AB süreci hızlandı
Abone olBaşbakan Tayyip Erdoğan, İtalya'nın dönem başkanlığı sırasında atılacak adımlarla AB Sürecinin hızlanacağını söyledi
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Irak'ın yeniden
yapılandırılmasında Türk müteahhitlerinin yer alıp almayacağı
konusunda kimsenin endişe etmemesi gerektiğini belirterek, "Eğer
ucuz maliyetle verimli bir sonuç alınacaksa, Türk müteahhitlerinin
oraya girmesi şart, işin gereği bu" dedi. İstanbul Ticaret
Odası'nın (İTO) olağan aylık meclis toplantısına katılan Başbakan
Erdoğan, AB ile ilişkiler ve ekonomideki durumu değerlendirdi. AB
ile ilgili oturumlar nedeniyle milletvekillerinin İTO toplantısına
katılamadığını belirten Erdoğan, TBMM'de görüşmelerin sürdüğünü,
kendisinin de daha sonra görüşmelere katılacağını açıkladı. AB
sürecinin her geçen gün farklı bir önem kazandığını ve Kopenhag'da
devralarak yoğun bir şekilde devam ettirdikleri süreçte artık
karşılıklı olarak AB üyesi ülkelerin Türkiye'ye, buradakilerin de
AB üyesi ülkelere giderek, Dışişleri Bakanlığı ve Başbakanlar
boyutu olarak bu sürecin hızlandığını kaydetti. İtalya'nın dönem
başkanıyla birlikte bu hızı geliştirmek, olgunlaştırmak suretiyle
Hollanda'ya kalmadan müzakere tarihi almayı temenni ettiklerini
dile getiren Başbakan Erdoğan, "Bunu başarırsak, Türkiye'nin AB
süreci farklı bir şekilde ciddiyeti kazanmış olur. İnanıyorum ki
halkımızla birlikte neticelerini alarak süreci devam ettireceğiz"
dedi. Sivil toplum örgütleriyle bir arada olmayı yönetimlerinin bir
farklılığı olarak gösteren Erdoğan, "Yola çıkarken ısrarla güven
kavramının altını çizmiştik. Güvenin bedeli olmaz demiştik ve
Türkiye eğer bu güveni yakalarsa, ondan sonra bizi kolay kolay
yakalayamazlar demiştik ve hamdolsun bu güveni 3 Kasım'dan sonra
oluşturmuş buluyoruz. Özellikle çevremizdeki Irak Savaşı'na rağmen,
'bu savaşla battık, gittik' diyenler oldu. Fakat biz rahatız,
attığımız adımları inanarak attık. En geniş manada istişarelerimizi
yaparak attık. İyi bir kriz yönetimi yaparak bu işi başardık" diye
konuştu. Irak'ın yeniden yapılandırılması Başbakan Erdoğan, her gün
80'in üzerinde, bazen 150 TIR'a varan kamyonlarla Irak'a nakil
yapıldığını söyleyerek, Irak'ın yeniden yapılandırılmasında Türk
müteahhitlerinin anlaşma yapmaya başladıklarını açıkladı. Bölgenin
fiziki yapılanmasında Türkiye'nin yerini alacağının altını çizen
Erdoğan, "Bundan endişeniz olmasın. Olması zaten mukadderdir. Eğer
ucuz maliyetle verimli bir sonuç alınacaksa, Türk müteahhidinin
oraya girmesi şart. İşin gereği bu. Birçok şeyler yazılıyor
çiziliyor. Bunların hiçbirine kulak asmayın. ABD ile abartıldığı
gibi bir şey söz konusu değil. Bizim stratejimiz devam ediyor. Tabi
ki ABD'nin ve Türkiye'nin burada yaklaşımları olmuştur. Bazı
konularda dört dörtlük anlaşamamışızdır, ancak Türkiye hava
sahasını açmakla hiç kimsenin yapmadığını yapmıştır. Bundan sonra
siyasi ve fiziki yapılandırılmanın bitirilmesi lazım. Bunda
Türkiye'nin üzerine de görevler vardır. Türkiye bunları başaracak
güçtedir" şeklinde konuştu. Irak'ın toprak bütünlüğünden yana
olduklarını ifade eden Erdoğan, Kuzey Irak'taki PKK/KADEK terör
örgütünün Türkiye'ye karşı alabileceği bir tavra karşı
hassasiyetlerine de dikkat çekti. Erdoğan, bütün bu olaylardan
sonra Türkiye'nin büyük bir badireyi sağlam bir güven zeminine
oturtarak atlattığını belirterek, konuşmasına şöyle devam etti:
"Şimdi ise bir istikrar kavramının altını çiziyor. İstikrarı
yakalamaya ve korumaya çalışırken, sizlerle birlikte,
eleştirilerinizi ve taleplerinizi almaya özen gösteriyoruz. Bize
göre siyasi istikrar ekonomik istikrarın güvencesi olduğu gibi,
ekonomik istikrar da siyasi istikrarın güvencesidir. Türkiye'yi
geriye götürecek gereksiz asabiyetlerden, gerilimlerden hızla
uzaklaşıp, toplumun tabii taleplerine yönelmiş bir Türkiye'yi
milletimizin önüne getirmeye gayret ediyoruz. Bunun kolay
olmadığını görüyoruz. Çünkü yıllardır Türkiye istikrardan ve
güvenden adım adım uzaklaşmış, herkes deli yüreğinde yeni krizler
bekler olmuş. Sabah ayrı, akşam ayrı krizler çıkmıştır. Bir kaşık
suda fırtınalar kopmuş. Ülkemizde bir gecede yüzde 7 bin 500 faiz
oluşmuştur. Bunları hep yaşadık. Birisi öksürdü, öbür tarafta
kıyamet koptu. Bütün bunlar demokratik bir toplumun ve demokrasi
geleneğine sahip Türkiye'nin yapısına yakışan şeyler değil.
İnanıyorum ki kısa süre içinde bu güven ortamının tesisi ile
istikrar ortamını yakalamak, ülkemizde yatırımcı çok daha farklı
olarak geleceğe bakacaktır." Yatırımcılara müjde Bazı çevrelerin bu
düzeni bozmaya çalıştığını ifade eden Erdoğan, "Boşuna
uğraşmasınlar. Bu zemin oluşmuştur, oluşacaktır. Aynı zamanda
ülkemiz inşallah yabancı yatırımcının ülkeye geldiği yer değil,
benim yatırımcımla yabancı yatırımcının el ele verip, 3. ülkelere
açıldığı bir altyapı olacaktır. Biz yabancı yatırımcıya yeni bir
kolaylık getiriyoruz. O da; 19 ayrı noktada bir şirketi kurabilmek
için engellerle uğraşıyordun. Ama şimdi 3 imzada işi hallediyorsun.
Hızlı gidersen 24 saatte bu işi bitirebilirsin. Türkiye'deki yerli
yatırımcı hangi özelliklerle yatırım gerçekleştirebilirse, aynı şey
yabancı yatırımcı için de geçerli olacak. Biz 'kişi başına milli
geliri bin 500 doların altında olan illere arsa tahsisi yapılacak'
dedik ya, yerli yatırımcı nasıl bundan istifade ediyorsa, yabancı
yatırımcı da bundan istifa edecek. Bunu bu yıl sadece iller bazında
yapacağız. Biz daha detaya ineceğiz" diye konuştu. Felaket
senaryoları yazanlar olduğunu, bunların boşuna uğraşmamasını
isteyen Erdoğan, "Gelsinler, bu ülkede kalkınmanın heyecanını
duyan, geceleri bu ülkenin kalkınmasını sayıklayanlara yardımcı
olsunlar. Artık ne benim, ne şunun, ne de bunun değil, 65 milyonun
ortak derdi olarak buna sarılmamız lazım" ifadelerini kullandı.
Hükümetin bu süreçte yeni kararlar alırken, kendi önceliklerini
değiştirmediğine işaret eden Erdoğan, "İstikametinden de sapmadı.
Ekonomik büyüme, istihdam ve rekabet siyasetimizin esası olacak.
Biz bu anlayışla ülkeyi yöneteceğiz. Bu konuda sürekli olarak bir
perspektif ortaya koyuyoruz" dedi. Terörün ortaya çıkmasında en
önemli faktörün yoksulluk olduğunu söyleyen Erdoğan, istismara en
açık zeminin yoksulluk olduğunu, bu işi toparlamaya çalıştıklarını
kaydetti. Erdoğan, bu yıl ödenmesi gereken dış borç rakamının 73
milyar dolar olduğunu belirterek, "Bu ödenecek. Hamdolsun şu ana
kadar borçlarımızı ödüyoruz. Ama iç borç stoğunu eritemediğimiz
sürece faiz belasından kurtulamayız. Gerçekçi olacağız,
ayaklarımızı yere sağlam basacağız. Hala Türkiye'de ideolojik
yaklaşım dönemlerini aşamadık. Hala birbirimize maalesef o
ideolojik yaklaşımlarla bakıyoruz" diye konuştu.