9 dev akaryakıt şirketine büyük vurgun
Abone olVatan gazetesi yazarı Murat Çelik, Türkiye'de faaliyet gösteren dev akaryakıt şirketlerinin büyük yolsuzluğunu yazdı.
Büyük vurgunun yöntemini ayrıntılarıyla anlatan Murat
Çelik, bu şirketlerin yolsuzluk dosyalarının şimdi hükümetin elinde
olduğunu öne sürdü.
Peki bu 9 şirket hangileri ve onları nasıl bir ceza bekliyor...
İşte günün en önemli yazısı...
"Türkiye'nin en önemli limanlarından birinde, çok büyük çaplı bir kaçakçılık faaliyeti tespit edildiğini duydum.
Hangi liman olduğunu henüz bilmiyorum. Çok yakında çıkar ortaya,
hepimiz öğreniriz.
Ülkenin en büyük, en tanınmış akaryakıt firmalarının da aralarında bulunduğu dokuz dev şirketin adı geçiyormuş devam eden soruşturmada. O limandan akaryakıt ithalatı yapan 11 firmanın dokuzu soruşturma kapsamındaymış.
Ulaşabildiğim 'ilk bilgiler'e göre sistem şöyle işliyormuş:
Yurt dışından gelen petrol ürünü yüklü tanker limana yanaşıyor.
Diyelim ki, 5 bin ton akaryakıt var tankerde.
Ve yine diyelim ki, alıcı (ithalatçı) firmanın gümrüğe beyan ettiği miktar, 3 bin ton.
Vanalar bağlanıyor, tankerden 3 bin ton akaryakıt, dev hortumlardan akıp, sözkonusu şirketin deposuna aktarılıyor.
Bu, işin görünen ve yasal kısmı... Yani 'su yüzündeki' bölümü.
"Su yüzündeki" diyorum çünkü bir de suyun altında yaşananlar varmış. Zaten kaçakçılık da suyun altında yaşanıyormuş.
Örnek verdiğim o 5 bin tondan 3 bini, resmi olarak ve görünür şekilde (karadan) depolara aktarılırken, geriye kalan 2 bin ton da eş zamanlı olarak (suyun altından) başka bir depoya ulaşıyormuş, gizli vanalar ve gizli hortumlar vasıtasıyla.
Limanda, denizin altına yerleştirilmiş vanalar ve bu vanalara bağlanmış hortumlardan oluşan hatlar çıkartılmış ortaya. Hortumların diğer uçlarının ulaştığı yerler ise kayıtlarda gözükmeyen gizli depolarmış.
Yani dev tankerlerden, limandaki depolara sevkiyat yapılırken, ikinci bir hat da alttan 'kaçakçılık sistemi'ne bağlıymış.
Limanın adı, şirketlerin isimleri, söz konusu olan akaryakıt miktarı gibi detaylara henüz ulaşamadım ama ortaya çıkarılan bu 'dahiyane kaçakçılık yöntemi' ve şebekenin ayrıntılarının yer aldığı dosyalar şu anda Ankara'da 'gereğini' yapacak olan yetkililerin önünde.
En azından bu kadarını kesin olarak biliyorum.
UCUZ MAZOT DEVRİ KAPANIYOR
Güneydoğu'da ucuz mazot devri kapanıyor mu?
Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin ekonomisinde en önemli kalemlerden biri olan, Irak'ın kuzeyi ve Suriye'den getirilen akaryakıt ile ilgili önemli bir düzenleme yapıldı geçenlerde.
Biliyorsunuz, Habur, Cilvegözü, Nusaybin, Öncüpınar, Akçakale gibi gümrük kapıları üzerinden yoğun bir akaryakıt girişi var bölgeye, dolayısıyla Türkiye'ye.
'Mutad depo uygulaması' kapsamında, bir TIR ya da kamyon, Türkiye'den yüklediği ihraç mallarını Irak ya da Suriye'ye götürüp teslim ettikten sonra dönüşte, eklemelerle kapasitesi artırılmış depolarını akaryakıt ile dolduruyor. Çoğunlukla motorin olan bu akaryakıtın maliyeti, Türkiye'deki satış fiyatının neredeyse üçte biri.
Halk arasında 'kaçak mazot' olarak bilinen ucuz motorin (ve benzin) böyle geliyor ülke topraklarına.
Yıllardır devam eden bu uygulama aslında bir anlamda devletin göz yumması ile yaşanan adeta legalleşmiş bir kaçakçılık faaliyeti.
Bölge halkının en önemli gelir kaynaklarından, bölge ekonomisinin can damarlarından biri, hatta belki de en önemlisi bu akaryakıt trafiği.
On gün sonra ise bölgede yeni bir dönem başlıyor.
2009/15481 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı'nın 96'ncı maddesinde değişiklik yapan Bakanlar Kurulu Kararı 11 Ocak 2012 tarihli Resmi Gazete'de yayınlandı.
1 Şubat itibariyle yürürlüğe girecek olan değişikliğe göre, akaryakıtı eskisi gibi getirmek için artık, bir ay içinde sadece 'dört sefer' hakkı var kamyon ve TIR'ların.
Beşinci seferden itibaren, mutad depolardaki mazot ve benzin vergiye tabi olacak.
Söz konusu olan tek ve maktu bir vergi.
Litre başına motorinde, 1.95675 TL, benzinde ise 3.012 TL.
Yani, bir ay içinde ilk dört seferini eskisi gibi vergiden muaf yapacak olan bir tanker, sonraki her girişinde, bir ton mazot için bin 956 TL vergi ödemek zorunda kalacak.
Benzindeki vergi ise çok daha yüksek.
Ankara'dan bakıldığında vergi gelirlerini artırıcı bir adım gibi görünse de, Güneydoğu Anadolu'da 'ucuz mazot' döneminin kapanması anlamına geliyor bu uygulama.
Alınan bu kararın, bölgede hem ekonomik (dolayısıyla) hem de sosyal sonuçlar doğuracağı kesin. Tabii yeni siyasi tartışmaları beraberinde getireceği de...
Bu arada unutmadan...
Söz konusu vergi mevzuatı sadece Güneydoğu Anadolu Bölgesi için geçerli değil. Aynı uygulama Türkiye'nin bütün gümrük kapılarında geçerli olacağından mesela Kapıkule'deki akaryakıt trafiğini de aynı şekilde etkileyecek.