AB ilişkilerinde Metin Şentürk dönemi
Abone olBaşmüzakereci Egemen Bağış, görme engelli sanatçı Metin Şentürk'e 'Fahri AB Elçisi' rozeti taktı.
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış,
Ortaköy'deki Avrupa Birliği Genel Sekreterliği Ofisi'nde ses
sanatçısı Metin Şentürk'e "Fahri AB Elçisi" rozeti
taktı.
Bağış, buradaki törende yaptığı konuşmada, Metin Şentürk'ün birçok
özelliğinin bulunduğunu ve Türkiye'deki milyonlarca engelliye rol
modeli olduğunu belirtti. Şentürk'ün engelleri kaldırdığını ve
İngiltere'de kırılan bir rekoru Türkiye'de kırdığını anımsatan
Bağış, sanatçının, AB üyesi ülkelerde Türkiye'nin tanıtımını
yaptığını ve oralarda engelliler için yapılan düzenlemelerin
Türkiye'ye gelmesi için çalışmaları olduğunu söyledi.
Türkiye'nin AB sürecinde Avrupa'nın farklı kamuoyularına
ulaşmaya destek olması için kendisine Fahri AB Elçisi olmasını rica
ettiğini, Şentürk'ün de kabul ettiğini anlatan Bağış, AB sürecinin
herkesin ortak süreci olduğunu dile getirdi.
Türkiye'nin müstakil bir müzakereye başlamasının 2. yılı olduğunu
hatırlatan Bağış, bu 2 yıl boyunca neler yapıldığını da
anlattı.
Bağış, şunları ifade etti: "Bu 2 yılda çok çalıştık. Her türlü
karamsarlığa ve olumsuzluğa rağmen Türkiye'nin bu en önemli
projesine dört elle sarıldık. Bu çalışmalara ve verilen emeklere
rağmen özellikle bu müzakere sürecinin çok dar bir bakış açısıyla
bazen yorumlanmakta olduğunu görüyor ve üzülüyoruz. Şu ana kadar
açtığımız 13 fasılı bir kenara koyarsak, önümüzdeki 20 faslın 17'si
üzerinde AB üyesi ülkelerin veya komisyonun koyduğu siyasi
engellerle karşı karşıyayız.
Geriye kalan 3 faslın, ki bir tanesi rekabet fasılıdır ve şu anda üzerinde çalışıyoruz. Birisi kamu alımları faslı, diğeri ise sosyal politikalar ve istihdam faslı. Gerçekten AB'nin en zorlu fasıllarıdır. Diğer üye ülkelerin bu fasılları en sona bırakmış olmaları bir tesadüf değildir."
Siyasi engellerin olmaması halinde şu an itibariyle Türkiye'nin
çok kısa bir vadede 12 faslı daha açabilmiş olacağını vurgulayan
Bağış, "Orta vadede bir kaç aylık çalışmayla 4 faslı daha
açabilirdik. 16 fasıl, aslında siyasi engeller olmasa kısa sürede
açılabilecek durumda. Bunun üzerine hali hazırda açtığımız 13 faslı
da koyarsanız aslında Türkiye'nin hak ettiği 29 faslın açılmış
olmasıdır. Bu fasılların açılmasına yönelik çalışmalar hemen hemen
tamamlanmıştır. Ama siyasi engeller nedeniyle bu fasılların
açılamadığına şahit oluyoruz" diye konuştu.
Trans Avrupa Ağları faslının kapanış kriterlerinin sağlandığını
ancak kapanmadığını da anımsatan Bağış, kapanmamasında Avrupa
Komisyonu'nun limanlarla ilgili, Kıbrıs Meselesi bahane edilerek
konulan engellerin bulunduğunu söyledi.
Bağış, "Bu gerçekler ortadayken fasılların açılması konusunda
bazı çevreler tarafından acımasız eleştirilere maruz kalıyoruz.
Sanırım bu çevreler müzakere sürecinde Türkiye'nin siyasi
blokajlara takıldığından habersizler" dedi.