AB ile müzakereler veto edilir mi?
Abone olRum yönetiminin 'Türkiye'nin Kıbrıs'ı tanımaması halinde veto ederiz" tehdidi dikkatleri 17 Aralık kararlarına çevirdi. Diplomatik kulislerdeki formüller şöyle...
Kıbrıs Rum yönetiminin ''Türkiye'nin Kıbrıs'ı tanımaması halinde
müzakereleri veto ederiz'' şeklindeki açıklaması, dikkatleri
yeniden 17 aralık kararlarına ve müzakereyle ilgili çerçeve belgeye
yöneltti. Dışişleri Bakanlığı yetkililerine göre, teorik olarak
çerçeve belge onaylanmazsa müzakereler de başlamaz, ancak Avrupa
Birliği süreci devam eder. Gümrük Birliği'ni yeni üyelere
genişleten ek protokolü imzalayan Ankara, 3 ekimde müzakerelerin
başlaması için yükümlülüklerini yerine getirdiği görüşünde. Ancak
Fransa ve Güney Kıbrıs Rum Kesimi'nden gelen "Kıbrıs tanınmadan
olmaz" şartı kafaları karıştırdı. Teorik olarak Rum Kesimi ve
Ankara karşıtlarının Türkiye veto etmesinin iki yolu bulunuyor.
Eylül ayı başında AB ülkelerinin dışişleri bakanları toplanıyor. Bu
toplantıda Türkiye ile müzakerelerin çerçevesini belirleyen belge
görüşülecek. Rumlar bu belgeyi veto ederse müzakereler de
başlayamayacak ancak 17 aralık süreci devam edecek. Diğer veto
ihtimali ise 3 ekim sonrasında. Eğer herşey yolunda giderse
müzakereler açılacak, tarama süreci bittikten sonra bazı
başlıklarda asıl sürecin başlaması için de Rumların onayı
gerekecek. Rumlar burada da Türkiye'yi veto edebilir. Dışişleri
yetkilileri teorik olarak bu tespitlerin doğru olduğunu ancak, hem
Rumların hem de Fransa'nın 17 aralık 2004'te de Türkiye'yi veto
etme haklarını kullanmadıklarını hatırlatıyorlar. En tehlikeli
veto... Türkiye için en tehlikeli veto ise Avrupa Birliği
konseyinin tüm üyelerinin oy birliği ile müzakerlerin başlaması
için Kıbrıs Rum Kesimi'nin tanınmasının bir ön şart olduğu şeklinde
karar alması. "Bu taktirde süreç biter" şeklinde konuşan Dışişleri
Bakanlığı yetkilileri başta dönem başkanı İngiltere ve Avrupa
Birliği komisyonunun daha önce yaptıkları açıklamaları dikkate
alarak bu ihtimalin çok zayıf olduğunu belirtiyor. Dışişleri
kaynakları Ankara'nın 3 ekime kadarki tavrını Avrupa'dan gelecek
baskılar karşısında sert açıklamalarla gerilimi tırmandırmamak
olarak özetliyor. Son gelişmeler Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın
da gündeminde. Erdoğan dün yaptığı açıklamada, Fransa'nın 'Kıbrıs
tanınmalı' baskısıyla ilgili olarak, ''biz 3 ekim müzakerelerinden
başka hiçbir şey düşünmüyoruz'' dedi. AB sürecindeki Türkiye'nin
üzerine düşeni yaptığını belirten Başbakan Erdoğan, "müzakere
süreci ile ilgili karar 17 aralıkta verilmiştir ve bunun dışında
herhangi bir başka şart söz konusu değildir. Nitekim bizim için
olması gereken diğer 10 ülke ile alakalı Gümrük Birliği'ne yönelik
bir teşmil olabilir. Bunu da zaten Türkiye olarak ek protokolle
yerine getirmiş vaziyetteyiz" dedi. 'Fransa'nın açıklamaları üzücü'
Fransa başbakanı ile cumhurbaşkanının açıklamalarını 'üzücü' olarak
değerlendiren Erdoğan, müzakere kararının verildiği 17 aralıkta
Chirac'ın kendisine telefon ettiğini belirterek "Chirac, 'bu bir
siyasi tanıma değildir, ben de dönem başkanı Lüksemburg, Almanya
Başbakanı Gerhard Schröder ve AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel
Barrosa'ya katılıyorum' demiştir. Şimdi maalesef bu tür açıklamalar
yapılıyor" diye konuştu. Erdoğan, 3 ekim müzakere süreci ile ilgili
olarak Türkiye'nin herhangi bir yeni şart düşünmesi ve konuşmasının
söz konusu olmadığını belirterek, "biz 3 ekim için hazırlıklarımızı
sürdürüyoruz. Gerek uzman arkadaşların çalışmaları, gerekse eylülde
yapılması planlanan AB Dışişleri Bakanları toplantısı, bu
toplantılarda yapılacak olan görüşmeler süreci daha da
hızlandıracaktır" dedi. de Villepin'in açıklamaları Fransa
Başbakanı Dominique de Villepin, geçtiğimiz salı günü yaptığı
açıklamada, Türkiye'nin Kıbrıs'ı tanımaması halinde, AB ile
müzakerelerin düşünülemeyeceğini söylemişti. Fransız Başbakan
Villepin, Türkiye-AB arasında 3 ekimde başlaması öngörülen
müzakerelerin ertelenebileceğini savunarak, AB'nin 25 üyesinden her
birini tanımayan bir ülkeyle müzakere yapılmasının
düşünülemeyeceğini belirtmişti. Fransız Le Figaro gazetesi de dünkü
sayısında, Fransa başbakanının 'Kıbrıs tanınmalı' yönündeki
açıklamalarının Cumhurbaşkanı Jacques Chirac tarafından da
desteklendiğini yazmıştı. Gazete, Chirac’ın 'başbakanın da ifade
ettiği gibi, AB üyelerinden birini tanımaksızın, bir ülke ile
müzakere açılması düşünülemez' dediğini yazmıştı. Haberde,
cumhurbaşkanının bakanlar kurulu oturumunda sarfettiği sözlerinin
birçok bakan tarafından teyit edildiği de vurgulanmıştı.