'AB, Türkiye'ye verdiği sözü tutacak'

İngiltere'de yayımlanan gazetenin bugünkü başyazısında, 'Fransa ve Hollanda’nın anayasa anlaşmasını reddetmesi nedeniyle AB’nin felç olmasına karşın üye ülkelerin çoğunluğunun geçtiğimiz yıl aralık ayında Türkiye’ye verilen sözden cayılmasının birliğe zarar vereceğini anlamış gibi göründüğü' ifade edildi.

Verilen sözün Türkiye’nin insan, demokratik ve azınlık haklarıyla ilgili Kopenhag kriterlerini yerine getirmesi şartına bağlandığını hatırlatan gazete, yapılan değişikliklerin Türkiye’de siyasi ve sosyal hayatı şimdiden değiştirdiğini savundu.

'Türkiye'nin AB yolu kapanabilir'

Türkiye ile müzakerelere başlanmasının ahlaki sorumluluğun ötesinde bir gereksinim olduğunu belirten gazete, Fransa, Almanya, Avusturya ve Kıbrıs’ın Türkiye’nin üyeliğine itiraz ettiklerini hatırlatıp bu itirazlardan bazılarının yolu kapatabileceğine dikkat çekti.

Başyazıda, özellikle geçmişte Avusturya-Macaristan imparatorluğunun merkezindeki Hıristiyan Demokrat politikacılar için Türklerin hala geçmişte olduğu gibi Viyana’nın kapılarına dayandığına dikkat çekildi.

Yazıda, AB’nin 'fakir ve kalabalık bir ülkeye kucak açmasının zorluklarından ziyade bu ülkelerin Türkiye’nin Müslüman olması ve gerçek bir Avrupalı olmaması ile ilgilendiği' iddia edildi. Gazete, Almanya ve Avusturya’nın itirazlarının özünde bu iddianın bulunduğunu da belirtti.

Fransa’da Başbakan Dominique de Villepin’in 'Ankara, Kıbrıs Rum yönetimini tanımadan AB’nin Türkiye ile müzakerelere başlamasının tasavvur dahi edilemeyeceği' şeklindeki sözlerini hatırlatan gazete, aslında işlerin göründüğü kadar kötü olmadığını kaydetti.

'Chirac rıza gösterecek'

Gazete, “Bay Villepin’in fırsatçılık kokan sözlerinin amacı Türkiye karşıtlığı bayrağını bunu açık bir şekilde yapan rakibi Nicolas Sarkozy’nin elinden almaktı. Ama her ikisinin de yerine geçmeye çalıştıkları Cumhurbaşkanı Jacques Chirac, müzakerelerin başlamasına rıza gösterecek gibi. Yeni bir hükümet kurma işiyle uğraşıyor olacak olan Almanya’nın da Fransa’yı takip etmesi bekleniyor" ifadelerini kullandı.

Financial Times'a göre Türkiye’ye üyelik yerine 'imtiyazlı ortaklık' verilmesinde hala ısrar eden Avusturya ise AB’nin Hırvatistan’a üyelik yolunu açması halinde muhtemelen ateş kesecek.

Kıbrıslı Rumlar’ın ne yapacağını kestirmenin zor ama yönetimin izolasyon riskini de göze alamayacağını vurgulayan gazeteye göre, asıl Türkiye savaşı on yıldan uzun sürebilecek müzakereler sırasında yaşanacak.

'Pamuk soruşturması talihsiz bir gelişme'

'O zamana kadar Türkiye’nin AB ekonomi mevzuatını sadece uygulamakla kalmayıp, siyasi otorite insiyaklarından da vazgeçmesi gerekmektedir' uyarısında bulunan gazete, bu tarihi karar öncesi İstanbul savcılığı tarafından dünyaca ünlü yazar Orhan Pamuk hakkında başlatılan soruşturmanın ise talihsiz bir gelişme olduğunu ifade etti.

Gazete, “suçu, birinci dünya savaşı sırasında ve sonrasında Osmanlı İmparatorluğu Ermenilerinin kitlesel olarak katledilmeleri konusundaki komplo suskunluğu olduğuna dair şikayette bulunmasıydı” ifadelerini kullandı.

“Gerçekçi olmak gerekirse Türkiye tarihinin kanlı bölümleri ile yüzleşmediği sürece AB’ye giremez” diye yazan gazete, Recep Tayyip Erdoğan’ın Osmanlı arşivlerinde araştırmalar yapıp gerçekleri gün ışığın çıkarmaları için uluslararası bilimadamlarına çağrı yaparak bu konuda kendisinden önceki liderlerden daha ileri gittiğini belirtti..

Başyazıda, “ancak ilkbaharda bu konuyu tartışmak için toplanması planlanan bir konferans, adalet bakanlığından gelen baskılar sonucu iptal edildi. Türkiye’nin sadece tarihiyle bu hesabı kapatması gerekmiyor. AB kurallarında ifade özgürlüğünden öte bir temel kural bulmak zor” ifadelerine de yer verildi.

Haber: Metin Güneş
Kaynak: