AB kendi ayağına sıkıyor
Abone olAB Komisyonunun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn'den Avrupa'ya uyarı
AB Komisyonunun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn,
Türkiye'nin AB'ye girme şansıyla ilgili Avrupa'daki olumsuz
tartışmaların hem AB'nin güvenilirliğini, hem de Türkiye'nin reform
çabalarını zayıflattığını söyleyerek, "Böylece kendi ayağımıza
kurşun sıkıyoruz" dedi.
Rehn, Finlandiya devlet televizyonu YLE'ye yaptığı açıklamada,
AB'nin açıkça Türkiye'ye, kriterleri yerine getirmesi halinde
üyelik önerdiğini, ancak Türklerin, çok sayıda Avrupalı
politikacının hala Türkiye'nin üyeliğe uygun olup olmadığını
tartışmaya devam ettiği izlenimi edindiğini söyledi.Olli Rehn şöyle
devam etti:
"Bu bizim güvenilirliğimizi ve Türkiye'deki reformların gücünü
zayıflatıyor ve böylece kendi ayağımıza kurşun sıkıyoruz. Halbuki
adil ve kararlı olmak daha iyidir. Türkiye'nin üyelik hedefi
konusundaki sözlerimize ve yükümlülüklerimize bağlı olma konusunda
adil olmalıyız, ama aynı zamanda kararlı biçimde reformların
yapılmasını ve üyelik kriterlerinin yerine getirilmesini
istemeliyiz."
Rehn, Türkiye'yi üye olarak kabul etme konusunda AB içindeki görüş
ayrılığıyla ilgili bir soru üzerine, Türkiye'nin 10, 20 yıl içinde
bütün üyelik kriterlerini yerine getirdiği bir noktaya gelmesi
durumunda, bugünkünden çok farklı bir ülke olacağı için, karar
vermenin daha kolay olacağını söyledi. Rehn, "Zaman aralığı bu
tartışmada hayati bir nokta" dedi.
Rehn, Kıbrıs sorunu konusunda, AB dönem başkanı Finlandiya'nın yıl
sonuna kadar Kıbrıs konusunda etkili bir öneri sunabilme şansı
olduğunu düşündüğünü kaydetti.
Tarafların konuyu görüşmeye niyetli olduklarını ve hiçbirinin
Finlandiya'nın önerisini reddetmediğini belirten Rehn, "Gelecek
birkaç hafta bize, Kıbrıs anlaşmazlığı nedeniyle AB ile Türkiye
arasında bir yol kazasından kaçınmak için sonuçlar alıp
alamadığımızı gösterecektir" dedi.
Finlandiya'nın Kıbrıs sorunu konusundaki çabalarının Kıbrıs'ı
yeniden birleştirmek için yeni adımlara yol açabileceğini kaydeden
Rehn, "Bu kesinlikle çok uzun bir süreç, ama ilk aşamada ticari ve
ekonomik işbirliğindeki kilitlenmeyi çözmemiz gerekir" diye
konuştu.