87’lik dedenin kız kaçırma öyküsü
Galerinin tamamı için tıklayınız“Bedava mal tatlıdır”
Astım hastası Mustafa Dede bunları anlatırken hüzünleniyor, “Bedava
mal tatlıdır” diyor. Eşi vefat ettikten sonra bir tanesi dışında
oğulları uğramaz, hâlini hatırını sormaz olmuş. Ayşe Nine ve
Mustafa Dede’yi beklerken tanıştığımız bir Nazillilinin
söyledikleri durumu biraz daha netleştiriyor: “Anneleri öldükten
sonra istemiyorlar amcayı, o da gitsin diyorlar, bir tek Ahmet ona
iyiydi, zaten bu yüzden abileriyle arası bozuldu.” Bu sözlerin
aslını araştırmak için Ahmet Bey’in iş yerine gidiyoruz, çarşının
içindeki bir pasajda terzilik yapıyor. Bizi güler yüzle karşılıyor,
konuyu konuşmaktan huzursuz, ancak rahatsızlığını paylaşıyor:
“Babalığımın anneme kalan hisseden payı var, bence hakkı. Sekiz
yaşındaydım annemle evlendiklerinde, beni o büyüttü.” Babası Ethem
Aköğün, 1970’de ölmüş, Ahmet Bey henüz dört yaşındayken. Ahmet
Bey’in kırgınlığının sebebi sanki miras değil de Mustafa Dede’nin
evlenmesi gibi hissediliyor. “Babalığını”, evlenmesini engellemek
için “akıl sağlığı yerinde değildir” diye mahkemeye veren abisi ile
arasının iyi olmadığını bizden saklamıyor ve ekliyor: “Aralık 10’da
mahkeme var, bakalım ne olacak?”