‘Sanatta sansür’e tokat gibi ceva
Abone olİstanbul’da tüm dünyadan sivil toplum örgütü üyelerinin katılımıyla, bir düşünce ve ifade özgürlüğü forumu düzenleniyor.
Forumda, sonradan dost olan, iki düşman da var. Şarkıcıyla, eski
polisin dostluğu, baskı rejimine yeterli bir cevap. Bilgi
Üniversitesi Dolapdere Kampüsü’nde üç gün sürecek toplantıların
başlıkları arasında, ‘bir insan hakları sorunu olarak AIDS’,
‘Avrupa Birliği’ne üyelik sürecinde uyum yasalarımız’,
‘uluslararası ceza mahkemesi’ ve ‘sanatta sansür’ var.. Lucey'nin,
30 yıl çeşitli acılarla geçen hayatından sonraki hâli. Sanatta
sansür konulu toplantının konukları ise, Güney Afrika
Cumhuriyeti’nden rejim muhalifi eski bir şarkıcı ile onun müziği
bırakmasına neden olmuş eski bir polis. Bugün NTV’nin ‘günün
içinden’ programına canlı yayında katılan ikili, bir zamanlar
birbirlerinin hayatını çekilmez hale getirmiş olmalarına karşın,
bugün nasıl düşünce özgürlüğü için birlikte mücadele eder hale
geldiklerini anlattılar. Roger Lucey eski bir rejim muhalifi
müzisyen.... Paul Erasmus, beyazların ırkçı yönetimi dönemindeki
Güney Afrika’da, Lucey’nin müzik hayatını söndürmekle
görevlendirilmiş, üstelikte bunu başarmış eski bir sivil polis...
NTV’nin canlı yayınına konuk olan bu iki eski düşman, nasıl dost
olduklarını, nasıl olup da bugün sansüre karşı birlikte mücadele
eder hale geldiklerini anlattılar. Lucey ve Erasmus’un hikayesi
1970’lerde Güney Afrika Cumhuriyeti’nde başlıyor.Ülkesindeki
adaletsizlikleri eleştiren ilk albümü büyük ilgi görmesine rağmen
Roger Lucey birdenbire konser veremez, barda bile şarkı söyleyemez
hale geliyor. Çünkü Paul Erasmus, Lucy’nin konserlerini sabote
ediyor, kulüp ve bar sahiplerini Lucey’i sahneye çıkarmasınlar diye
tehdit ediyordu. Eski polis Paul Erasmus ERASMUS’UN , ÖZGÜRLÜK
YOLU... Lucey, albümü yasaklanıp, peşinde sivil polisler, artık
hiçbir yerde şarkı söyleyemez hale gelince, müziği bıraktı. Erasmus
ise Lucey’nin müziklerini dinlerken yavaş yavaş değişiyordu, gizli
polis baskınlarına giderken bile Lucey’nin parçalarını dinler oldu.
Giderek o da rejimi sorgular hale geldi. Nihayet 1993’te
polislikten istifa etti, felsefe ve hukuk eğitimi gördü. 2000
yılında polis olarak yaşadıklarını anlatan bir kitabı yayınlandı.
İki eski düşman, ırk ayrımcı rejim döneminde yaşananları sorgulayıp
toplumsal uzlaşma sağlamak amacıyla kurulan gerçek ve uzlaşma
komisyonu duruşmaları sırasında tanıştı. Hem geçmişleriyle hem de
birbirleriyle barıştılar... Lucey ve Erasmus, hikayelerinin tüm
dünyada benzer düşmanlıklar yaşayan insanlara ve topluluklara örnek
olmasını ümit ediyorlar. Kişisel ve toplumsal barışın, uzlaşmanın
yolu nereden geçiyor sorusuna ise, “insanlar düşüncelerini özgürce
ifade etmeli ve karşıt görüşte de olsalar birbirlerini dinlemeli...
konuşmak, dinlemek ve hoşgörü” diyerek yanıtlıyorlar.