AB üyeliğinin yararları ve zararları
Abone olBelçika'da bugünün gündemi Türkiye'ydi. Belçika Senatosu'nda bugün yapılan toplantıda Türkiye'nin AB üyeliğinin avantajları ve dezavantajları ele alındı.
Türkiye'ye müzakere tarihinin verilip verilmeyeceğinin belli
olacağı 17 Aralık'a kadar AB'ye görüş sunması gereken Belçika
Senatosu, Dışişleri Komisyonu toplantısında Türkiye'yi
değerlendirdi. Toplantının ilk oturumuna Avrupa Parlamentosu (AP)
Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Elmar Brok, AP üyesi Pronislaw
Geremek ve AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu bölümünün Türkiye
masası şefi Martin Harvey katıldı. Türkiye'nin ekonomik, siyasi,
kültürel ve dini açıdan Avrupa'ya neler katabileceğinin görüşüldüğü
toplantıda AB'nin gelecekteki dış politikasının ne olacağı ile
Türkiye'nin bütçeye getireceği yük de ele alındı. AP Dış İlişkiler
Komisyonu Başkanı Elmar Brok, Türkiye'de çok çeşitli alanlarda
reformlar yapıldığını fakat uygulamada eksiklikler olduğunu
belirtti. Türkiye'de sistematik işkence olmadığının söylendiğini
hatırlatan Brok, buna rağmen hala işkence vakaları bulunduğu
yönünde söylentiler bulunduğuna dikkat çekti. Müzakere tarihi
verilmesi durumunda Türkiye'nin AB'ye üyeliğinin 10-15 yıl
alacağını hatırlatan Brok, "Bu süre içinde Türkiye ve AB çok farklı
olacak. Gelecek nesillere Türkiye'nin içinde olduğu bir AB bırakmak
istiyorum" dedi. Türkiye'nin AB'de istenmemesinin duygusal
nedenleri olduğunun altını çizen Brok, "Ama 15 yıl sonra petrol
hala önemli olacaksa, Türkiye'nin Kafkaslar'daki önemini hiçbir
zaman unutmayalım" diye konuştu. Türkiye'ye karşı İslam fobisinin
bulunduğunu söyleyen Brok, AB'nin de Hıristiyan devletlerden
oluşmadığını, yalnızca kültürel olarak Hıristiyan olduğunu söyledi.
Brok, Türkiye'nin de kültürel olarak Müslüman olduğunu ve
anayasasında din ibaresinin bulunmadığını ifade etti. Azınlık
haklarının tam uygulanmadığı şikayetleri hakkında ise Brok,
"Raporda 'ilk adım atılmıştır' deniliyor. Türkiye böyle devam
ederse bunları aşar. Bundan 15 yıl sonra Uzakdoğu'da kesin şekilde
ekonomik güç olacağını göreceğiz. ABD de öyle olacak. Avrupa da
böyle olmak istiyorsa, bu Türkiye'den geçecektir. Türkiye buna
katkıda bulunacaktır" diye konuştu. Zaman zaman tartışmaların
yaşandığı toplantıda söz alan Liberal Parti üyesi Pierre Chevahlier
ise "Biz burada oldukça duygusal davranıyoruz. Ermeni konusu
gündeme geliyor, diğer konular gündeme geliyor. Kopenhag
kriterlerinde bunların hiçbir yoktu. Diğerleri için de, Türkiye
için de Kopenhag kriterleri geçerlidir" dedi. Diğer aday ülkelerde
de AB'ye uygun olmayan davranışlara rastlandığını hatırlatan
Chevahlier, "Türkiye baştan beri iyi müttefikimiz oldu. Türkiye'nin
ne gibi getirileri olacak, buna bakacağız. Kopenhag kriterlerinde
olmayanları Türkiye'nin önüne koyamayız" diye konuştu. Türk asıllı
Belçikalı senatör Fatma Pehlivan da Türkiye'ye eşit
davranılmadığını söyleyerek, diğer aday ülkelerle aynı şartlar öne
sürülmesini istedi.