83’ünde yeniden hayata döndüler
Abone olKalpten çıkan ana damarı patlamak üzereyken acilen ameliyata alınan 83 yaşındaki Semiha Hoşbaş, 2. kez hayata ’merhaba’ dedi. <br/>Kalpten ç...
Kalpten çıkan ana damarı patlamak üzereyken acilen ameliyata
alınan 83 yaşındaki Semiha Hoşbaş, 2. kez hayata ’merhaba’
dedi.
Kalpten çıkan ana damarı patlamak üzereyken ameliyata alınan 83
yaşındaki Semiha Hoşbaş, kalp hastalığına ilişkin ölüm riski en
yüksek olan operasyonu mutlu sonla atlattı.
Avrasya Hospital Kalp ve Damar Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof. Dr.
Esat Akıncı ve ekibi tarafından gerçekleştirilen ameliyat
sonrasında yaşandıklarını paylaşan Semiha Hoşbaş, “Genç olmasam da
yaşamayı çok seviyorum. Bu yaşamıma kadar herkes gibi iniş ve
çıkışlar yaşadım, mücadele ettikçe de kazanan taraf ben oldum.
Yaşam sürecinde aldığınız her nefesin kıymetini bilenerek yaşama
tutunmayı öğreniniz. Bu zor ameliyatı Esat Hoca ve ekibi sayesinde
atlatarak sağlığıma kavuştum. Hayat her şeye rağmen çok güzel bu
yüzden beni tekrardan yaşattığı emeği geçen herkese çok teşekkür
ederim” dedi.
Ameliyatı gerçekleştiren Prof. Dr. Esat Akıncı ise kalp
hastalıkları arasında en riskli kalp ameliyatına ilişkin şunları
söyledi:
“Semiha Hanım, bize göğüs ağrısı ve kalp yetmezliği şikayetleri ile
başvurdu. Yapılan kısa eforda halsizlik, dermansızlık, nefes
darlığı hissettiği gözlendi. Yapılan tetkikler sonucunda, kalpten
çıkan ana damarda damarın ileri derecede genişlediğini, normalde 3
santim olması gereken damarın 7 santim ulaştığını tespit ettik.
Kalpte büyüme tespit edildi. An itibariyle de ameliyat riskli
oldukça yüksekti. Çünkü Semiha Hanım, 83 yaşında kilolu bir
bayandı, önceden de bir kalça operasyonu geçirdiği içinde hareket
zorluğu çekiyordu. Ancak durumu nedeniyle ameliyat olması
gerektiğini ailesiyle paylaşarak, hastamızı gerekli tetkikler
sonrasında ameliyata aldık” ifadelerini kullandı.
KALP CERRAHİSİNİN EN ZOR AMELİYATI
Benthall ameliyatlarının kalp cerrahisinin en zor ameliyatlarından
olduğunu vurgulayan Akıncı, “Anevrizma adı verilen kalp hastalığı,
damarların kalıcı hasar görmesi, büyüyerek genişlemesi ya da
balonlaşması şeklinde görülüyor. En sık vücudumuzun en büyük atar
damarı olan aorta da gelişir. Zamanla da büyür, genişler ve tedavi
edilmezse kişiler hayatlarını kaybedebilirler. Bu tür hastalıklar
çoğu kez belirti vermez. Tesadüfen başka rahatsızlık sonucu yapılan
tetkikler ile ortaya çıkmaktadır. Fakat bu aort genişlemesi
genellikle kapağı da etkileyerek, kalp yetmezliğine sebep olduğu
için, ileri dönemde kalp yetmezliği ortaya çıkabilir. Benthall
ameliyatları kalp cerrahisinin en zor ameliyatlarından biridir”
dedi.
Hastalığın, kan basıncı yükseldiğinde ve eforda göğüste hissedilen
ağrı dışında belirti vermediğini belirten Akıncı, “Aort genişlemesi
genellikle kalp kapağına sirayet eder ve kalp yetmezliğine sebep
olur. Kalp yetmezliği ileri dönemde ortaya çıkan
bulgulardandır.
“Hastalığın büyük oranda genetiktir. Aileden geçişlidir. Mesela
marfan sendromu denilen anevrizma tipi vardır. Genetik geçişli bir
hastalıktır ve ileri tiplerinde bütün aort damarlarının
genişlediğini görürüz” diye konuştu.
DÜNYA’DA YAPILAN EN RİSKLİ AMELİYATLARDAN
Her anevrizma kalp hastalığının ve aort yani damar genişlemesinin
ameliyata neden olmadığını söyleyen Akıncı, “Çıkan aortada (kalpten
hemen çıktığı noktada ) eğer erkeklerde 5,5 santimetre kadınlarda 5
santimetre üzerindeyse ameliyat önerilir. 5,3 santimetre üzerine
çıktığında bir yıl içerisinde bu hastaların yaklaşık yüzde 30’u
damarı patlaması sonucu hayatlarını kaybedebilirler. 7 santimetreye
çıktığında da yüzde 50’den fazlasında bir yıl içerisinde, aortta
patlama yırtılma olabilir. Hastane şartlarında olsa bile bunları
yaşayan hastaların yüzde 95’i maalesef hayatını kaybediyorlar. Oran
olarak erkeklerde daha sık rastlanıyor. Ameliyat riski olarak da
normal bypass ameliyatlarından daha riskli bir ameliyattır. Kalp ve
Damar Cerrahisi olarak bu ameliyatları en çok yapan ekiplerdeniz.
Benthall ameliyatının dünyadaki riski ise, yüzde 5’tir” dedi.
(İHA)