AB, Türkiye'ye emrivaki yapamaz!

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Birliği (AB) sürecinde duygusallığa ve popülizme asla yer olmadığını belirterek, "Her fırsatta baş tacımız olduğunu ifade ettiğimiz bu yüce millete, gerekçesi ne olursa olsun emrivakileri, dayatmaları, zorlamaları reva göremeyiz ve görmeyeceğiz" dedi. Erdoğan, Ulusa Sesleniş konuşmasında, tam üyelik müzakereleri boyunca AB'nin kendi konseptine uygun olarak Türkiye'den bazı taleplerde bulunacağını hatırlattı. Müzakere sürecinde masaya gelen her talebin Türkiye ile AB arasında tartışılacağını ve belli bir uzlaşma noktası bulunmaya çalışılacağını kaydeden Erdoğan, bazı konularda bu uzlaşma noktasının yakalanmasının beklentilerden daha uzun zamanlar gerektirebileceğini ifade etti. Başbakan, "AB üyeliği süreci, bugün tam üyelik statüsü kazanmış diğer aday ülkelerin de içinden geçtiği çok kapsamlı bir süreçtir" dedi. Türkiye'nin; tarihi, kültürel ve coğrafi durumu nedeniyle dünya üzerinde çok müstesna bir konuma sahip olduğunu kaydeden Başbakan, Türkiye'nin farklı kültür ve inançları bin yıl boyunca bir arada yaşatan büyük bir tarihi tecrübeye, üç kıtaya yayılan etki alanına ve zengin bir potansiyele sahip olduğunu ifade etti. Başbakan Erdoğan, "Türkiye'nin AB üyeliği konusunda bizi heyecanlandıran ana fikir, insanlığın geleceği adına kurduğumuz bu barış ve dostluk hayali, bu medeniyet perspektifidir" diye konuştu. Türk milletinin, birlik ve beraberliğini kaybetmeyeceği sürece ulaşamayacağı hiçbir hedef olmadığını bütün dünyanın bildiğini kaydeden Erdoğan, "Bu sebeple milletimize, geleceğimize, yani kendimize olan inancımızı daima güçlü, daima taze tutmalıyız" dedi. Türkiye için kurdukları hayalleri adım adım gerçeğe dönüştüren güzel gelişmeler yaşandığını kaydeden Erdoğan, şöyle konuştu: "Avrupa Birliği Konseyi, Türkiye'yi tam üyeliğe taşıyacak müzakere yolunun kapısını açarak tarihi bir adım atmıştır. Hedef tam üyeliktir. Tartışmasız tam üyelik. Türkiye AB macerasında bugün, mutlu sona en yakın olduğu noktaya gelmiştir. İnanıyorum ki gelecekte bu tarih, sadece Türkiye için değil, Avrupa Birliği için de bir milat olarak anılacaktır."