9 Ocak 2011 Basın Özeti
Abone olHaiti'de tutulmayan sözler, bankalar yöneticilerine ikramiye ödemeye başlıyor ve David Miliband televizyon programı mı hazırlayacak?
''Haiti: Üzerinden bir yıl geçti''
Independent on Sunday, 12 Ocak 2010'da 230 bin kişinin hayatını kaybettiği Haiti depreminin yaralarının sarılamadığını manşetinden duyuruyor okurlarına.
Depremin ardından milyarlarca dolarlık yardım vaadinde bulunduğunu anımsatan gazete, bölgede hala binlerce yardım kuruluşunun bulunduğunu ama insanların sefaletinin küresel düzeyde bir skandal anlamına geldiğini kaydediyor.
Depremin üzerinden 12 ay geçti. 350 bin ev yerle bir olurken, 1.5 milyon kişi evsiz kaldı. Bunların da yüzde 87'si hala her gün onlarca tecavüz olayının yaşandığı tehlikeli çadır kamplarda yaşıyor.
Independent on Sunday, depremzedelerin daimi barınaklara
geçememesinin iki nedeni olduğunu söylüyor. Bunlardan birincisi,
hala enkazın kaldırılmamış olması. İkincisi de toprak ve mülkiyet
anlaşmazlıkları.
Haiti'nin bir yandan dev cruise gemilerini ağırlayabildiğini kaydeden Independent on Sunday, ''Haiti, turistlere kokteyller ikram edebilen ama kendi halkına umut veremeyen bir ülke'' diyor.
Bankaların ikramiye ısrarı
Sunday Telegraph'ın manşetinde gelecek hafta İngiltere gündeminde öne çıkacak bir konu var.
Daha iki sene önce vergi mükelleflerinin parasıyla batmaktan kurtarılan Royal Bank of Scotland RBS'in, yönetim kurulu başkanına 3 milyon doların üzerinde ikramiye ödeyeceği anlaşılıyor.
Böylece Stephen Hester'in 2.5 yıldır görev yaptığı bankadan sadece son bir yılda maaş ve ikramiyelerin toplamıyla elde ettiği gelir de 10 milyon doların üzerine çıkmış olacak.
Telegraph, bu kararın acımasız kemer sıkma politikaları uygulayan hükümetin ikramiyelere karşı bir önlem almayacağının bir işareti olduğunu da kaydediyor.
RBS'in yüzde 85'i iflastan kurtarıldığı süreçte aktarılan kaynaklar karşılığında kamuya devredilmişti.
İkramiye ödemeleri hükümette de tartışma yaratmış, koalisyonun liberal demokrat üyesi Vince Cable, Maliye Bakanı George Osborne'u ikramiyelere karşı bir önlem alınması konusunda ikna edememişti.
RBS'in ardından Barclays, HSBC, Lloyds ve Standart Chartered'ın da yönetici ve çalışanlarına ikramiye ödemeleri yapmaları bekleniyor.
Miliband televizyoncu mu oluyor?
Observer'in birinci sayfasında yer verdiği haberde ise, eski Dışişleri Bakanı David Miliband'in BBC'ye program yapmaya hazırlandığı kaydediliyor.
İşçi Partisi liderliği için kardeşiyle giriştiği yarışı kaybeden Miliband, sonbahardan bu yana gözönünde olmamaya özen göstermişti.
Observer, BBC'nin de Miliband'in kendilerine bir proje önerisiyle geldiğini doğruladığı ayrıntısına yer verdiği haberinde, önerinin yaşama geçirilmesinin ise Ed Miliband'in ağabeyini yeniden parti saflarında görme umudunun da sonu olacağını belirtiyor.
Miliband'in BBC'ye söyleşi programları mı yoksa belgesel mi önerdiği henüz bilinmiyor.
Ancak eğer proje yaşama geçirilirse Miliband televizyonculuğa yönelen ilk siyasetçi olmayacak.
Observer, ilk akla gelen karşılaştırmanın Michael Portillo'yla yapılacağına dikkat çekiyor.
1997 seçimlerini kaybettikten sonra Channel 4 için belgesel hazırlayan muhafazakar siyasetçi başarılı bir televizyon kariyerinin ardından yeniden parlamentoya dönmüştü.
Portillo'nun siyaset yaşamındaki ikinci yenilgiyi ise 2001 yılında muhafazakarların liderliği için William Hague'e karşı giriştiği yarışta yaşamıştı.