AB için kritik döneme girildi
Abone olGül'e göre bundan sonraki en büyük yoğunluk, AB'ye uyum için yapılacak mevuat düzenlemelerinde olacak.
Ulusal Program konusunda TBMM Genel Kurulu'na bilgi veren Gül,
AB'ye uyum konusunda her alanda yoğun çalışmalar yapılacağını
belirterek, 93 yeni kanun çıkarılacağını, 61 kanunda değişikliğe
gideleceğini, 391 idari düzenleme yapılacağını ve 84 idari
düzenlemede de değişikliğe gidileceğini bildirdi. Mevzuatı AB'ye
uyumlu hale getirmek için yoğun çaba gösterileceğini ifade eden
Gül, bunun AB'ın da ötesinde, ülkeyi dünya platformunda etkin ve
saygın konuma getirmenin hedeflendiğini kaydetti. Gül, ''Sonunda AB
olmasa bile Türkiye büyük şeyler kazanacaktır, en iyi yere
gelecektir'' dedi. AB'yi, ''Türkiye'nin çağdaşlaşma ve kalkınmadaki
son büyük adımı'' olarak tanımlayan Gül, AB'ye giden yolun
zorlukları kadar bunun için atılacak adımların da açık olduğunu
vurguladı. Bunu yapan Türkiye'nin dünyanın en iyi ülkeleriyle
rekabet edeceğini ve küreselleşme olgusunda da hak ettiği yere
kavuşacağını ifade eden Gül, Ulusal Porgram'ın ortaya konulması
kadar uygulamanın da önem taşıdığını vurguladı. Türkiye'de
gerçekleştirilen ''devrim'' niteliğindeki Anayasal ve yasal
düzenlemelerin, uluslararası platformda takdirle karşılanmakla
birlikte bunların günlük hayata tam olarak yansıtılmamasının da
eleştiri konusu olduğunu anlatan Gül, ancak dışardaki
eleştirilerden çok iç eleştirilerin önemli olduğunu söyledi.
TBMM'nın çıkardığı kanunların kesinlikle uygulanacağını belirten
Gül, ''Bunların uygulanmasında alışkanlıkların etkisi olabilir.
Ancak bilinçli bir direniş sözkonusu olursa o zaman kanunların
yaptırım gücü devreye girer. Biz, 2003 yılında çıkarmamız gereken
tüm kanunları çıkarmayı hedefliyoruz, 2004 yılında da bunların
uygulandığını göstereceğiz'' dedi. Hükümet'in TBMM ile işbirliği
içinde gerekli uyum paketlerini Meclis tatile girmeden çıkarması
zorunluluğuna işaret eden Gül, bu konuda Hükümet ve TBMM iradesinin
açık olduğunu söyledi. Gül, ''büyük projenin farkında olduğu için''
TBMM'nin 1 Temmuz'da değil, 1 Ağustos'ta tatile gireceğine dikkati
çekti. Gül, daha uzun vadede çıkarılması gereken temel yasalar
arasında TCK, CMUK, Basın Kanunu, Polis Vazife ve Selahiyetleri
Kanunu, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu, RTÜK, Askeri Ceza
Kanunu, Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü'nün teşkilat
yasası bulunduğunu söyledi. ''TEREDDÜTE GEREK YOKTUR'' Gül, Ulusal
Program'ın ''siyasi kriterler'' bölümünde yapılacak tüm reformların
eşzamanlı olarak uygulamasının 2004'e kadar görüleceği konusunda
Hükümet'in iradesinin tam olduğunu vurguladı. Siyasi kriterler
bölümündeki taahhütleri sayan Gül, Türkiye'nin uzun yıllardan beri
imzaladığı bazı BM sözleşmelerinin hükümetler tarafından
onaylanmasına karşılık TBMM'ye getirilip onaylatmadığını, ancak
geçen hafta önemli bazı sözleşmelerin Genel Kurul'da onaylandığını
hatırlattı. Gül, ''Bu sözleşmelerde tereddüte gerek yoktur.
Çekinceler sözkonusuyla bunlar zaten konmuştur. Ama şimdiye kadar
bu sözleşmeleri meclislerinden geçirmeyen ülkeleri sayarsam,
Türkiye'nin bu ülkeler arasında olmasını istemezsiniz. Bu nedenle
yaptığınız şey doğru olmuştur. Tüm bunlar Türkiye'yi AB'ye götüren
yolda mesafe aldırmıştır'' diye konuştu. EKONOMİK VE MALİ KRİTERLER
Gül, ekonomik ve mali kriterlerin Ulusal Program'da siyasi
kriterlerden daha fazla yer tuttuğunu belirterek, bu bölümdeki
taahhütler hakkında da bilgi verdi. Kısa vadede çıkarılması taahhüt
edilen kapsamlı bir kamu reformunun çok yakında TBMM'ye
sevkedileceğini anlatan Gül, düzenleyici kurulların
bağımsızılıklarının uluslararası kurallara uygun biçimde korunarak,
şeffaflık ve hesap verilebilirliğin sağlanması, doğrudan yabancı
yatırımın özendirilmesinin de bu bölümde yer aldığını bildirdi.
Merkez Bankası'nın tam bağımsızlığının üyeliğin hemen öncesinde
sağlanacağı ve Avrupa merkez bankaları sistemi içinde yer almasının
üyelikle birlikte hayata geçireleceğini, Türk İş Hukuku'nun gözden
geçirileceğini anlatan Gül, bölgesel kalkınma programları
hazırlanacağını kaydetti. Bu kriterler altında, yapılacak kanun
değişikliklerinin belirtildiğine işaret eden Gül, şöyle konuştu:
''Bu süreç, aynı zamanda vatadaşlarımızın daha sağlıklı ve yüksek
hayat standardına kavuşturulması ve bölgesel dengesizliklerin
giderilmesini de içeriyor. Bu amaçla gerekli tüm uyum yasalarını
süratle hayata geçirme aşamasındayız. Bizim istediğimiz; düzgün ve
etkin işleyen yönetim ve güçlü bir devlet, kurum ve kurallarıyla
yerleşmiş demokrasi, iyi işleyen, tüm bireylere açık ve hepsine
fırsat eşitliği sağlayan ekonomidir. Bizim istediğimiz çağdaş
özgürlükler sistemidir. Cumhuriyet'i ayakta tutacak olan, Türk
devletinin bir takım tehlike ve tehditlere karşı gerçek anlamıyla
koruyacak olan, milletin hak ve hürriyetlerini esas alan demokratik
hak ve hukuk devletinin en iyi şekilde yerleştirilmesidir.
Demokrasi, özgürlükler ve ekonominin tüm alanlarında dünyanın en
ileri ülkelerine ulaşmanın Türkiye'ye verecek hiçbir zararı yoktur.
Tam tersi Türkiye'ye zarar verecek olan bu sürecin dışında
kalmaktır. AB ile bütünleşmek Türkiye'yi kalkındıracak,
geliştirecek ve zenginleştirecektir. Toplumun her kesimi bu iyiye
gidişten faydalanacaktır.'' Gül, AB ile ilişkilerin geri dönülmez
bir noktada bulunduğu bir dönemde Türkiye'nin tüm enerjisi, dikati
ve dinamizmini geleceğe yönlendirmek zorunda olduğunu, bu bilinç
içinde kısa sürede yapılacak çok şey olduğunu söyledi. Gül, TBMM
tatile girmeden çıkarılacak yasaların Türkiye'nin siyasi kriterleri
tamamladığını göstereceğini belirterek, gelecek yıl da bunların
uygulandığının görüleceğini söyledi. 2004 yılında Avrupa
Parlamentosu'nda genel seçimlerin yapılacağını hatırlatan Gül, bu
seçimlerde yeni kişilerin görevlere geleceğini söyledi. Bu nedenle
2003 yılında mevzuatı tamamlayıp 2004 yılı sonunda müzekerelere
başlanmasını istediklerini belirten Gül, ''Bu sürecin ne kadar
süreceği belli değil. Ama bunun 2010-2011 yılına uzaması
muhtemeldir. Bu süreç, Türkiye'nin göstereceği performansa
bağlıdır. Türkiye büyük bir engetrasyon projesiyle karşı
karşıyadır. Buradeki en kritik süreç, önümüzdeki birkaç aydır.
Hükümet ve TBMM, bunun bilincindedir'' diye konuştu. Gül'ün Ulusal
Program hakkındaki sunuşu, yaklaşık 40 dakika sürdü. TBMM Başkanı
Bülent Arınç ile bazı AB üyesi ülke büyükelçileri de görüşmeleri
izledi.