla şunları söylemişti:
‘Avrupa aslında Avrasya’nın bir yarım adasıdır. AB’nin bugün çok
daha büyük bir alana yayılması gerekiyor. Ayrıca dinler arası
çatışma olasılıklarının da aşılması insan uygarlığının önemli bir
sınavı. Müslüman dünya içinde mutlaka demokrasi ve serbest piyasa
ekonomisi temelli bir başarı modeline gereksinim var. Türkiye’nin
AB üyeliği artık geri dönüşü olmayan bir hedeftir. Türkiye AB için
bir jeo-politik zorunluluktur.’ Solana AB’nin diplomasi patronu
AVRUPA Birliği’nin diplomasi patronu, Javier Solana olacak. AB
ülkelerinin liderleri, Portekiz Başbakanı Jose Manuel Durao
Barroso’yu AB Komisyonu Başkanlığına seçerken, uzun yıllardan beri
AB’nin Dış Politika ve Savunma Yüksek Temsilciliği görevini yürüten
ve AB Konseyi’nin ‘Dış politika Sözcüsü’ konumundaki Javier
Solana’yı da AB Dışişleri Bakanlığına getirdiler. Solana’nın
görevi, AB Anayasasının yürürlüğe girmesinden sonra başlayacak.
Anayasanın yürürlüğe girmesi için 25 üye ülkenin ulusal
parlamentolarında ya da referandumlar sonucunda onay alması
gerekiyor. Haber: Zeynel LÜLE Kaynak: Hürriyet