‘Türkiye nüfusu yaşlanıyor’
Abone olKalınkara, genç nüfusuna sahip Türkiye'nin 2030 yılında yaşlı nüfus oranının artacağı uyarısında bulundu.
Yaşlı nüfusun dünyada olduğu gibi, Türkiye’de de hızla
artmasının bu kesimin sosyal, ekonomik, psikolojik ve fizyolojik
sorunlarını önemli ölçüde ağırlaştırdığı vurgulandı. Yaşlı
Sorunları Araştırma Derneği (YASAD) Yönetim Kurulu Başkanı Prof.
Dr. Velittin Kalınkara, Türkiye’nin Avrupa’nın en genç nüfusuna
sahip olmasına karşın, 2030 yılında yaşlıların toplam nüfustaki
oranının yüzde 15’e ulaşacağını belirtti. Yaşlılar Haftası
dolayasıya açıklamalarda bulunan Yaşlı Sorunları Araştırma Derneği
(YASAD) Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Velittin Kalınkara, 2003
yılındaki genel kurulda alınan kararla YASAD’ın bundan böyle
faaliyetlerini Denizli’de Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Meslek
Yüksekokulu bünyesinde sürdüreceğini bildirdi. Kalınkara, YASAD’ın
yaşlılık döneminin rahat ve huzur içinde geçirilebilmesine olanak
tanımak, yaşlı sorunlarının çözümüne yönelik araştırma ve
uygulamalar yapmak, projeler üretmek, yaşlıların saygınlığını
artırmak ve yaşam kalitesini yükseltmek için 1998 yılında çeşitli
üniversitelerden akademisyenlerin katılımıyla kurulduğunu ifade
etti. Kalınkara, derneğin üyelerinin tıp, hemşirelik, fizik tedavi
ve rehabilitasyon, beslenme, ekonomi, sosyoloji, psikoloji, sosyal
hizmet, antropoloji, felsefe, ergonomi, mimarlık, şehir ve bölge
planlama, peyzaj mimarlığı, ev ekonomisi, çalışma ekonomisi,
turizm, tekstil ve giyim gibi pek çok alanda yaşlılık konusunda
çalışan 117 öğretim elemanı ve uygulayıcıdan oluştuğunu kaydetti.
DEĞİŞİM YAŞLILARI ETKİLİYOR Yaşlı nüfusun dünyada olduğu gibi,
Türkiye’de de hızla artmasının bu kesimin sosyal, ekonomik,
psikolojik ve fizyolojik sorunlarını önemli ölçüde ağırlaştırdığını
vurgulayan Kalınkara, “Bilim ve teknolojideki gelişmeler,
kentleşmenin getirdiği değişimler yaşlılığın bir sorun olarak
görülmesine yol açmıştır. Aile kurumundaki ve toplumsal yapıdaki
değişimlerden de yine en çok etkilenen grup yaşlılar olmuştur”
dedi. Prof. Dr. Velittin Kalınkara, bugün Türkiye’de yaşlılığın bir
sorun olarak görülmese de demografik tahminlerin, “Avrupa’nın en
genç nüfusu olmakla övünen ülkede” 2030’lu yıllarda nüfusun
yaklaşık yüzde 15’inin yaşlı olacağını gösterdiğini belirterek,
şunları söyledi: “Bunun yüzde 16’sını kadınlar, yüzde 13.8’ini
erkekler oluşturacak. Dolayısıyla gelecekte insanların çeşitli
kolaylıklara sahip konutlara ve kentlere ihtiyaçları artacaktır.
Yaşlı nüfusun yaşadığı çevrede ve yaşam biçiminde önemli
değişiklikler olacaktır. Gruplar için özel bakım hizmetlerine gerek
duyulacaktır. Yetişkin çocuklar sayısal olarak azalacak, işgücüne
katılan kadın sayısı yükselecek ve çocukların iş bulma nedeni ile
coğrafi hareketliliklerinde artış görülecektir.” Hane halkının
küçülmesi ve aile üyeleri arasında yükümlülük görüşünün azalması
eğilimi nedeniyle aile yapısındaki çeşitlenmenin artacağını
vurgulayan Kalınkara, şöyle devam etti: “Türkiye gibi doğurganlık
hızının yüksek olduğu ülkelerde yaşlılar oran olarak fazla artmıyor
gibi görünebilir. Ancak olaya oransal değil, sayısal olarak
bakıldığında, ülkemizde yaklaşık 6.5 milyon yaşlı insan
yaşamaktadır. Ekonomik istikrarsızlık ve plansızlık nedeni ile bu
kimselerin çoğunluğu sefalet içinde yaşamaktadır. Geçmişte kırsal
kesimde geleneksel yapı içinde destek alan bu insanlar, kentleşme
olgusu ile yeterli desteği alamaz durumdadır.” EGE’DE YAŞLI
POTANSİYELİ YOĞUN Özellikle Ege Bölgesi’nin yaşlı potansiyeli
açısından en yoğun coğrafi bölge olma özelliği göstermekte olduğuna
dikkati çeken Kalınkara, “Her 100 kişiden yaklaşık 11’inin 60 ve
üzeri yaş grubunda olduğu gözlenmektedir. Bu rakamlara göre Ege
Bölgesi yaşlı nüfus açısından Türkiye genelinin oldukça
üzerindedir. Bu sonuç Ege Bölgesinin emeklilik döneminde en çok
tercih edilen bölge olduğunu, dolayısıyla yaşlılara yönelik alt
yapı hizmetlerinin karşılanması bakımından öncelikli olması
gerektiğini ortaya koymaktadır” diye konuştu. Kalınkara, “3. Ulusal
Yaşlılık Kongresi” YASAD koordinatörlüğünde 2005 yılında İzmir
Büyükşehir Belediyesi ve Dokuz Eylül Üniversitesi işbirliği ile
İzmir’de gerçekleştirileceğini sözlerine ekledi.