AB yolundaki engellere dikkat!
Abone olAB Komisyonu'nun Türkiye hakkında olumlu rapor vermesi umutlarımızı iyice artırdı. Fakat hala mevcut olan bazı eksikler ilerisi için endişe veriyor. İşte eksiklerimiz...
AB Komisyonu'nun Türkiye raporu, müzakere sürecinin başlaması
için yeşil ışığı yakıyor. Üye 25 ülkenin liderleriyle 17 Aralık'ta
toplandıklarında, bu raporu esas alarak, bu yönde siyasi kararını
verebilecek. Komisyon'un müzakerelerin başlatılmasına ilişkin
Türkiye'nin yıllardır uğrunda yoğun çaba harcadığı beklentisini
karşılıyor. Raporun bu yanı, Türkiye açısından olumlu. Ancak
Komisyon'un tavsiyesi bazı koşullar içeriyor. Bunlardan biri
demokrasi ilkelerinin, insan hak ve özgürlüklerinin ihlal edilmesi
halinde, müzakerelerin askıya alınabileceğine ilişkin koşuldur. İlk
bakışta bu, AB'nin Türkiye'ye empoze etmeye çalıştığı ve Türk
kamuoyunda bazı kuşkular yaratabilecek olan bir şart olarak
görünüyor. Ne var ki, pratikte AB'nin aday ülkelerle
müzakerelerinde tavrı bundan farklı olmamıştır. Yani "müzakerelerin
askıya alınması" olasılığı, fiilen hep olmuştur. Tek fark, bunun
Türkiye ile raporda yazılmış olmasıdır... Şart olarak görünen diğer
bir husus, serbest dolaşımla ilgili. Bu konuda "kalıcı emniyet
supapları düşünülebilir" ibaresi kullanılıyor ki, bu da ilk bakışta
Türkiye'ye özgü bir koşul olarak görünüyor. Aslında serbest
dolaşım, her zaman üyelikle beraber gerçekleşmiyor. Örneğin Polonya
için 7 yıllık bir kısıtlama vardır. Türkiye için bunun süresi -veya
"kalıcı" olup olmayacağı- müzakere süreci sırasında belli
olacaktır. * * * BELLİ ki, rapordaki bu şartlar, kamuoyunun geniş
kesimi Türkiye'nin üyeliğine karşı olan ülkelerin "iç politika
mülahazaları" ile kondu. Komisyon yetkilileri de açıkça, bunun
"Türkiye'ye karşı değil, Avrupa kamuoylarına yönelik" mesajlar
olduğunu söylediler. Kuşkusuz Türkiye için önemli olan
müzakerelerin başlaması lehinde bir kararın çıkmış olmasıdır. Bu,
raporda bazı şartların yer almasına rağmen, AB üyeliği yolunda
Türkiye'nin önünü açıyor. KAYNAK:MİLLİYET