Yıldırım Mahallesi'nde oturan Fahriye Koşucu, eşinin ölümünün ardından 6 yıl önce de kanserden kızını kaybetti. Bu dönemden sonra Koşucu'nun oğlu Halil Koşucu da hastalandı. Koşucu, maddi durumu kötü olan oğluna bakmak için kentte kurulan pazarda ikinci el giysi satmaya başladı. Devletten aldığı 600 lira yaşlılık aylığından başka geliri olmayan Koşucu, tezgahında, bahçesinde yetiştirdiği çiçek ve sebzeleri de satıyor. Koşucu'nun tezgahta 5-10 liraya sattığı eşyalara vatandaş ilgi gösteriyor.Dilenmemek için pazarcılık yapıyor: Dilenmemek için pazarcılık yaptığını söyleyen Koşucu, "Bir kızım vardı kanserden öldü, o öldüğünden beri bu işi yapıyorum, 6 yıl oldu. Eşim de daha önce öldü, bir oğlum kaldı. O da şeker hastası oldu, çalışamıyor ona da ben bakıyorum. Dilenmemek için bu işi yapıyorum, dilenirsem suya atarım kendimi. Burada bazen 50, bazen 100 kazanıyorum, hiç kazanamadığım da oluyor. Herkes çalışsın, kaç yaşında da olsa çalışsın dilenmesin" dedi."Daha önceden çiftçilik yaptık, ondan emekli olmadım'': Babasının 10 yaş büyük ölen ablasının kimliğini kendi üzerine çıkardığı için kimlikte 100 yaşında görülen Fahriye Koşucu, "Daha önceden çiftçilik yaptık, ondan emekli olmadım. Eşim öldü, hepsi bitti. Ürünlerde kazak var, çiçek var, dantel var. 5 liraya da var, 10 liraya da var. Ekmek paramı kazanayım diye 5 liradan veriyorum" diye konuştu.''Kaç yaşında hala çalışıyor'': Koşucu'nun tezgahından alışveriş yapan Şahide Arslan, "Onu sürekli burada pazarda görüyorum. 'Ben çalışırsam ekmeğimi yiyorum, çalışmazsam yiyemiyorum' diyor. Kaç yaşında hala çalışıyor. Onurlu, gururlu kadın. Geçen gün pazara gittim, elimdeki torbayı bıraktım onun yanına, başkası olsa almaz" dedi.''90 yaşında, hala ekmek parası için çalışıyor'': Fahriye Koşucu'ya destek olmak için ondan alışveriş yaptığını söyleyen Sultan Karabulut ise, "Buradan geçerken tezgahtan alışveriş yapıyorum. Fahriye hanım 90 yaşında, hala ekmek parası için çalışıyor. Satın aldığımız ürünlerle ona destek olmaya çalışıyoruz" şeklinde konuştu.