9 yaşındaki erkek çocuğa camide cinsel istismarda bulunan imam kendini 15 Temmuz'la savundu!
Abone olDİYARBAKIR'da 9 yaşındaki erkek çocuğuna camide cinsel istismarda bulunduğu iddiası ile tutuklu olarak yargılanan Hisami Cami İmamı 51 yaşındaki 5 çocuk babası Kadri Ö, mahkemede yaptığı savunmada "15 Temmuz darbe girişimi sonrası camide sela okuduğum için bu olaylar başıma geldi" savunması yaptı.
Diyarbakır’ın Bağlar ilçesindeki Hisami Cami imamı Kadri Ö.
iddiaya göre geçtiğimiz yıl 24 Ağustos'ta yaz Kuran kursu öğrencisi
9 yaşındaki C.D’ye odasında cinsel istismarda bulundu. Camiden
çıkan çocuk evde durumu ailesine anlattı. Aile, polise giderek imam
hakkında suç duyurusunda bulundu. Ailenin şikayeti sonrası
gözaltına alınan imam Kadri Ö. küçük yaştaki çocuğa cinsel
istismarda bulunmak suçundan tutuklanarak cezaevine konuldu.
İmam Kadri Ö, poliste ve savcılıkta verdiği ilk ifadesinde istismar iddiasını reddedip camide başka kişiler de olduğunu söyledi. Ancak, polisin yaptığı incelemede camide o sırada sadece mağdur çocuk, imam Kadri Ö. ile tuvalet görevlisi M.K’nın olduğu belirlendi. Caminin tuvalet görevlisi M.K de savcılıkta ve mahkemede verdiği ifadede olay gününü şöyle anlattı:
İmam odasına girmek istedim kapı
kilitliydi!
“Cami içinde bulunan klimayı kontrol etmek için caminin içine
gittim. Cami kapısında imam Kadri Ö. ve tanımadığım bir çocuğa ait
ayakkabı vardı. Namaz bölümünde kimsenin bulunmaması nedeniyle
anahtarının sadece bende ve İmam Kadri Ö.'de bulunan penceresinin
bulunmadığı imam odasına girmek istedim. Kapıyı ittim, açılmadı
kilitliydi. Anahtarı soktum kapı, içeriden kilitli olduğu için
açılmadı."
Çocuğa 'burada bekle' deyip banyoda duş
aldı
"Bunun üzerine camiden çıkarak kapıda beklemeye başladım. Yaklaşık
15 dakika sonra İmam Kadri Ö. ile mağdur C. D.'nin camiden birlikte
çıktığını gördüm. İmam, 'çocuğa burada bekle, ben geliyorum'
diyerek doğruca cami bitişiğinde bulunan banyoya giderek burada duş
aldı."
Çocuğu götürüp dönercide döner ısmarladı
"İmam duş aldığı sırada erkek çocuğun çok tedirgin bir şekilde
bekleyiş içinde olduğunu fark ettim. İmam banyoda çıktıktan sonra
yakın bir yere çocuk ile birlikte yürüyerek gittiler ve çocuğa
döner ısmarladı bunları gördüm.”
15 Temmuz'da sela okuduğum için bunlar başıma
geldi!
Diyarbakır 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde, geçtiğimiz hafta görülen
duruşmada İmam Kadri Ö.'ye mahkeme başkanı polisin bu tespitini
hatırlattı. İmam, bunun üzerine camide kimsenin olmadığını kabul
edip farklı bir savunma yaptı. İmam, kendisine iftira atıldığını
nedeninin ise 15 Temmuz darbe girişimi sırasında camiye giderek
sela okuması olduğunu iddia etti:
Sela okuyan birinin cezalandırılması mı
gerekiyor!
"Benim çocuklarım gelip böyle şeyler anlatsa ben gider o adamı linç
ederim. Olaydan sonraki gün ben gidip yatsı namazını kıldırdım.
Ertesi güne kadar da oradaydım. Bu iş planlı ve programlı bir iş
olmasaydı mağdurun ailesi beni orada linç ederdi. Ben, 32 yıldır
resmi imam olarak görev yapıyorum. Bahsi geçen tarih 24 Ağustostur.
Bir önceki ayın 15’inci günü darbe teşebbüsü nedeniyle Sayın
Cumhurbaşkanımızın ve Diyanet İşleri Başkanımızın talimatı üzerine
sela okudum diye bu olaylar başıma geldi. Benim tek suçum sela
okumaktı. Sela okuyan birinin cezalandırılması mı gerekiyor."
Mahalledeki esnaf beni sevmez...
İmam Kadri Ö. "Mahalledeki esnaf beni sevmez ve bana 'Reisin İmamı'
lakabını taktırmışlardı. Beni bundan dolayı sevmezlerdi" dedi. İmam
Kadri Ö. savunması sırasında mağdur çocuğun ailesine ve tanıklara
da “Allah belalarını versin” diyerek beddua etti. Olayın tek görgü
tanığı tuvalet görevlisi Mustafa K’yi de kendisinin işe aldığını
belirterek Mustafa K’nin ifadesinin doğru olmadığını ve uyuşturucu
kullandığını iddia etti.
Savcı da mütalaasında 'cinsel istismar'
dedi
Mütalaasını mahkeme heyetine sunan savcı da, "Sanık Kadri Ö’nün
mağdur çocuğa cinsel istismarda bulunduğu alınan beyanlarda tespit
edilmiştir. Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun tamamlandığı,
zincirleme şekilde nitelikli cinsel istismar suçunun ise teşebbüs
aşamasında kaldığı, mağdur çocuğun yaşanan olayları aile
bireylerine aktarmasından sonra sanık hakkında kolluk güçlerine
müracaatta bulunulduğu, sanığın alınan ifadesinde iddia edildiği
şekilde mağdur çocuğa cinsel içerikli bir eylem
gerçekleştirmediğini beyan etmek suretiyle üzerine atılı suçları
kabul etmemiş ise de; sanığın savunmasının suçtan kurtulmaya
yönelik ve itibar edilmemesi gereken bir savunma niteliğinde olduğu
izah edilen oluş ve tüm dosya kapsamı içerisinde mevcut deliller
doğrultusunda sanığın üzerine atılı suçları işlediği anlaşılmakla
sanığın eylemlerine uyan 5237 Sayılı TCK’nın 103/2, 103/2-e,
103/4-a, 35/2, 43/1, 109/1, 109/3-d, 109/3-f, 109/5, 43/1, 53, 63
maddeleri gereğince cezalandırılmasına, ayrıca mağdurun sanık
tarafından olayı anlatmaması için ölümle tehdit ettiği iddiasının
iddianamede yer verilmemesi nedeniyle sanık hakkında TCK’nın
106/1-1 maddesi gereğince suç duyurusunda bulunulmasına karar
verilmesi" görüşünü beyan etti.