AB, Türkiye'den sabır bekliyor

Bursa Ticaret Sanayi Odası'nı (BTSO) ziyaret eden Krestchmer, Yönetim Kurulu Başkanı Celal Sönmez, Meclis Başkanı İlhan Parseker ve yönetim kurulu üyeleriyle görüştü. Ziyaret sırasında BTSO tarafından hazırlanan Bursa'yla ilgili tanıtım filmini izleyen Kretschmer, filmden etkilendiğini belirterek, ''Ben eminim ki siz AB'ye katılmaya hazırsınız, ama AB'ye yalnızca Bursa girmeyecek. Ülkenin gelişmemiş yörelerinin ekonomik ve siyasi istikrarın gelişmesi açısından özel sektöre görev düşüyor. Hükümet, o yörelerin gelişmesi için gerekli çalışmayı yapıyor ama, sonuçta kalkınmayı Türkiye'nin geneline yayacak kesim özel sektör olmalı'' dedi. Kretschmer, BTSO bünyesindeki AB Bilgi Bürosu'nun önemine değinirken, AB bilgi bürolarının enformasyon açısından önemli fonksiyonları bulunduğunu, bilgi ve enformasyon sağlama görevinin giderek önem kazandığını vurguladı. Büroların çalışmalarının giderek önem kazanmasının çeşitli nedenleri bulunduğuna işaret eden Kretschmer, bunlardan birinin toplumun çeşitli kesimlerinin, bazı firmaların ya da şirketlerin bilgi ihtiyaçlarının bulunması olduğunu kaydederek, şunları söyledi: ''Bunun yanı sıra genel olarak Türkiye ile AB arasında müzakere sürecinde hem Türk halkının hem de AB'nin birbirleri hakkında daha fazla bilgilendirilmeleri gerekecek ve uzun bir katılım süreci söz konusu olacak. Bu sürecin sürdürülebilirliğinin sağlanması için kamuoyu desteğinin sağlanması gerekiyor. Bizim Orta ve Doğu Avrupa ülkelerinin katılımı sürecindeki deneyimimiz şu oldu; katılım sürecinde bilgi dağıttıkça müzakerelere sırasında kamuoyunun AB'ye katılım konusundaki desteğinin bazı ülkelerde arttığının gördük. Bunun da sebebi şu; katılım sürecinde katılımın sadece kısa vadede bir takım menfaatler getirmeyeceğinin, fakat onun yanı sıra bir takım reformların gerektiğini, dolayısıyla geçiş süreçlerinin yaşanması gerektiğinin bilincine vardı halk ve bu süreçte de desteğin azaldığını gördük. Bu nedenle, halkın beklentisinin gerçekçi beklentiler olmasını temin etmemiz lazım.'' Halka, sürecin ''zor bir süreç olduğunun'' anlatılması, ancak sonuçta elde edilecek ''nihai ürün''ün her iki taraf için de faydalı olacağının bilinmesi gerektiğini anlatan Kretschmer, bu süreçte Türk hükümetine düşen görevler bulunduğunu, AB Komisyonu olarak kendilerinin ellerinden geleni yapmaya çalışacaklarını, ancak Türkiye genelinde bulunan 11 AB Bilgi Bürosu'na da görev düştüğünü söyledi. ''UZUN, İNCE BİR YOL'' BTSO Yönetim Kurulu Başkanı Celal Sönmez'in, Bursa'da büronun çok aktif bir şekilde görev yaptığını belirterek, ''Uzun ince bir yol olacağını biliyoruz ama odamız, iş adamlarımız, özel sektör bu konuda gereken her türlü desteği vermeye hazır'' demesi üzerine Kretschmer, şöyle konuştu: ''Dediğiniz gibi, uzun,ince bir yol olacak, ancak Türkiye bu yolda aynı şekilde ilerlemeye devam ederse kesinlikle başarıya ulaşacaktır. Önemli olan bu yolda ilerlemeye devam edilmesidir ve bu süreçte sanayiciler önemli bir rol oynayacak. Diğer ülkelerde de sanayiciler önemli rol oynadı. Bunun yanı sıra siyasi istikrarın muhafaza edilmesi önemli ki, bu sayede hükümet reformları yapmaya devam edebilsin. Siyasi istikrar önemli bir faktör oluşturuyor. Ayrıca kamuoyu desteğinin korunması için enformasyon, bilgilendirme faaliyetleri büyük önem taşıyor.'' Kretschmer, bu çerçevede yeni bir stratejinin hazırlığı içinde olduklarını, bu strateji kapsamında bilgi bürolarının sayısının gelecekte 12 ya da daha fazla olacağını ifade etti. Sönmez'in, Türk halkının müzakerelerden kısa sürede sonuç alınacağını umduklarını söylemesi üzerine de, Kretschmer, ''Müzakereler de zaten gizli bir bilim değil, sadece bir takım teknik alanlarda yoğun ve odaklanmış bir çalışmayı gerektiriyor. Aynı zamanda sabır isteyen bir süreç. Türkiye'nin bu süreçte ilerleyeceğinden bir tereddüdüm yok'' dedi. Kretschmer, ziyaret sırasında bir gazetecinin, AB'nin müzakere sürecinde Türkiye'den Kıbrıs konusundaki ek protokol dışında başka bir şey isteyip istemeyeceği şeklindeki sorusu üzerine, ''Tabiki Türkiye'nin AB'ye katılmadan önce yerine getirmesi gereken pek çok husus olacak. Ancak, bunun dışında 3 Ekim öncesinde ek olarak öngörülen resmi bir konudan haberdar değilim'' dedi. ''Ermeni sorunu'' ile ilgili yöneltilen bir soruya da Kretschmer, ''Bu konunun şu sıralar çok fazla dikkat çektiğinin bilincindeyim ama, 3 Ekim'de başlayacak olan müzakerelerle kesinlikle bir alakası yok'' yanıtını verdi. Kretschmer, daha önce Türkiye'nin üyelik sürecindeki çalışmalarının yavaşladığı yönünde görüş bildirdiğini hatırlatan bir gazetecinin, ''Bu düşünceniz değişti mi?'' sorusu üzerine de, ''Şu an geleceğe bakmalıyız. Türk hükümeti de gündemde ne olduğunu biliyor. O sebeple Türk hükümetinin gerekenleri yapacağı konusunda bir endişem yok'' diye konuştu.