AB dağılma dönemine girdi
Abone olAB, kriz ortamından bir türlü kurtulamadı. Olaylar hakkında çok söylendi. Ama hiç biri Şükrü Gürel'in açıklaması gibi değildi.
Eski Dışişleri Bakanı Şükrü Sina Gürel, Avrupa Birliği'nde ciddi
krizler yaşanmaya başladığını savunarak, ''AB, siyasi birlik
olmaktan vazgeçiyor. 1960'tan önceki gibi (Avrupa Topluluğu)
birliğine dönüşme ihtimali artıyor'' dedi. Gürel, Atatürkçü Düşünce
Derneği ve Müdafa-i Hukuk Derneği Bursa şubelerince düzenlenen
''Referandum, AB ve Türkiye'' konulu konferansta yaptığı konuşmada,
AB'de sadece Fransa ve Hollanda'daki referandumların sonuçlarından
kaynaklanan bir kriz yaşanmadığını, İngiltere'nin oylamayı sürekli
ertelediğini, aynı şeyi Polonya'nın da yaptığını söyledi. Bu krize,
AB ülkeleri arasında 2013 yılına kadar geçerli olacak bütçe
görüşmelerinin sonuçlanamamasının da eklendiğini ileri süren Gürel,
şöyle konuştu: ''Görüşmelerin yapıldığı dünkü toplantıda, AB
içindeki krizin 6 ay süreyle çözülemeyeceği de anlaşıldı.
İngiltere, 4 üye ülkeyle birlikte AB bütçesini çıkmaza sokan
ülkeler arasında yer alıyor. Sorunların çözülmesi için önderlik
yapması gereken İngiltere krizi derinleştiren ülke konumuna
geldi.'' Gürel, artık AB içinde ortak para politikasına
geçilmesinin neredeyse imkansız hale geldiğini, İngiltere'nin
sterlini bırakarak avroya geçmesinin ufukta görülmediğini
belirterek, İtalya gibi üyelerin de kendi para birimlerine
dönebileceklerini iddia etti. Tüm bunların AB'de ciddi krizler
yaşanmaya başladığını gösterdiğini savunan Gürel, ''AB, siyasi
birlik olmaktan vazgeçiyor. AB'nin 1960'tan önceki gibi (Avrupa
Topluğu) birliğine dönüşme ihtimali artıyor'' diye konuştu.
Genişlemenin AB'nin ekonomik büyümesinin önüne set çektiğini,
bununla birlikte ırkçılığın da artmaya başladığını ifade eden
Gürel, şunları söyledi: ''Bu referandum, Anayasa'ya bilinçli
tepkiyi içerirken genişlemeye karşı olan ırkçı tepkileri de bir
araya getirdi. Bundan sonra AB'nin gideceği yer yok. Bırakın AB'nin
Türkiye'yi içine alması, 5. genişleme dalgasını bile tamamlaması
çok zor. Hırvatistan, Bulgaristan ve Romanya'nın AB'ye girmesi çok
uzak. Türk insanı, kendisinin ve çocuklarının yaşam güvencesine
kavuşturulmasını arzu ediyordu. Bu kalktığına göre niye AB'yi
istesin.''