9 Mayıs 2011 Basın Özeti
Abone olMısır'daki Hristiyan-Müslüman çatışması, İran'ın protestoları bastırması için Suriye'ye yardım ettiği iddiası, ABD-Pakistan ilişkilerinin geleceği, NATO'nun Afrikalı göçmenleri ölüme terk ettiği iddiası ve Yunanistan'a yardım paketinde revizyon ihtiyacı.
Hafta sonu Mısır'ın başkenti Kahire'de Hristiyanlar ile
Müslümanlar arasında yaşanan ve 12 kişinin öldüğü çatışmalar
İngiltere basınında geniş yer buluyor.
Financial Times bu gelişmeyi Mübarek rejiminin
devrilmesinin ardından demokrasiye geçiş çabalarını rayından
çıkarabilecek bir olay olarak yorumluyor. Gazete Müslümanlar ile
nüfusun yüzde 10'unu oluşturan Hristiyan azınlık arasında on
yıllardır bir gerilim olduğunu, ancak şiddet olaylarının Mübarek
rejiminin devrilmesinden sonra daha sık görülmeye başladığını
belirtiyor.
Bunun kısmen, söz konusu süreçte yaşanan güvenlik boşluğundan
kaynaklandığı vurgulanmış. Ayrıca Suudi Arabistan kökenli Selefi
inancının da, yeni kurulacak düzende yerini almak için daha etkin
olma çabasına girdiğini hatırlatıyor Financial Times.
Mübarek sonrası Mısır'da kamu düzeninin bozulduğunu
Independent da vurguluyor ve askeri yönetimin bu
konuya eğilmekte isteksiz ya da yetersiz kaldığını belirtiyor.
Gazeteye göre bu durum radikal İslamcıların ya da Mübarek rejimi
kalıntılarının, demokrasi yolundaki kazanımları tersine çevirmek
için ortamı karıştırmaya çalıştığı spekülasyonlarına neden
oluyor.
Independent'a göre Mısır'da Hristiyanlar ile Müslümanlar arasındaki çatışmalarda, dünyanın dikkatinin Libya ve Suriye gibi başka noktalara kaymış olmasının da etkisi var.
İran'dan Esad rejimine destek
Bazı Batılı diplomatların, isyan hareketini bastırma konusunda
İran'ın Suriye'ye yardım ettiği suçlamasını birçok gazete gibi
Times da sayfalarına taşımış. İsmi açıklanmayan
diplomatlara göre, bölgedeki en önemli müttefikini kaybetmek
istemeyen Tahran, Suriye ordusu ve istihbaratına eğitim ve malzeme
desteği sağlıyor.
Suriye'de iktidar Alevilerde olsa da, isyancıların nüfusun üçte
ikisini oluşturan Sünniler olduğunu hatırlatan gazete, bu nedenle
Şii İran'ın desteğinin protestoları daha şiddetlendirebileceğini
belirtiyor. Suriye'nin İran için önemini ise şu satırlarla anlatmış
Times:
"İran için Beşar Esad rejiminin ayakta kalması hayati önemde.
Lübnan'daki Hizbullah'a silah yardımını Suriye üzerinden yapıyor ve
İsrail ile dolaylı mücadelesini bu yolla yürütüyor. Şam yönetimi
Tahran tarafından desteklenen Hamas'a da ev sahipliği yapıyor."
Pakistan'a yönelik suçlamalar
Usame bin Ladin'in öldürülmesinin ardından Amerika Birleşik Devletleri - Pakistan ilişkileri giderek geriliyor.
ABD Başkanı Barack Obama dün Pakistan'a çağrı yaparak El Kaide liderinin Abutabad kentindeki evde saklanmasına kimlerin yardımcı olduğunun bulunmasını istemişti.
Times başyazısında Pakistan'ı ağır bir dille
suçluyor ve İslamabad'ın artık güvenilmez bir müttefik olduğunu
kanıtladığını, Amerikan yardımını da haketmediğini savunuyor.
Yazıda dikkat çeken satırlar şöyle:
"Pakistan yetkilileri bir haftadır, Usame bin Ladin'in ülkenin en
önemli askeri akademisinden birkaç yüz metre ötede en az 5 yıl
boyunca nasıl olup da fark edilmeden yaşadığını açıklamakta
zorlanıyor. Üstelik Abutabad'daki evle ilgili bilgiler çoğaldıkça,
Pakistan'ın ABD ile ilişkilerinin iki yüzlülüğe ve hileye dayandığı
ortaya çıkıyor. Kendisini destekleyen bir ülkeye karşı bu kadar iki
yüzlü davranan ülke azdır."
Independent yazarlarından Yasmin
Alibhai-Brown ise, ikili oynama, yani El Kaide'ye bir yandan
destek verirken bir yandan onunla mücedele eder görünme suçlamasına
başka ülkeleri de katıyor. Yazıda şu satırlar dikkat çekiyor:
"Eğer bin Ladin doğru dürüst, uluslararası bir mahekeme tarafından
yargılansaydı kendisinin yaratılmasındaki Amerikan parmağı
konusunda bilgi sahibi olabilirdik belki. Ayrıca Suudi Arabistan,
Afganistan ve Pakistan'ın ikili oyunları konusunda da."
'NATO Afrikalı göçmenleri ölüme terk etti'
Guardian bugünkü manşetinde bir özel habere yer vermiş: "NATO 61 göçmeni açlıktan ölüme terk etti."
Gazetinin ortaya çıkardığı olay Mart ayı sonlarında Akdeniz'de gerçekleşmiş. Afrika ülkelerinden 72 sığınmacıyı taşıyan gemi İtalya'nın Lampedusa adasına gitmek üzere Libya'dan ayrıldıktan sonra arızalanmış. Ancak İtalyan sahil güvenlik birimleri ve yakınlardaki bir NATO gemisi ile bağlantı kurulup yardım istenmesine rağmen gemi kaderine terk edilmiş.
16 gün açıkta bekleyen geminin 72 yolcusundan 61'inin açlık ve susuzluktan öldüğünü yazan Guardian, sağ kurtulanlardan Abu Kurke'nin şu sözlerini aktarıyor:
"Her sabah uyandığımızda yeni cesetler ile karşılaşıyorduk. 24
saat bekletip denize atıyorduk. Son günlerde kendimizde değildik.
Birileri ölüyor, kalanlar da dua ediyordu."
Guardian Kuzey Afrika'da yaşanan isyan hareketleri nedeniyle deniz
yoluyla Avrupa'ya kaçmaya çalışanların sayısında büyük artış
olduğunu da hatırlatmış haberinde. Gazete son dört ayda 300 bin
göçmenin bu tehlikeyi göze alarak denize açıldığını, geçen ay
Libya'dan yola çıkan ve Avrupa'ya ulaşamayan 800 kişinin de
öldüğünün tahmin edildiğini belirtiyor.
Yunanistan güven vermiyor
Financial Times manşetinde, Yunanistan'ın Avrupa Birliği'nden aldığı kurtarma paketinde revizyona gidilmesinin gündemde olduğunu duyuruyor.
Avrupa Birliği'nin Yunanistan ile yaptığı 110 milyar euro tutarındaki kurtarma planı, Atina'nın 2012 başından itibaren piyasalardan sağlıklı bir şekilde borçlanabilecek duruma gelmesini öngörüyordu. Ancak hafta sonu bir araya gelen euro kullanan ülkelerin maliye bakanlarının, Yunanistan'ın bunu başaramayacağını kabul ettiğini aktarıyor Financial Times.
Muhtemelen ek yardım gerekeceğini belirten gazete, borç geri ödemelerinde ertelemenin de seçenekler arasında olduğunu belirtiyor. Ayrıca bu gelişmenin, borç krizinin Yunanistan, İrlanda ve Portekiz'in ardından İspanya'ya yayılacağı kaygılarını kuvvetlendireceği vurgulanmış.