AB Dışişleri Bakanları ikiye bölündü

AB Dışişleri Bakanları Brüksel’de gerçekleştirdikleri müzakerelerde İngiltere’nin Suriye’ye uygulanan silah ambargosuna göstermiş olduğu sert tutum sonrası ikiye bölündü.
Konuyla ilgili açıklama yapan İngiltere Dışişleri Bakanı Hague, “Esad rejimini sona erdirmek için hızlı bir şekilde müzakerelerde bulunmalıyız” derken Avusturya Dışişleri Bakanı Spindelegger ise “Silah teslimatı ve çatışma içerisinde yer alma durumunu kabul edemeyiz” dedi.
Birçok AB üyesi ülke muhaliflere daha fazla silah yardımı yapılmasına karşı çıkarken Fransa ve İngiltere Suriye’de binlerce insanın hayatını kaybettiğini ifade ederek mevcut silah ambargosunda bir takım değişikliklere gidilmesi konusunda ısrar ediyor. İngiltere Dışişleri Bakanı William Hague konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Silah ambargosunu değiştirmeye çalışmamız oldukça önemli. Esad rejimini sona erdirmemiz için seri bir şekilde müzakerelerde bulunmamız gerekiyor” dedi. Hague ayrıca bunun mümkün olmaması halinde her ülkenin kendine ait yaptırım politikaları uygulayabileceğini ifade ederek, “Herkesi masaya toplayalım ve konumlarının değişip değişmediğini görelim” dedi. Birçok dünya ülkesinin kendilerini savunmalarını inkar ettiklerini ve bu durumunda aşırı radikal insanlar meydana getirdiğini belirten Hague ise “Suriye için doğru şeyleri yapmak oldukça önemli. Bu AB’nin her ayrıntı üzerinde yaptığı engellemelerden daha önemli” dedi.
Avrupa Birliği’nin Dışişleri ve Güvenlik Politikasından sorumlu Yüksek Temsilci ve Komisyon Başkan Yardımcısı Catherine Ashton ise açıklamasında siyasi bir çözümden yana olduklarını belirterek, “Kerry ve Lavrov’un Suriye konusundaki görüşmelerini destekliyoruz. Suriye’de siyasi çözümden yanayız” dedi.
Silah gönderilmesine destek veren ülkeler bu sayede muhaliflerin Esad rejimine karşı daha da güçleneceğini ve dengenin sağlanacağına inandıklarını belirtirken Avusturya Dışişleri Bakanı Michael Spindelegger ise silah yardımı sağlamanın mevcut durumu daha da kötüye taşıyacağını ifade ederek, “Biz Nobel Barış Ödülü’nü geçerli sayan bir ülke olarak kasten silah teslimatı ve bir çatışma içinde yer alma durumunu kabul edemeyiz. Bence bu yanlış“ dedi.
(İHA)