9 Şubat 2011 Basın Özeti

Financial Times başyazılarından birini, Mısır'daki en büyük ve örgütlü muhalif grup olarak tanımlanan Müslüman Kardeşlere ayırmış.

Gazeteye göre, Müslüman Kardeşler'in radikal İslama kaymasını önlemek için yapılması gereken, grubu yasal çerçevedeki bir siyasi rekabetin içine sokmak. Dikkat çeken satırlar şöyle;

'Şu anda yapılması gereken, oyunun kurallarını belirleyecek anayasal bir süreç başlatmak. Eski Ürdün Kralı Hasan, bunu 1989'da yapmıştı. Müslüman Kardeşleri İslam'ı evrensel haklarla birlikte yasa ve meşruiyet kaynağı olarak tanımlayan bir ulusal uzlaşmaya bağlamıştı. Müslüman Kardeşler'in seçim kazanıp hükümete girmesine bundan sonra izin verdi. Kral Hüseyin daha sonra cesaretini kaybetti. Ama başta Türkiye'deki Ak Parti olmak üzere, başka modeller de var. Mısır'ın kurumsal anlamdaki zayıflığı Türk örneğini tekrar etmeyi zorlaştırıyor. Müslüman Kardeşler, otoriter bir yönetimin bahanesi olarak kullanılmamalı. Grubun uzun yürüyüşüne devam etmesine de izin verilmemeli. Mısır'daki İslamcılar önceden belirlenen kurallar çerçevesinde açıkça, rekabet etmeli.

Muhafazakâr Parti'ye yapılan bağışlar

Guardian, İngiltere'de iktidardaki Muhafazakâr Parti'nin gelir kaynaklarıyla ilgili yapılan bir araştırmanın sonuçlarını manşetine taşıyor.

Araştırmacı Gazetecilik Bürosu adlı bir kuruluşun yaptığı araştırmaya göre, partinin geçen yılki bütçesinin yarısından fazlası, banka ve finansal kuruluşların yaptığı bağışlardan geldi.

Başbakan David Cameron'ın parti lideri olduğu 2005'teyse, bankacıların yaptığı bağışların parti bütçesinin yüzde 25'i olduğu kaydediliyor.

Bu durumun da, Maliye Bakanı George Osborne'u, bağışlar karşılığında bankalara karşı 'fazla yumuşak' davrandığı suçlamalarıyla karşı karşıya bıraktığı belirtiliyor.

Araştırma sonuçları Osborne'un bankalardan alınan vergileri 800 milyon sterlin tutarında artırmasını izliyor.

Bir Muhafazakâr Parti sözcüsü de bu duruma dikkat çekiyor ve 'Osborne'un Kalkınmış dünyada bankalara en zorlu kuralları koyduktan sonra 800 milyon sterlinlik ek vergi istediği bir günde, bağışçıların politikaları etkilediği suçlaması inanılmaz. İşçi partisinin politikalarına neden bütçesinin yüzde 80'ini sağlayan sendikaların etkilemesine izin vermeye devam ettiğini sormak daha yerinde olur.' diyor.

'Cameron da destek kaybediyor'

Independent da Muhafazakâr Parti'ye yapılan bağışlarla ilgili araştırmayı ilk sayfasından duyuruyor.

Gazetenin iç sayfalarında da bir kamuoyu araştırmasına yer veriliyor. Araştırmaya göre, İngiltere'de kamu kesintilerinin cepleri yakmaya başlamasıyla, Muhafazakar Parti'nin yanı sıra, Başbakan David Cameron da destek kaybetmeye başladı.

Daha önceleri, parti destek kaybederken Cameron'ın kendisine verilen destek yüksek seyrediyordu.

Ancak ankete göre şimdi, başbakandan memnun olmayanlar, olanlardan daha çok.

Ankette, ana muhalefetteki işçi Partisi yüzde 42'yle başı çekerken, Muhafazakâr Parti'nin destek oranı yüzde 35. Koalisyon ortağı Liberal Demokrat Parti'ye verilen destekse yüzde 12 düzeyinde.

'Twitter mesajları kamu malı'

Times, İngiltere'de sosyal medya hukukunda içtihat oluşturabilecek bir kararı haberleştirmiş. Haberde Basın Şikâyet Komisyonu'nun Twitter'da yazılan mesajların kamu malı olduğuna karar verdiği belirtiliyor.

Komisyon bu kararı, Ulaştırma Bakanlığı'nda çalışan Sarah Baskerville'in, yazdığı tweet mesajlarını haberleştiren Independent ve Daily Mail'i şikâyet etmesi üzerine aldı.

Baskerville, tweet mesajlarında işte verilen bir kurstaki eğitmeninin 'kaçık' olduğunu söylüyor ve kendisinin de akşamdan kalma bir halde çalıştığından bahsediyordu.

Mesajlarının sadece takipçilerine özel olduğunu savunan Baskerville gazeteleri şikâyet etti. Ancak komisyon yayınların mahremiyeti ihlal etmediğine ve tweet mesajlarının kamu malı olduğuna karar verdi.

Hükümet kurulana kadar seks grevi

Daily Telegraph, tam 241 gündür hükümet kurulamayan Belçika'da bir kadın senatörün, tüm milletvekilleri, senatörler ve siyasetçilerin eşlerine hükümet kurulana kadar cinsel ilişki grevi yapmaları çağrısında bulunduğunu yazıyor.

Habere göre, Sosyalist Senatör Marleen Temmerman, 'Yeni bir hükümet kraliyet sarayının önünde fotoğraf çektirene kadar cinsel ilişkiye girmeyin' dedi.

Ancak haberde, Hristiyan Demokrat Senatör Catherine Fonck'un çağrıyı reddettiği, 'Bir seks grevine katılmak istemiyorum. Siyasetçiler grev için değil, aksine ülkeyi canlandırmak için görev yapar' dediği belirtiliyor.

Romen falcılar tahminlerinden sorumlu olacak

Guardian, Romanya'da hükümetin falcı ve büyücüleri kızdıracak bir karar daha aldığını yazıyor.

Romanya hükümeti, geçen ay falcıları vergilendirmeye karar vermişti.

Hükümetin yeni gündeme getirdiği yasa tasarısına göre, falcıların tahminleri doğru çıkmazsa, para ve hatta hapis cezasıyla karşı karşıya kalabilecekler.

Falcılar ise, kullandıkları araçların hatalarından dolayı kendilerinin cezalandırılamayacağını savunuyor.
Ülkenin önde gelen falcılarından Breta Buzea ise, 'Falcıları değil, tarot kartlarını cezalandırmaları gerekiyor' diyor.