AB resmen Hıristiyan kulübü değil
Abone olİrlanda'nın bu hafta yapılacak Avrupa Birliği Zirvesi öncesi üye ülkelere gönderdiği son taslakta ne Hıristiyanlığa ne de Tanrı'ya atıfta bulunuluyor.
İrlanda'nın bu hafta yapılacak Avrupa Birliği Zirvesi öncesi üye
ülkelere gönderdiği son taslakta ne Hıristiyanlığa ne de Tanrı'ya
atıfta bulunuluyor. Anayasa önsözündeki 'kültürel, dini ve insani
mirastan ilham alındığı' ifadeleri ise korunuyor. Hıristiyanlığa ve
Tanrı'ya atıf, Avrupa Birliği Anayasası tartışmalarının en
hararetli konularından biri oldu. Vatikan ile birlikte İrlanda,
İtalya, Polonya gibi Avrupa Birliği üyeleri atfa destek verirken,
Fransa ve Belçika gibi ülkeler şiddetle karşı çıkıyor. Belçika ve
Fransa taslak anayasanın 51. maddesini örnek vererek kiliselerle
kurulacak 'şeffaf, düzenli ve açık diyaloğun' yeterli olması
gerektiğinde ısrar ediyorlar. Dönem başkanı İrlanda’dan kaynaklar,
konuya ilişkin bir uzlaşmanın ortaya çıkmasının mümkün
görünmediğini bu yüzden teklif getirilmediğini belirtiyor. Ancak
zirvede üye ülkelerin devlet ve hükümet başkanlarının başka bir
formülde de anlaşabilecekleri ifade ediliyor. Taslak anayasanın
başlangıç cümlesi olan Yunanlı filozof Tukdides'in anayasa ve
demokrasiye ilişkin cümlesinin metinden çıkarıldığı da
kaydediliyor. Avrupa Birliği, Hırvatlarla müzakerelere 2005’te
başlıyor AB üyeliğine 2002'de başvuran Hırvatistan'ın 2005'in ilk
aylarında müzakerelere başlaması bekleniyor. AB liderlerinin bu
hafta Brüksel'de yapacakları zirvede, Hırvatistan ile müzakerelere
başlama kararı alacağı belirtiliyor. Zirve taslağında
Hırvatistan'ın üyelik başvurusunun konsey tarafından
değerlendirildiği ve müzakerelere başlanması kararı alındığı
kaydediliyor. Bu amaçla 2005'in ilk aylarında AB ile Hırvatistan
arasında ikili bir Hükümetlerarası Konferans (HAK) toplanacağına
işaret ediliyor. AB, Hırvatistan kararı vesilesiyle Batı Balkan
ülkelerine mesaj göndererek, geleceklerinin AB içinde olduğunu
vurguluyor. AB liderleri, Hırvatistan'ın üyelik perspektifinin 1
Mayıs'ta gerçekleşen 5. genişleme dalgasının sonuçlarına göre
değerlendirileceğini de kayda geçiriyor. AB'ye 1959'da başvuran ve
1963'te ortaklık anlaşması imzalayan Türkiye de 2005'in ilk
aylarında AB ile üyelik müzakerelerine başlamayı hedefliyor.
Kaynak: wwww.zaman.com