9 yaşındaki çocuk öyle bir saatte öldü ki
Abone ol9 yaşındaki Ata, amanız hastalığa yakalandı. Anne ve babası onu yaşatabilmek için çok çabaladı. Ama olmadı.
9 yaşındaki Ata Kocabıyık beynindeki tümör nedeniyle
hayatını kaybetti. Ata çok sevdiği Atatürk'ün hayatını kaybettiği
saat 09.05’te öldü.
Ailenin tek çocuğu olan Ata basketbolda birçok madalya kazandı.
Burhan Erdayı İlköğretim Okulu öğrencisi Ata Kocabıyık, beyninde
oluşan tümörlerin beyinciğe sıçraması sonucu mücadele ettiği
amansız hastalığın pençesinden kurtarılamayarak öldü.
SON SÖZÜ "ÜZÜLMEYİN" OLMUŞ
Balıkesir Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü'nde basketbol antrenörü olarak görev yapan anne Yasemin Kocabıyık (37), "Hem arkadaşım, hem oyuncum, hem de oğlum" dediği Ata'sını kaybetmenin derin acısını yaşıyor. Hastalık sürecini ve yaşadıklarını anlatan Yasemin Kocabıyık'ın kulaklarında, annelik duygusunu ilk defa tattıran tek oğlunun en çok, "Anne yaa" diye serzenişleri hala kulaklarında yankılanıyor. Oğlunu ve hastalık sürecini anlatan Yasemin Kocabıyık, "Rahatsızlığa geçen sene yakalandı, 14 ay tedavi gördü. 17 Mayıs'ta beyninde tümör çıktı, iki tane ameliyat geçirdi, bir üçüncü ameliyat daha yapılıp beynine şant takıldı. O süreçten sonra ışın tedavisi görecekti. Ekim ayında kemoterapiye başladık, 12 kürdü. 9. kürden sonra Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde kötüleşmeye başladı. Tekrar filmler çekildi bu sefer beyinciğe sıçradı, metastaz yaptığını gördük. Işın ve kemoterapi tedavisine hiçbir cevap vermediğini söylediklerinde biz de tedaviyi kestik.
HİSSEDİYORSA DA BİZE HİSSETTİRMİYORDU
Beyincikteki tümörün büyüdüğünü, hızlı geliştiğini söyleyip
cerrahi müdahale yapılamayacağını, ilaçların etkili olmadığını
söyleyince tekrar bir yol izlemek için Bursa'ya gitmiştik, orada
fenalaştı. Ondan sonraki süreçte yoğun bakıma yattı, 10 gün
mücadele etti. Biz hep yanındaydık. Hastalığıyla ilgili hiç
konuşmuyordu, belki de kendi içinde yaşıyordu bize belli etmiyordu.
Normal hayatına devam ediyordu, eğitimine evde devam ettirdik,
sosyal çevreden kopartmadık. Tümör olduğunu biliyordu ama
sonuçlarının neler olduğunu bilmiyordu, hissediyorsa da bize
hissettirmiyordu. Olgun bir çocuktu. Bizim üzüleceğimizi bildiği
için bu konulara girmiyordu hiç. En son 'üzülmeyin' demişti"
dedi.
"ONA HEP DAHA ÇOK SEVDİĞİMİ SÖYLEDİM"
Ata'daki ilk belirtinin kusmayla başladığını anlatan Yasemin
Kocabıyık, "Evdeyken kusmaya başlamıştı, doktorumuza götürdük. O
gün de süt dağıtımı vardı, zehirlenmeden mi acaba diye şüphelendik
ama doktorumuz tarafından takip edildi, ilaç verildi. Kusmaları
devam etti, sağ gözünün ağrıdığını söyledi. Göz doktoruna
yönlendirildik, göz dibi libidosu çıktı. Beyin cerrahına gitmemiz
söylendi, hastanede MR'lar çekildi ertesi gün bizi İstanbul'a sevk
ettiler, Ata'nın ameliyatları Çapa'da oldu. Bedeni kuvvetliydi, iyi
olacağını hissediyordu. Şant takıldıktan sonraki iki hafta içinde
menenjite yakalandı. Bize her şeye hazırlıklı olun dediler, çok
kötü bir süreçti. Ondan da kurtuldu, ama bu sefer kurtulamadı.
Bursa Uludağ Üniversitesi yoğun bakımda vefat etti. Dolu dolu 14
ayımızı geçirdik onunla. Daha çok paylaştık, daha çok sevdiğimizi
söyledik. Güzel günler geçirdik" diye konuştuk.
Baba Abdullah Kocabıyık, "Beyinciğe sıçradığını öğrendiğimizde,
yapılacak bir şey olmadığını bize söylediler. İstanbul'da beyin
cerrahı bir arkadaşımız ile görüştük. Nisan ayında kök hücre ile
ilgili bir dernek kurmuşlar. Ata'nın filmlerini, tomografilerini
incelediler, yapılacak bir şey kalmamışsa eğer kök hücre
yapılabileceğini söylediler. "şeklinde konuştu.
HER 5 ÇOCUKTAN 3'ÜNDE GÖRÜLÜYOR
Göz dibi libidosu ile başlayan beyin tümörlerinin beyinciği ele
geçiren kanser hastalığının günümüzde çocuk yaşlara indiği ve her 5
çocuktan 3'ünde bu hastalığın görüldüğü kaydedildi. Bursa'daki
doktorlardan bu bilgiyi aldığını anlatan Yasemin Kocabıyık, "Bu
artık çağımızın bir hastalığı olmuş. Bursa'ya gittiğimizde
öğrendik; Her 5 çocuktan 3'ünde görülüyormuş bu rahatsızlık.
Özellikle küçük yaş dönemine düşmüş. Daha önce 40 yaş üzerinde
görülüyormuş. "Belli bir sebep yok" deniliyor. "Sebebi bulsak zaten
hastalığı çözeceğiz" diyorlar. Genetik faktörler, çevresel etkiler,
yenilen içilen yiyeceklerin genel olarak sağlıksız olmasının bu tür
rahatsızlıklarda vücudu tetiklediğini söylediler" diyerek
endişesini dile getirdi.
SAAT 09.05'TE ÖLDÜ
Biricik evladı Ata'nın basketbol antrenörlüğünü de yapan anne
Yasemin Kocabıyık, "İyi bir sporcuydu, iyi bir yerlere geleceğine
inanıyordum. Kendisi de hep basketbolcu olmak istiyordu.
Antrenmanlara beraber gidiyorduk; Hem arkadaşımdı, hem oyuncum, hem
oğlumdu" diyerek gözyaşı döktü.
Bu arada, ailesine göre Ata ile ilgili bir başka ilginç detay ölüm
saatinde gizli. Büyük Önder Atatürk'ü çok sevdikleri için adını
Ata, göbek adını da Atam koyduklarını anlatan baba Abdullah
Kocabıyık, oğullarının ölüm saatinin de Atatürk gibi saat 09.05
olduğunu, bunun kendileri için bir teselli olduğunu söyledi.
Abdullah Kocabıyık, "Ata'nın ismi Ata, göbek adı da Atam koymuştuk.
Atatürk'ü çok sevdiğimiz için. Ata'yı da Atatürk'ü seven bir çocuk
olarak yetişmesi için elimizden geleni yaptık. Ki hayatını
kaybederken, yaşama gözlerini yumarken de saat dokuzu beş geçe
vefat etti. Bu bizi aslında teselli ediyor, ayrıca bir mutluluk mu
desek, ne desek bilmiyorum. Doktorlar 9'u 5 geçe öldü dediler. Biz
herhalde moral vermek için böyle söylüyorlar dedik. Ama sonra ölüm
raporunu gördüğümüzde ismi gibi kendisi de 09.05'te hayata
gözlerini yummuş" dedi.
Balıkesir Zağnos Paşa Camide kılınan cenaze namazına Gençlik
Hizmetleri ve Spor İl Müdürü İlhan Aslan, İl Milli Eğitim Müdürü
Sabri Caner, eski Belediye Başkanı Sami Gökdeniz, Ata'nın okul
müdürü ve öğretmenleri ile ailesi ve diğer sevenleri katıldı.